Published on Kasım 5th, 2024
0Kayyım Darbesi var! | Enver Enli
Komplo teorilerinden de vaz geçin artık ve ortada bir savaş, işgal ve soykırım gerçeği var…
Temsili anlatım; Haksızlık yaşayan bir grup var.
Grup, yaşadığı haksızlığı anlatmak için toplanmış, epey de canları yanıyor.
Yine başka gruplar var, bunlar bayağı aklı evveller, hatta haksızlığa uğrayan gruba, bir en iyi bilen olarak yaklaşıyorlar…
Anlatım bu ya, bunlar haksızlığa karşı olduklarını üst perdeden yazarlar çizerler…
Soru; Yaşanılan haksızlığa karşı neden duyarsızsınız?
Cevap; Olur mu hemen bildiri yayınladık bile…
Soru; Neden dağıtmıyorsunuz?
Cevap; Yok…
Ama bak şimdi , burada en az 50 kişiyiz…
Soru; Hani dövizleriniz bayraklarınız?
Cevap;Bizim bayrak taşımaya ihtiyacımız yok…
…
Böyle devam eder aynı plak, korkaklıklarını asla söylemez bu güruhlar, mücadelenin en keskin, en bilinçli, en akıl vereni, yaşamın enleridir onlar.
Ya da, en korkakları diyebiliriz, bu güruhlar mücadelenin önünde de engeldirler, doğrunun haklının yanında olmak bedel ister çünkü…
Çok uzaklardaki bir problem için, ortalığı yıkarlar, bağır bağır bağırırken avazlarının yettiğince, karşısında mücadele ettiklerini söyledikleri zalimlere benzemeye başlarlar…
Burunlarını dibinde ki problemler umurlarında değildir, umurlarında olsa bile, korku var ya o korku…
Gittikçe seslerini yükselirler, “dünyayı biz değiştireceğiz” derler, bu güruhlara önerim ilk önce kendinizi değiştirin, olmayan
demokrasi kültürünüz gelişir belki.
Grupçuluktan arınıp, ‘ben bilirim’ mantığını değiştirip, yaşamın içerisinden öğrenecek o kadar çok şey var ki. Her gün öğrenme kabiliyetin yoksa kadife kaplı koltuklarınızdan akıl verirsiniz ancak, o koltuklara da alışmışsınızdır da, o sıcaklığı bırakmak istemezsiniz…
Öğretebilirsiniz de tabi, ama Öğretirken öğrenmek yaşam ilkeniz olmalı…
Empati duygunuzu geliştirin, desem de fayda etmeyeceğini biliyorum , çünkü yıllardır aynı plağı dinliyoruz, plak da bozulmuş artık, bozuk plaktan çıkan sesi de kimse dinlemiyor maalesef, bozuk olmasa da kimse dinlemiyor, aynı sözler çünkü …
Bizim kuşak bıktıysa, yeni kuşaklar hiç dinlemez. Yeni şeyler söylemek lazım bıktırdı artık, klasikleşen cımbızlanmış
özlü sözler.
Lafı getirmek istediğim yer, elinizi taşın altına koyun artık, geldiğimiz ülkenin kanlı tarihiyle yüzleşmek, soykırıma uğrayan halkların sesi olmak, ezilen asimile edilmeye çalışılan halkların, dinlerin ve toplulukların yanında olmak, onların sesi soluğu olmak, Sınıf mücadelesinin önünde engel değil. Ön yargılar diyeceksiniz biliyorum, o ön yargıları ķıramadıysanız suç sizin, Toroslar’ın zirvesindeki bir çobanın boynunda “Bozkurt” kolyesi, parmağında üç hilalli yüzük varsa, bu çobanın geriliği bilinçsizliği değildir, bizlerin oralarda olmamamızdır sorun.
Son soru bir, Kürt olsanız ne yapardınız…
Ha, bu arada kast ettiğim bu güruhlar, çoktan sınıf atladılar bile, kentlerin en yükseklerinde, en güzel sahil kentlerinde, kurtacakları kesimlerin çok uzağına düşmüşler, Kuşadası-Bodrum gibi yerlerden ülkenin sosyo-ekonomik yapısı hakkında tezler yazarlar…
Cevap sokakta, ezilenlerin yanında olalım, soykırımların işgâllerin karşısında duralım.
Babamın güzel bir sözü, 10 yaşında bir ilkokul çocuğuydum, ” Motor bozuk oğlum, bizimkiler şoför değiştiriyor” derdi. Bu söz kulağımdan hiç gitmez…
Komplo teorilerini ve kısır tartışmalarını bırakalım, en azından 50 yıllık demokrasi mücadelesinin öğrettiklerine bakarak, saf tutmak gerekmiyor mu.
Gelelim saadete, ülkede Kayyım Darbesi var ve bu darbe direk Kürt Halkının en temel haklarına ve kazanımlarına saldırıdır, son yıllarda iyice belirginleşen işgal ve soykırım teşebbüsleri iyi okunmalı ve Ķürt Halkının yanında olunmalı ve alternatif 3. Cephe yaratılmalıdır. Bunun aması falan yok. “Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı” diye bir ilke vardı hatırlarsanız.
Komplo teorilerinden de vaz geçin artık ve ortada bir savaş, işgal ve soykırım gerçeği var…
Enver Enli – 05.11.2024