Published on Ekim 2nd, 2024
0Mikroplastikler: Görünmez tehdit | Erkan Karakaplan
Günümüzde bunca ciddi yoğun sorunlar ve tehlikeler varken, bu da nerde çıktı diye düşünenler vardır muhakkak. Elbette insanlık çok sorunlarla boğuşuyor. Sömürüler, savaşlar ve yoksulluklar her haliyle gündemlerimiz durumunda.
Duyarlılık bu gündemlerde yoğunlaşmalı ve alanları, sokakları bir karşı duruş olarak örgütlenmeli. Ama spesifik konularıda işleyerek karşı duruşu zenginleştirmeli insanlık mücadelesi.
Günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız plastikler, artık bedenlerimizin en derinlerine kadar sızmış durumda. Mikroskopik boyutlara ulaşan plastik parçacıkları olan mikroplastikler, okyanuslardan dağ zirvelerine kadar her yerde bulunuyor. Son yapılan araştırmalar, bu minik parçacıkların beynimize kadar ulaşabildiğini ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ortaya koyuyor.
Mikroplastiklerin beyne Yolculuğu solunum yoluyla, sindirim sistemi yoluyla ve cilt yoluyla vücudumuza giriyor. Bu küçük parçacıklar, kan dolaşımına karışarak beyin-kan bariyerini aşabiliyor. Beyin-kan bariyeri, beyni zararlı maddelerden koruyan önemli bir yapı olsa da, mikroplastikler bu bariyeri geçmenin bir yolunu buluyor.
Beyinde Oluşabilecek Zararlar beyinde biriken mikroplastikler, çeşitli nörolojik hastalıklarla ilişkilendiriliyor. Alzheimer, Parkinson gibi hastalıkların ortaya çıkışında mikroplastiklerin rolü olduğu düşünülüyor. Ayrıca, mikroplastikler beyin gelişimi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir ve öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği gibi sorunlara yol açabilir.
Çevre ve Sağlık İçin tehlike arz eden
Mikroplastik kirliliği, sadece insan sağlığı için değil, aynı zamanda tüm ekosistemler için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Deniz canlıları mikroplastikleri yutarak besin zincirine dahil ediyor ve bu durum sonunda soframıza kadar ulaşıyor.
Mikroplastik kirliliğiyle mücadele için bireysel ve toplumsal çabalar bir araya getirilmeli. Plastik tüketimimizi azaltmak, geri dönüşüme önem vermek ve sürdürülebilir yaşam alışkanlıkları edinmek, bu soruna karşı atabileceğimiz en önemli adımlardandır. Ayrıca, devletlerin ve şirketlerin plastik üretimi ve tüketimi üzerindeki düzenlemeleri sıkılaştırması gerekiyor.
Mevcut çıkar ve ranta dayalı sistemde elbette bu noktalar Kapitalist sistemlerde tali durumda, ama halkın bilinçlenmesi ve bu noktayı mücadele alanlarına koyarak esas bir gündem yapılmalı. Tekellerin ve Şirketlerin çıkarlarına bu konuda çomak sokacak girişimler ile gelecek tehlikeler az da olsa işlenmeli ve muhakkak suretle önlenmeli.
Mikroplastiklerin beyin sağlığı üzerindeki etkileri, gelecek nesiller için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu görünmez tehdide karşı farkındalık yaratmak ve çözüm odaklı çalışmalar yapmak hayati önem taşıyor. Bireysel olarak yapabileceğimiz küçük adımlar bile, bu küresel sorunun çözümüne önemli katkılar sağlayabilir. Herkes gündelik hayatlarında bu konuya biraz dikkat etse ve çekse bile, önemli bir katkı sağlamış olur.
Derneklerimiz, Federasyonlarımız ve daha geniş kesime ulaşan kitle örgütlerimizin kitleden kopuk açıklamalarından ziyade, her örgütlenme biriminde bir kaç kişiyi bu konuda bir araya getirmesi ve toplumsal çalışmalara katması ciddi bir alan mücadele alanı yaratılır. Toplumlar ve toplumsal mücadele kendisine zarar veren noktalarda ve bire bir kendisini ilgilendiren durumlarda daha duyarlı ve harekete geçer duruma gelebilir. Doğayı, çevreyi ve insanlığı tehdit eden bu duruma kayıtsız kalınmaması ümidiyle…
Erkan Karakaplan – 02.10.2024