Published on Ekim 10th, 2024
0Siyonist İsrail’in saldırıları ve dünya savaşı tehlikesi | Erkan Karakaplan
İsrail’in Gazze ve ardından Beyrut’a yönelik saldırıları, Orta Doğu’da yeni bir çatışma dalgasını tetiklemiş ve dünya genelinde büyük endişelere yol açmış durumda. Bu orantısız saldırılar, bölgesel bir savaşa dönüşme potansiyeli taşımakta ve tüm insanlığı bir dünya savaşı tehlikesiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu gelişmeleri bir komünist perspektifle ele almak, saldırıların nedenlerini, sonuçlarını ve dünya işçi sınıfı için taşıdığı tehditleri analiz etmeye çalışacağım.
Çatışmaların köklerinde emperyalist planlar var…
İsrail’in saldırılarının temel nedeni, emperyalist sistemin Orta Doğu’daki sömürü ve paylaşım politikalarıdır. İsrail, ABD ve Batı emperyalistlerinin bölgedeki en önemli müttefiki olarak, bölgedeki doğal kaynaklara ve stratejik konuma sahip olmak için sürekli bir savaş halini geliştirmekte. Filistin halkı ve ezilenleri ise bu sömürünün en büyük mağduru durumundadır. Gazze ve Beyrut’a yönelik saldırılar, Filistin halkının direnişini kırmak ve bölgedeki emperyalist hegemonyayı pekiştirmek amacıyla gerçekleştirilmektedir.
Sınıf Savaşı ve Emperyalist Savaşlar
İsrail’in saldırıları, aynı zamanda dünya genelinde işçi sınıfı ile emperyalist sınıf arasında süren sınıf savaşının bir parçasıdır. Özelikle batılı emperyalistler, kârlarını artırmak ve egemenliğini ortadoğuda korumak için sürekli olarak yeni savaşlar başlatmaktadırlar. İşçi sınıfı ve ezilen halklar ise bu savaşların en büyük mağduru olup, canını ve malını kaybetmekte, sömürünün daha da artmasına neden olmaktadır. Ortadoğu devletlerinin hükümetleri ve gerici dinci liderleride o veya bu düzeyde emperyalistlerin uşağı durumundalar.
Dünya Savaşı Tehlikesi ve İşçi Sınıfının Rolü
İsrail’in saldırıları, bölgesel bir savaşı tetikleyerek tüm dünyayı bir dünya savaşı tehlikesiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bir dünya savaşı, insanlık tarihindeki en büyük felaketlerden biri olacaktır ve milyonlarca insanın ölümüne, ekonomik çöküşe ve çevresel tahribata yol açacaktır.
Bu durumda işçi sınıfının rolü son derece önemlidir. İşçi sınıfı, emperyalist savaşlara karşı mücadele ederek, barış ve sosyalizm için birleşmelidir. İşçiler, kendi ülkelerindeki ve dünyadaki işçi sınıfı örgütleriyle dayanışma içinde olmalı, savaş karşıtı eylemlere katılmalı ve emperyalist sisteme alternatif bir dünya inşa etmek için mücadele etmelidir.
Dünya çapında bütün işçiler ve ezilen halklar birleşin sloganı ve pratiği sosyalistler önderliğinde harekete geçmeli. Bunu uluslararası bir enternasyonal dayanışma ile ele alındığında, bugün daha yaşı küçük veya reşit olmayanlarda ciddi bir bilgilenmeyi ve önümüzde ciddi bir sol generasyonu yaratacaktır. Bu süreçte anti emperyalist bir savaş karşıtı duruşun örgütlenmemesi, gerici, dinci ve yobazların kitleleri peşine taktığı ve ezilenlerin mücadelelerini bir kör düğüme veya kan davasına çevirdiği, halkların bir birine düşmanlaştırdığı bir sürece teslim edilecektir. Haksız savaşların meşrulaştırdığı ve sınıf savaşından koparıldığı bir ortam ancak ve ancak yine emperyalistlerin dümenine su taşır.
İsrail’in saldırıları, dünya işçi sınıfı için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu saldırılar, emperyalist sistemin sömürü ve savaş politikalarının bir sonucu olup, dünya genelinde barış ve istikrarı tehdit etmektedir. İşçi sınıfı, bu tehdide karşı birleşerek, emperyalist savaşlara karşı mücadele etmeli ve sosyalist bir dünya inşa etmek için örgütlenmelidir.
Emperyalistlerin ve gerici yobazların çıkarlarına karşı, enternasyonal işçi ve ezilen halkların barışı için; kahrolsun çıkar ve sömürü savaşları sloganlarını yükseltmeli…
Kurtuluş enternasyonal proleteryanın ve ezilen sınıfların saflarında;
– sömürücülerin sistemine karşı…
– gerici feodal sisteme karşı…
Güçlü bir enternasyonal sınıf bilinçli hareketi ve mücadeleyi oluşturmaktan geçiyor…
Dünyanın bütün işçileri ve ezilen halklar birleşin…
Ercan Karakaplan – 10.10.2024