Makaleler

Published on Nisan 2nd, 2024

0

Mitoz gibi bölünüyor muyuz? | Gül Güzel


Mitoz bölünme sözünü okuldaki biyolojik derslerimden hatırlıyorum ama yine de doğru mu hatırlıyorum diye temkinli davrandım ve sözlüğe baktım. Evet doğru hatırlıyorum Mitoz – Mitose, hücre kökünün belli bir süre yaşlandıktan sonra ikiye bölünmesi, hücre ayrışması anlamına geliyor. Gelmek istediğim konu ise 31 Mart 2024’te Türkiye/Kürdistan’da yapılan yerel seçimler ve sonrası…

Bence şu anda yaşadığımız süreç, tam da Mitoz sürecidir. Birbirine benzemeyen iki ayrı yaşlı hücrenin ayrışmasını yaşıyoruz. Diğer bir deyimle Kürtler – Türkler ama buna Alevi – Sünni gibi bir de Sağcı – Solcular olarak bölünme bütünleşmesi de diyebiliriz…

Aslında bölünmenin bütünleştirdiği kendi kimliği ve inancıyla, yeni hücre oluşumu demek daha doğru olur. Yani toplumumuz içinde birbirlerine düşman edilen bütün inançlar, ırklar, cins ve renkler varlıklarını ve birlikteliklerini ayrıştırarak bütünleşme ideolojisi ile adalet içinde yaşamlarını birarada sürdürmek için bölünmeyi yaşayacaklar…

Oluşan bu yeni hücrelerin yapıları aynı ama fikirleri farklı olsa da bölünmeyi sağlıklı ve iradeleriyle yapma becerisi ve 21.yüzyılın benzeri olmayan ideolojisinin üretimidir. Bu ideolojinin mimarı sayın Abdullah Öcalan şimdi 25 yılı aşkın bir süreçten beri mutlak tecrit altında tutulsa da, fikirleri İlkbahar misali çiçek açıp, meyvaya durmuş hale geldi…Bölünmeyi bu kadar sağlıklı yapan da zaten bu.

Bu bölünme ırkçılık, din, mezhepsel değil; fikre, düşünceye, ökolojik demokratik özerkliğe  dayanan sağlıklı bir bölünmedir.

Tekçilik zihniyeti üzerine kurulan Cumhuriyet rejimi artık miladını doldurarak yaşlandı. Ancak yalnız ordusu, yargısı, siyaseti, iktidarı yaşlanmadı; inkarla susturulmaya çalışılan Kürdü, Alevisi, Hristiyanı, Kadın/Erkeği, Solcusu da yorulurken gençleşti…

O yüzden de biz bu iki hücre arasındaki Mitoz bölünme sürecinde yeni bir iktidar ve muhalefet sürecini izleyeceğiz. Yani iktidar ve muhalefet arasındaki fikirsel farklılık, inkar edilemeyen kimlik, inanç ve cins kavramlarının etrafında sürdürmeye devam edecek. Bu konudaki fikirsel çatışmalar silahsız şekilde ama belki de daha canlı bir şekilde sürecek.  

Mitoz örnekli bölünmede çatışmalar yepyeni bir dil ve tartışma boyutunu kazanacak. Herbiribinin içinde ötekinin dili ve  anlayışı görülecek.

Bu değişikler beraberinde çatışma ve mücadele biçimini de değiştirecek. Aynı dil ve ırktan olmayanlar üzerinden sürdürülen silaha dayalı imha süreci de değişecek. Şiddetin, öfkenin, intikamın, meydan okumanın, ezmenin, ben sana gösteririm! Zıtlaşmanın yerini Eşitliği, Özgürlüğü isteyen, Çözümü akıl yoluyla arayan bir tutum ve yaklaşım gelişecek.

Bu yeni oluşum bir başka bölünmeye de vesile olabilir. Kürtler ve Türkler olarak da ayrışabilir bu yeni hücre bölünmesinde. Ancak böyle bir bölünme olsa dahi, bu ölümleri değil huzur ve adaletli birlikte yaşayabilme şeklinde bir bölünme olabilir.

Bu anlamda yenilenerek, kendi kendimiz olabileceğiz. Tekçilik zihniyeti üzerine kurulan Cumhuriyet Irkçılığına, dinsel inançlara karşı fikirlerle, adaletli yönetime dayalı bu tür Mitoz hücre bölünmesi beni geleceğe dair heyecanlandırıp, umutlandırıyor.

Gerçek demokrasi ilkelerinin uygulandığı bir ülkede özgürce ve barış içinde yaşayabilmek için bu değerleri içselleyen insanlar olmalıyız. Mahallemizde, köyümüzde, şehrimizde yan yana durma başarısı gösterebileceğimiz örgütlülüğümüzle, ayrışarak da olsa karşılıklı kabullenme ve dayanışma ile var olabiliriz. Silahların kullanılmadığı ayrışım ve bütünleşmelerin gerçekleşmesi umuduyla… Kısacası Karıncayı incitmeyenlerden değil, bir çay kaşığı şekeri karıncadan esirgemeyenlerden olalım.


Kadının Kaleminden: Gül Güzel – 02.04.2024

Tags: ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑