Edirne Cezaevinde esir tutulan Mızraklı’dan şiir tadında, bahar renginde selamlar | Gül Güzel

Daha önceki mektubunda,’’Biz iyi olduğumuz için tutukluyuz!’’ diye yazan siyasi tutuklu, eski Diyarbakır Belediye Eşbaşkanı Dr. Adnan Selçuk MIZRAKLI yine iyilerin diliyle yazdığı mektubunda Şiir tadında, bahar renginde selamlarının yanısıra yaptığı güncel değerlendirmeleriyle de bezendirdiği mektubunu siz okurlarımla paylaşmayı bir görev bildim.

Ayrıca, Cezaevlerindeki Siyasi tutuklu/hükümlü kardeşlerimle 22 yıllık mektup yazışmalarımdan dolayı, yeryüzünün en çok kardeşi olan ABLASI olmaya adayım😊)

Sevgili Gül Ablam, merhaba

Doğanın renklerini, güzelliklerini satırlarının içtenliğine katarak göndermiş olduğun mektubu almak iyiliğimize iyilik kattı. Hele kartlarını kart olarak birilerine göndermek konusunda hasis davrandığımı itiraf etmeliyim. Yalnız bir talebimi de ablama iletmeden durmayacağım. Gül Güzel’in de içinde olduğu bir fotoğraf istiyorum. Her gelen mektubu ve fotoğrafları biriktirdiğim gibi fotoğraflarını da albüme koymak istiyorum.

Abla can, bugün günlerden Pazar günü olduğu için diğer günlerden farklı olarak sayımın sadece kapıdan alınması. Onun dışında hergün tempomuzu düşürmeden hayata asılıyoruz. Sabah kahvaltıdan sonra ben elime Tıp tarihi ile ilgili bir kitap almış okuyordum. Bir de baktım ki, bizim Demirbaş bir eline cümbüş bir eline buzuki havalandırmaya taşınıyor. Tabi onu yalnız bırakmak olmazdı. Ben de sandalyemi alıp geçtim. Türkçe – Kürtçe türkü, şarkı, deyiş derken bir saat çevre koğuşlara konser verdik. Bende çalıgı çalmak hak getire sadece sözlere eşlik ettim. Hatta bazen çeşitleme yapıp birimiz pezden, birimiz tizden söylüyoruz. Gelen alkış ve ıslık seslerine bakılırsa komşularımız memnun kalmışlar😊)

Gül Ablam, bugün Pazar ise yarın Pazartesi yani bizim görüş günümüz. Bu görüşe Zeynebim geliyor. Çocuklarım, kardeşlerim, amcalarım, kayınbiraderlerim de geliyor ama insanın eşinin gelmesinin ayrı bir şurası var. Birbirimizin eksik kalan yanımızın tamamlandığını hissediyoruz. 37 yıllık ortak hafıza, ortak yazıntı, ortak kaygı, umut ve kurgular. Bazen dervişler misali birbirimizle gözden göze konuşabiliyoruz. Dilimizden dökülenler aynı tınıdan oluyor.

Bizler, bu evrende halk olarak, ülke ve bölge olarak barışın egemen olduğu, eşit – özgür – demokratik – adil bir yaşamın sevdasına BEYAZ Kelebekler misali bütün masumluğumuz, sevdamızla tutulmuşuz. Bizler de onlar kadar masum, onlar kadar yaşama sevdalıyız. Gül Ablam, çocuklarıma, yakınlarıma hep para biriktirip zenginliği paraya göre endekslemenin nasıl erdemleri bitirip tüketeceğini anlatıp dururdum. Daima insanların bilgilerini, becerilerini, faziletlerini çoğaltmalarını, iyiliğin, güzelliğin, doğruluğun, zenginliğin orada saklı olduğunu söylerdim. Her canlının özgürlüğe tutkun olduğunu ama köleleştirmenin sadece insan türünde olduğunu onun için ister ailede ister toplumda isterse ülkede ve dünyada mevcut bilimi olmayan her insan evladının ilk arayışının göstergesi olduğunu ifade ederim. Bu işler sabır, azim, direnç, mücadele ve birlik gerektiriyor. Ve bizler de bunun dünya özerindeki en temiz ve en haklı kitlesini oluşturuyoruz. Yeterince sesimizi ve gücümüzü gösterebiliyormuyuz diye kaygılanıyoruz. Son zamanlarda hafif bir savrulma ve inançsızlık geliştiği konusunda şüphelerimiz var. Meselenin merkezinde siyasal merkezin merkez ve çekim etkisinin zayıflaması, öndekilerin sosyopolitik ve psikososyal süreçleri iyi değerlendiremedikleri ve bu durumun da giderek güven bağlarını zedelediğini görmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.

Can Ablam, bazen kalem hızını alamayıp bir o konuya, bir bu konuya dalıyor. Bu seferlik böyle olsun diyelim. Sana son bir haber de vereyim. Benim dosyam Yargıtay’da bugünlerde muhtemelen karar çıkacak. İçeriği tam bir Dreyfus vakası. Ne olursa olsun karar her durumda hukuki değil, siyasi bir karar olacak. Sonuç her ne olursa olsun iyilerin illeki bir gün buluşacaklarına inanıyorum.

Gül Ablam, ben ve Demirtaş sizi, oradaki dostları sevgi ile kucaklıyor, selamlarımızı iletiyoruz. Özgür günlerde buluşmak dileği ile sağlık ve iyilikle kalın.

Dr. Adnan Selçuk MIZRAKLI, 08.09.2024, F- Tipi Kapalı C.İ.K. EDİRNE

*************************************

Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı

Ceza İnfaz Kurumu Mektup Okuma Komisyonu GÖRÜLDÜ -1

Dip not: Mektubun bir çok yerinde GÖRÜLDÜ mührü ile bazı kelimeler okunmayacak durumda. Onun için okuyamadığım bazı kelime, cümleler için üzgünüm…

Kadının Kaleminden: Gül Güzel – 27.09.2024