Published on Ekim 28th, 2024
0Basel ve Zürih’te “Kadın Özgürlük Mücadelesinde 30 Yıl” panelleri düzenlendi
İsviçre’nin Basel ve Zürih kentlerinde “Kadın Özgürlük Mücadelesinde 30 Yıl” panelleri gerçekleştirildi.
Panellerin açılışında kadın özgürlük mücadelesinde ölümsüzleşen kadınlar adına saygı duruşu yapıldı.
“71 DEVRİMCİ HAREKETİNDE BİRİKİMLİ KADINLAR DA VAR ANCAK AĞIRLIKLI OLARAK ERKEK DEVRİMCİLER ANLATILIR”
Panellerde Sosyalist Kadın temsilcisi yaptığı sunumda, “Tarih yazımında değişik dönemleri incelediğimizde, değişik dönemlerde kadınlar ve kadın önderler var; ancak isimleri çok fazla anılmamaktadır. Türkiye ve Kürdistan’da 71 devrimci hareketinde birikimli kadınlar da var ancak ağırlıklı olarak erkek devrimciler anlatılır. 78-80 dönemi devrimci harekette örgütsel, politik, askeri ve teknik çalışmanın içinde kadınların önemli görevler aldığı bir dönemdir; ancak yine kadınların isimlerinin belirginleşmediğini görürüz. Bu yaklaşımda erkek egemen anlayışların payı büyük olsa da devrimci kadınların da bunda payı vardır” dedi.
Sosyalist Kadın temsilcisi, “Bu nedenle devrimci mücadele tarihi biz devrimci kadınlar tarafından yazılmalıdır. Dönemin en önemli özelliği kadın sorununa karşı ertelemeci yaklaşım söz konusudur. Birlik devrimi bu yaklaşımlardan kopuşun başlangıcı olmuştur.” vurgusunu yaptı.
Konuşmada şunlara dikkat çekildi:
“Birlik Devrimi öncesi öncellerimizin kadın mücadelesi örneklerinden Komünist Kadın Konferansı ve kitle örgütlenmesine dair adımları önemli ve değerlidir.
“BİRLİK DEVRİMİ İLE BİRLİKTE KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ KONUSUNDA DA BİR SIÇRAMAYA TANIK OLURUZ.”
“Birlik Devrimi ile birlikte kadınlar arasındaki çalışmalar önceki deneyimleri aştı. Birçok konuda olduğu gibi kadın özgürlük mücadelesi konusunda da bir sıçramaya tanık oluruz. 1997 yılında komünist kadınların yürüttükleri kimi tartışmalar cins bilinci konusunda önemli bir adımdır. Kendi cinsinin mücadelesine yoğunlaşması gerektiğine vurgu yapılır. Genel bir devrimcilikten, komünistlikten çıkılarak, cins mücadelesine yoğunlaşılarak kadın özgürlük mücadelesinin gelişeceğine vurgu yapılır. Çeşitli kurultaylar, önemli saldırıları püskürten kampanyalar, konferanslar, dernekleşme çalışmaları politik ve örgütsel olarak sürece damgasını vurur.
“Birçok politik çalışma, çarpışma anlarının her aşamasında hem batıda hem de Kuzey Kürdistan’da kadın kuvvetlerimizi görürüz. Gezi Haziran ayaklanmasında, savaşa karşı mücadelelerde, emekçi semt çalışmalarında, kadına yönelik şiddete, cinayetlere karşı imza kampanyalarında, Kobanê savunmasında, Rojava devriminin tüm bu mücadele alanlarında kadınları, genç kadınları, LGBTİ+ bireyleri, komünist kadınları görmek mümkün.
“Kadın özgürlük mücadelesi 30 yıllık mücadele tarihindeki bir başka kazanımı da cinsel suçlar yönetmeliğinin hazırlaması, eş örgütlenme ve eş başkanlık kurumunun oluşturulmasıdır.
“ERKEK CİNSİ ERKEKLİĞİNDEN NE KADAR UZAKLAŞIRSA ERKEKLİĞİ İLE YÜZLEŞİRSE O ORANDA ÖZGÜRLEŞECEKTİR.”
“Bir toplumun özgürlük mücadelesi kadın özgürlüğü ve cins bilinci ile doğrudan bağlantılıdır. Bundan dolayı erkek cinsi erkekliğinden ne kadar uzaklaşırsa erkekliği ile yüzleşirse o oranda özgürleşecektir. Bu durum kadın özgürlük mücadelesinin bir turnusoludur.”
Temsilci, kadın devrimi programı başta olmak üzere komünist kadın örgütlenmesinin 30 yıllık tarihsel mücadelesinin, Komünist Kadın Örgütü’nün kuruluşu ile taçlandığını belirterek, “Özerk kadın örgütünün kuruluşu, 2015 yılında 1. Komünist Kadın Konferansı ile gerçekleştirildi. Önceki tüm deneyimleri içerdi, tıkanma noktalarını gördü ve nasıl aşacağını tartıştı. 3. Konferansımız erkek yoldaşlara bir kez daha seslendi: ‘Erkek yoldaşlar toplumsal yüzleşmede öne çıkın, öncülük yapın, kadınlardan beklemeyin. Kadına, LGBTİ+lara, çocuklara yönelik şiddet, Türkiye’de, Kürdistan’da ve Avrupa’da çürüme aşamasında, alabildiğince yaygın. Harekete geçin’” dedi.
“KADINLAR HER YERDE, MÜCADELENİN HER AŞAMASINDA”
Panelist, “Kadınlar her alanda. Politik kitle çalışmasında, yer üstü cephelerinde, Türkiye, Kürdistan, Rojava ve Avrupa’da kadın yoldaşlar kitle çalışması yürütüyor. Politik askeri cephede, şehir ve kır gerillacılığında kadınlar yer alıyor. Tutsak düşen kadın yoldaşlar, zindanlarda direniyor, savaşıyor. Ölümsüzleşen Yeliz Erbay yoldaş, değişik mücadele sahalarında Sibel Bulut, Sevda Çağdaş ve Avrupa’dan giden İvana gibi kadın yoldaşların anılarını, ideallerini yaşatmaya devam edeceğiz. Kadınlar her yerdeydi, mücadelenin her aşamasındaydı.” vurgusunu yaptı.
Panel katılımcıların soru ve görüşlerini aktarmasının ardından sona erdi.
(Atılım İsviçre)