Published on Ağustos 20th, 2024
0Edirne’den “görüldü” mühürlü mektup | Gül Güzel
Arkadaşlar,’’nasılsınız?’’ diye sorunca,’’iyilik mahkumuyuz’’ diyorum…
Siyasi tutsaklara gönderdiğim mektupların kendilerine verilmediğini düşündüğümde, yeniden bir daha yazarım. Dr. Adnan Selçuk Mızraklı da, benim kendisine 3 Şubat 2024 tarihli yazdığım mektububuma uzun süre cevap vermeyince, kendisine 27 Temmuz 2024’te yine yazdım ve bu sefer son mektubumun kendisine verildiğine dair cevabı aldım.
Edirne F Tipi C.İ.K.’dan gelen mektubun kelime – çümleler arası verdiği mesajların detaylarına girmeden bu değerli belge nitelikli mektubu siz okurlarımla paylaşmak benim için de onurdur. Ancak kısa süre içinde Kenan Ayas’ın Hamburg, Mehmet Çakas’ın Hannover Cezaevlerinden gelen mektupları da var. Her iki arkadaşın mektubunu şimdi metni uzatmamak için eklemiyorum ama ilerde yayınlamayı planladığım 3. Cilt kitabımda okuma olanağınız olacak ve…
Sayın Dr. A. Selçuk Mızraklı’nın 11 Ağustos 2024 tarihli, çokca Görüldü mühürlü mektubu:
Sevgili Gül ablam merhaba,
Mektupta belirttiğiniz, tahmin ettiğiniz gibi sizin mektubunuz bana ulaşmadı. Disiplinli olarak gelen postaları sıraya koyuyorum ve illa ki hepsine yanıt yazıyorum. Hele sizin yüreklere iyi gelen satırlarınıza yanıtsızlık mümkün olmaz. Yaşamın en büyük anası doğanın, en güzel vergileri olan çiçekleri çok sevdiğimi söylemek sizin çiçek- toprak (bizim en fazla hasret olduğumuz) fotoğraflarından sonra şart oldu. Eşim ve ben evimizde salonda, verandada boy boy, rengarenk çiçeklerimizle neşeleniyoruz. Evimizin bahçesi de gülistan gibi rengarenk güllerle(Heftani’nin siyah gülü dahil) begonyalar, hanımelleri, rihanlarla dolu. Çok isterim ki, bir gün Amed’de evimde eşimle sizi konuk edelim. İnanıyorum, o günler de gelecek. Berlin’den Dr. Gülistan ve eşi Munzur Çem (bilirsin rahmet etti – 11.12.2022) bize gelmişlerdi. Ben ve Dr. Gülistan bir yandan Mezopotamya Tıp Kongresi oturumlarında bulunmuş, akşamları ya bizde ya da diğer arkadaşlarla dışarda biraraya gelmiştik. Darısı sizin gelişinize olsun.
Gül Ablam, satırlarında umut, hüzün, coşku birarada koşuyor. Hafızamız özellikle kaybettiklerimiz (sadece insanlar değil) hüznün harcı olurken haklı, onurlu, doğru ve iyi olmak umudu besliyor, yalnız olmadığımızı bilmek, doğru biraraya gelirler, dostların varlığı umudumuzu büyütüyor. Bizler, kendilerimizce yapılan kötülüklere bile kötülükle cevap veremeyecek kadar iyilik sinmiş, ama asla iyiliği de kötülüğü de unutmayacak soylu bir geleneğin de insanlarıyız. Karşımızdakiler de bizi iyi tanıyorlar, bu yeteneklerimizle baş edemedikçe de kahroluyor, korkuyorlar.
Değerli ablam, Demirtaş da ben de oldukça iyiyiz, sağlıklıyız. Avukat ya da vekil arkadaşlar,’’nasılsınız?’’ diye sorunca,’’iyilik mahkumuyuz’’ diyorum. Bizimkisi laf olsun diye değil, direniş olsun diye iyilik hali, kişiliğimizin membasında var, çoğaltmaktan zorlanıyoruz. Sizin de ifade ettiğiniz gibi dünya zor bir dönemden geçiyor ama bizim coğrafya belki de en kritik yılında – günler – haftalarıyla önem kazanıyor. Oysa ülkelerin, halkların tarihinde normalde bu sürelerin özelliği gereği zamanın mekaniği hızlanıyor, günler-haftalar-aylar önem kazanıyor. Oysa ülkelerin, halkların tarihinde normalde bu sürelerin esemesi okunmaz. Ama bu aralıkta bizler, halkımız açısından kelebeğin kanat titrenimlerinin önemli olduğu bir dönem. Haklı olmak, doğru olmak yetmiyor. Güçlü ve birlik olmak da gerekiyor, sağlam güvenilir dosdlarla. Öyle bir süreçteyiz ki, bizden sonrakilere dert, gözyaşı, kavga bırakmayalım, uzlaşı ve barış ile sonuçlandıralım. Kötülüğü mahkum edip, onuru önceleyelim diyoruz. Gelin görün ki, henüz sesimiz yeterince gür değil. Kötülük de tarihin ihanetli duvarlarına çarpmadan uslanmayacak görünüyor. İsteriz ki, bizden uzak bulsunlar😊)
Gül ablam, bilirsin bizlerin evlerinde çay devamlı ocağın üzerindedir. İnsanla büyür, insanla güzelleşiriz. Kapısı bir dost, bir arkadaşça çalınmayanlar kendisini eksik hissederler. Oysa şu anda sizin açtığınız koridordan sadece iyi, doğru, güzel olanların gidiş , gelişi var; bizlere çok iyi geliyor, tamlanıyoruz. Bu duygularla ben ve Demirtaş size, ailenize, arkadaşlara selam, sevgi ve özlemlerimizi iletiyoruz. Sağlık ve iyilik özerinizden eksilmesin. Serkeften.
Dr. A. Selçık MIZRAKLI, 11.08.2024 , F – Tipi Kapalı C.İ.K. , EDİRNE F TİPİ GÜVENLİKLİ KAPALI CEZA NFAZ KURUMU Mektup okuma Komisyonu GÖRÜLDÜ mührü
Kadının Kaleminden: Gül Güzel – 20.08.2024