Açıklama

Published on Eylül 24th, 2024

0

Federasyon yönetimini protesto eden İpek, AABF Genel Merkezi önünde oturma eylemi yapacak


Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)’ye yönelik ağır eleştirilerde bulunan Beyhan İpek “Hüseyin Mat ve ekibinin zulmünü protesto için Cumartesi saat 10:00’da Köln AABF Genel Merkezinin önünde, çalınan haklarım için oturma eylemi yapacağım. Hukuksuz yere, sorgusuz sualsiz, faşizmin bile uygulamadığı adaletsizliğe halen maruz kalıyorum. Bu adaletsizliğe karşı, insan hakları için, kadın haklarım için ve yasal haklarım için oturma eylemi gerçekleştireceğim” dedi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Daha önce, Almanya Alevi Kadınlar Birliği (AAKB) Başkan Yardımcısı ve Baden-Württemberg Alevi Kadınlar Birliği Eyalet Başkanı da olan Beyhan İpek’in açıklamaları Avrupa Demokrat’ta da geniş yer bulmuştu.
https://www.avrupademokrat3.com/aabfde-tartismali-ihrac/
https://www.avrupademokrat3.com/beyhan-ipek-aakb-yonetiminden-istifa-etti/

Şu anda, Crailsheim Alevi Kültür Merkezi (AKM) Başkanı olan Beyhan İpek’in açıklaması şöyle:

AABF GENEL MERKEZİ ÖNÜNDE SAAT: 10:00 da yapacağım

OTURMA EYLEMİME İLİŞKİN
BASIN AÇIKLAMAM

Dünyada kadınlara seçme ve seçilme hakkı ilk kez Yeni Zelanda’da verilmiştir. Yeni Zelanda, 1893 yılında kadınlara oy kullanma hakkını tanıyan ilk ülkedir. Bu tarih, kadın hakları hareketi açısından önemli bir dönüm noktasıdır.

Bildiğimiz tüm din ve inançlar, mevcut siyasal sistem kadınları ikincil olarak nitelerken, Alevilik’te kadim tarihlerden beri “kadın” inançsal değerlerin başında gelmektedir.
Kadim Alevilik cinsiyetçi değildir.
Hiçbir cinsiyet, sınıf tarifi yapılmadan “can” denilerek küçük, büyük, yaşlı, genç, zengin, fakir, rütbeli, rütbesiz, ast, üst, soyluluk unvan, kadın, erkek eşitliği ve ayrımcısız tüm canlar bir nazarda nitelenmiştir. Günümüzde tüm Alevi kurumları bu nitelemenin çok gerisindedir.

Avrupa’da başlarına atanan “kayyum” niteliğindeki kadınlar yönetimi ile kadınlar birliği örgütlenmesi, erkek egemen sistemin figüranlığını yapan, iktidar güç yanlısı kadınlar, bu yapı ve anlayışı ile elbette ki Alevi kadını temsil edememektedir.
AABK yönetimi, AABF yönetiminin üstünlüğünü zımnen de olsa egemenliğini kabul ederek, Almanya’da yaşanan AABF içi sorunlara maalesef AABF yönetiminin bakış açısından bakmaktadırlar.

AABF BW Bölge’de, bizim dönemimizde yapılan kadın faaliyetleri, Türkiye’de ve Avrupa’da olumlu anlamda bir hareketlenme yaratırken, kadın hareketine gelen canlılık, erkek egemen anlayışın ürünü olan AABF ve AABK yönetiminde rahatsızlıklar yaratmıştır.
Elbette ki rahatsızlık duyan sadece bu yönetimler değildir.
Aleviliğe İslami bakış açısında yaklaşım gösteren hemen her yapı, kişi ve grup, kadın hareketinin gelişmesinden duydukları rahatsızlıklardan dolayı, bize yapılan her türlü haksızlığa zımnen susarak ya da fiilen destek vermişlerdir.
Kendi oluşturdukları hukuklarını, tüzüklerini bile hiçe sayarak pervasızca suçlar işlemişlerdir.
Ne yazık ki sistemin kirli karakteristik özelliklerini çözemeyenler de yalan iftira furyası içinde bize yapılan saldırganlığı görmezden gelmiştir.

Aleviliğin temel özelliklerinin başında gelen ve tarihi boyunca tüm egemenlerce suç sayılan “kadın”ın eşit birey hakkına karşı tüm çirkin yalan iftira fetvaları üzerinden geliştirilen zulümler, ne yazık ki mevcut kirli sistemin hafızası ile yetişmiş erkek egemen anlayışın geliştirdiği siyasetin uzantısı düşünce, günümüzde Alevilik içinde de hakim mantık haline gelmiştir.

Bunu yanı sıra Türkiye’nin içinde bulunduğu gerici ve ırkçılığın yansıması olarak da “Kürt” olmamız propaganda edilmekle birlikte başkaca yalan ve iftiralar uydurularak, AAKB Genel Kurulu’nda seçildiğim halde “istifa etti” yalanı ile yöneticilikten fiilen çıkarıldım.

Bölge başkanlığını yürüttüğüm AABF BW Bölge Kadınlar Birliği’nin Pforzheim AKM’de düzenlediğimiz BW Bölgesi Kadınlar Genel Kurulu’na o tarihlerde provokasyon ve saldırı düzenlenmiştir. Erkekli, kadınlı saldırgan provokatörler bizleri HDP’li olarak suçlayarak, genel kurul hakkımızı, AABF yönetiminin desteği ile elimizden almışlardır.
Bu haksızlığı duyurmak için her yerde kısılan, önlenen sesimizi sosyal medyada duyurmak isteyince, bunu disiplin konusu yaparak hiçbir savunma hakkı dahi tanımadan “ihraç” işlemi uygulanmıştır.

Baskı, yalan, iftira, mobbing yapılmasına maalesef başta hakları için mücadele ettiğimiz “ana”lar başta olmak üzere, inançsal önderlik yaptıklarını söyleyen dede ve baba gibi inanç kurulu yöneticileri, kendilerine mücadele adamı insanı misyonu biçenler, “gık” dahi çıkaramamıştır.
Bu durumu fırsata çeviren AABF yönetimi giderek daha otoriter davranışlar geliştirmiştir.
Avrupa ve Almanya Kadınlar Birliği, bu çerçevede atamalar ile kendilerine uyumlu taraftar kadınlarca şekillendirilmiştir.
Keza BW Bölgesi, kendi tüzüğüne göre bile yasal olmayan kayyum yönetimi AABF merkezi yönetiminin uyguladığı yöntemle AABF BW Bölge Kadınlar Birliği’ni şekillendirmiştir.
Bu konular trajikomik ve düşündürücü şekilde hiçbir Alevi örgütlenmesini ilgilendirmemektedir.
Çünkü mevcut sistemin dümen suyunu politikalarını, siyasetini, kurum ve kurullarını, kavramlarını giderek içselleştiren Alevi yöneticilerinin duygu ve his organları dumura uğramıştır.

Alevi olmak ayrıdır, Alevicilik yapmak ayrıdır.
Haksızlığı kendisi gibi düşünmeyene, inanmayana yapılmasını normal gören anlayışın “Alevilik” olmadığını görülmesi gereken bir durumdur.
Çıkarlarına, hesaplarına, anlayış ve düşüncelerine uymayanı harcamak, ötekileştirmek ve bunu da Alevilik yapıyoruz diye pazarlamak, günümüzde Alevi örgütlenmelerinin içine düştüğü karanlığın göstergesidir.
Teorik söylemler AABK’da sözde eşit kadın ve erkek eşitliği üzerinden uygulanan eşit başkanlık uygulamalarıyla ne kadar uygulandığı ortadadır.
Sözde bu eşit başkanlık önce Almanya’da AABF’de uygulanacaktı; AAKB Genel Kurulu’nda bunu sözünü verenlerin duruşu “dün dündür, bugün bugündür” siyaseti ile epey benzerlik göstermektedir.
Kendi içindeki haksızlıklardan ve hukuksuzluklardan kurtulmayanlar hiçbir hak mücadelesini yürütemezler.

Meselesi, davası, adalet, eşitlik, hak ve hakikat olanlar, ucu kendisine dokunduğunda da gerçeklere hü diyebilmelidir.

Tüm Hakklarım alana kadar Eylemım devam edecektir
Jın jıyan Aşiti

Muhabetle,
Cralshim Akm Basın açıklaması

Beyhan İpek

Tags: ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑