Published on Eylül 1st, 2024
0ThyssenKrupp-Steel İşçileri mücadelede kararlılar!
ThyssenKrupp-Steel (TKSE) şefi Lopez’in yaptığı açıklamaya göre yeni bir kısıtlama paketi hazırlanmış ve bununla da binlerce işçinin işine son verilmesi söz konusu.
IG Metall Sendikası’nın yaptığı açıklamaya göre, en az 10 bin işçinin işinden olacağı iddia ediliyor. Tabi ki bu durum önümüzdeki dönem daha da netleşecek.
Buna karşın işletmedeki işçi temsilcileri ve sendika temsilcileri giriş kapılarının önüne enformasyon çadırları kurarak işçileri bilgilendirme çalışması başlattı. Fakat bu bilgilendirme aynı zamanda dolaylı olarak iş bırakma eylemi olarak ele alındı. Birincisi 22 Ağustos’da, saat 10-17 arası, ikincisi isi 27 Ağustos’da saat 10-17 arası düzenlenen eylemde, fabrikanın bütün kapıları öğlen vardiyasının girişine kapatıldı. Ayrıca sabah vardiyasında çalışanlarda saat 10’dan itibaren işi bırakarak eyleme katıldılar.
İşçi temsilciliği 29 Ağustos‘ta tekrar fabrikanın ana girişi olan 1. kapının önünde mobil enformasyon çadırları açarak işçileri iş bırakıp, çadıra gelemeye çağırdı. Saat 12’den itibaren işçiler enformasyon çadırının önünde toplanmaya başladı. Çünkü aynı alanda o gün TKSE denetim kurulu üyelerinin de toplantısı yapılıyordu. Bu toplantı aynı zamanda fabrikanın geleceği tartışılacaktı.
Denetim kurulu toplantısı tam da işletmenin karşısında yapılıyordu. Toplantının yapılacağı binanın önüne işçiler boş yağ varillerini koyarak ateşler yaktılar. Giriş kapısının önüne tahtalar yığarak, şirketin genel müdürü Lopes’iistemediklerine dair yüzlerce afiş kapıya yapıştırdılar ve saat 12:00 ile 19:00 arasında yüzlerce işçi kapının önünde Lopes’iprotesto ettiler. Saat 18:00 civarında toplantı sona erdi ve toplantıda çıktıktan sonra işçiler daha da öfkeli şekilde “Lopes‘e hayır”, “Lopes çıkarılsın” sloganları attılar.
Toplantıda çıkan denetim kurulu üyeleri, işçilere bir açıklama yapmadan başka bir binaya girerek, basın toplantısı düzenlediler. İşçiler de bunu kınayarak, gelip kendilerine açıklama yapılmasını istedikleri sloganlar attılar. Öfkeli işçiler, “eğer siz dışarı çıkmazsanız biz içeri gireceğiz”diyerek, kaplara yüklendi. İşçilerin bu hamlesine karşın polis, kapıları tutarak, içeri girmelerini engelledi.
İşçilerin öfkesi daha da büyüyerek, daha da güçlü bir şekilde içerdekilerinin dışarı gelip kendilerine bilgi vermesini talep ettiler. Daha sonra dışarı çıkan denetim kurulu üyeleri, tekelin genel işçi temsilcisi başkanı ve Duisburg TKSE işçi temsilcisi başkanı Ali Güzel işlere toplantıdaki gelişmeleri aktardılar.
Yapılan toplantıda Lopez’in, 5 üyeden oluşan yönetim kurulundan, Demir Çelik üretim sorumlusu Bernhard Osburg, personel sorumlusu Markus Grolms ve üretim direktörü HeikeDenecke-Arnold’un çıkışını verdiği açıklandı. Denetim kurulu başkanı Sigma Gabriel (Eski dış işleri bakanı) diğer üç denetim kurulu üyesi (Elke Eller, Detlef Wetzel, WilfriedSchäffer) bunu kabul etmeyerek görevlerinden istifa ettiklerini açıkladılar. Bu çıkışların verilmesi önümüzdeki dönem Lopez’in saldırılarının daha da yoğunlaşacağını dile getirildi. Çünkü Lopez kendisine göre yeni bir yönetim kurulu oluşturacak ve bununla da planladığı bütün programı hayata geçirecek diye işlere bilgi verildi.
Denetim kurulu üyelerinin konuşmalarında öne çıkan, mücadeleyi o gün kaybettikleriydi. Fakat şimdiye kadar yapılan uygulamalarda kendilerinin de sorumluluğu olduğuna hiçbir şekilde değinmemelerine işçiler öfkeliydi. Diğer önemli bir konu ise, denetim kurulu üyeleri, TKSE’nin gelecekte işçi çıkarmalara yönelik programa karşı çıktıkları için değil, yönetim kurulunda işine son verilen 3 üye ile dayanışmak için istifa ettikleriydi.
“Bugün mücadeleyi kaybettik” söylemine karşın işçilere seslenen Duisburg TKSE işçi temsilcisi başkanı Ali Güzel, “biz mücadeleye daha başlamadık ki bugün kaybedelim. Mücadele daha yeni başlayacaktır. Kısa zaman içinde bunu değerlendirip yeni eylem planlarıyla mücadeleyi başlatıyoruz. Lopez’i ve onun planlarını işçiler olarak hep birlikte durduracağız” diyerek, işçilere birlikte mücadele çağrısı yaptı.
İşçilerin Talebi Üretimi Durdurma
İşçiler içerisinde yapılan sohbetlerde bir çoğunun talebi süresiz iş durdurulması ve greve gidilmesidir. En azından 24 saatlik grevin yapılması, hiç kimsenin 24 saat boyunca içeri bırakılmaması, işten çıkarma planlarının geri alınmasına kadar mücadele etmektir. İşçilerin o gün fabrikanın ana giriş kapısı olan 1. kapının önünde bir araya gelmeleri ve dolaylı olarak üretimi durdurmaları ve birlikte ortak mücadelenin büyütülmesi çağrısı yapmaları aslında gelecekte TKSEişçilerinin kazanacağın bir göstergesidir. İşçiler özellikle işverene karşı çok öfkeliydi, ayrıca sendikanın da bu süreçte greve gitmemesi işi durdurmamasını eleştirmektedirler. ÇünküThyssenKrupp Duisburg açısından önemli bir işletmedir. Burada 10.000 işçinin çıkarılması, binlerce insanın bundan etkilenmesi demektir. Yani sadece 10.000 işçi çıkarmakla yetmeyecektir, bunun yan sanayisi ve fabrikada çalışan taşeron şirketlerin işçilerinin de yoğun etkilenmesi demektir. Sadece işten çıkarmalar olmayacaktır, aynı zamanda Duisburg‘un güneyinde önemli bir işletme olan ve 3500 işçinin çalıştığı ve ThyssenKrupp’a ait HKM’in de kapatılması söz konusu. Eğe kapatılırsa orada çalışan işçiler ve yan sanayi işçileri de işsiz kalacaktır.
Gerek işçi temsilcilerinin gerek sendikanın yaptığı konuşmada 29 Ağustos’un kara bir gün olduğunu, fakat mücadelenin yeni başladığının ve bunun içinde bütün işçilerin mücadeleye hazır olmalarının çağrısını yaptılar. Bu demektir ki önümüzdeki dönem Duisburg’da işçi ve emekçilerin mücadelesi daha da yoğunlaşacaktır ThyssenKrupp-Seel, HKM ve bir çok diğer işletmede işçilerin işten çıkarılması aynı zamanda yeni bir mücadele hattını da belirleyecektir. Bu işletmelerde başta Türkiyeli ve Kürdistanlılar olmak üzere göçmenlerinde yoğun çalıştığı iş alanlardır. Uygulanacak programda en çokta göçmen işçiler etkilenecektir. Bundan dolayı Duisburg’dayerli ve göçmen işçi ve emekçilerin önümüzdeki dönem büyük mücadele günleri bekliyor.
(ATİK Online)