Makaleler

Published on Nisan 20th, 2024

0

Sevdası Dağlar Olan | Gül Güzel


Bazı insanlar, öykü yazmak için hayal gücünü geliştirir; biz Kürtler ise, yüzyıllardır uğradığımız inkar ve imhadan dolayı yaşadığımız gerçek öyküleri yazarız Ergin Doğru gibi…

Ergin Doğru

Okuduğumuz her kitap bizlerde muhakkak farklı izler bırakır. Hele Sevdası Dağlara Olan’lar sözkonusu olunca…Bu deyim, sanki dağlarında yaşama tutunan Kürt halkına özgü bir söylem. Dağlarımıza olan bu sevda mürekebin rengiyle, beyaz kağıt üzerine dökülünce de farklı bir aşka dönüşüyor. Forbes’in dediği gibi,’’kağıda dokunan kalem, kibritten daha fazla yangın çıkarır’’ misali. Hele bu kalem Şair, Yazar, Gazeteci, Politikacı ve bütün bu yeteneklerinden dolayı Zindanlara mahkum edilen Ergin Doğru’nun elindeyse…

Yazar/Şair Ergin Doğru’nun son zamanda ulaşabildiğim ‘’Sözcüklerin Lal Mevsimi’’, ‘’Bize Ölüm Yok’’, ‘’Sevdası Dağlar Olan’’ kitaplarını okurken, yaşanmışlıklarımdan ve tutkularımdan dolayı kendimi de öykülerin içinde buldum. En çok da Sevdası Dağlar Olan kitabındaki öyküsünde…Bu kitaptaki öyküler, sosyal, kültürel temel üzerine kurgulandıkları için Ergin Doğru, doğru bilinçlenme temelinde, sosyal toplumun düşürülen, bastırılan, sesi susturulmaya çalışılmasını kararlı, bilinçli, kendi kendisi olmak isteyen özgür Kürt halkının/insanının özgürlüğe, hayata, dağlarına olan tutku ve sevdasını bilge bir uslüple yazıya dökerek, okuyucu karşısına çıkmasını başarmış.

Kitapta yer alan 5 Öykünün kurgulanış şekli inkar, imha ve eşitsizliğe mağdur edilenlerin sözlüğü niteliğinde. Ben Deliyim, Sevdası Dağlar olan, Dina Çiyan(Dağların delisi), Özgürlüğe yürüyüş ve Fabrika adlı hikayeler Dersim gerçeğini de işleyerek, yaşanmış öyküler özelliğine de sahip.

Sevdası dağlarda olanın, Nergizleri herzaman açacak bu topraklarda! deyimi kitabın ana vurgusu niteliğinde. Ülke ve özgürlüğü için dağlara dönüp, şehit olan Nergis’in cenazesinde, Kenan’ın ağlayan kalabalığa, ‘’Ağlamayın sakın, ağlamayın. Siz ağladıkça Nergis üzülecek. O, bu topraklar uğruna bilerek ve isteyerek ölüme yürüdü. Onun için inandığı idealleri uğruna bu topraklara düşmek mutluluktu. Tek hayali kendi topraklarında özgürleşmekti. Sevdası dağlar olanın, Nergisleri herzaman açacak bu topraklarda’’ demesi öykünün hakikatini seslendirmekten ibaret.

Öykülerinde gerçekleri işlediği için, ‘’BEN DELİYİM’’ öyküsünde de Deli Ahmet ve Orhan’ın şahsında tutuklananların kolluk güçleri tarafından ilk süreçte kendilerini nasıl ihanete ikna edeceklerine dair tuzakları da yine mükemmel bir şekilde işliyor. İhanetin yanında iş gücünün sömürülmesine karşı FABRİKA öyküsünde Mazlumpir’in verdiği sendikalaşma çabasının işçi ve işveren arasındaki uçurumun işlenmesi gibi…

Politik düzeyde ise, ‘’insan hangi iklimde, yerde olursa olsun en fazla özleyeceği yer dünyaya  merhaba dediği yerdir! vurgusunun yapılması. Toprağa hayat/can veren insandır. İnsanın olmadığı yerde hayat olmaz! İnsan köklerini unutursa, soysuz – sopsuz olur. Aynı köksüz bir ağacın her rüzgarda eğilip yüzünü sürdüğü toprağın rengini almasına benzer. Ve yine bir değerlendirmesinde, Korktukça ölmek en büyük küfürdür. Düzgün Babaya ittikat, Munzur’a ikrar verenler, yaşamı anladığında yaşamları güzelleşir! Şeklindeki deyimleriyle de Dersim coğrafyasına uygulanan insansızlaştırma durumunu işlemiş ince bir uslupla.

Ülkenin aktüel durumuna da vurgu yaparak, uzun süren savaş yüzünden insanlar ölüyor, ülkenin kaynakları heba ediliyor. Bir takım insanlar ise kan üzerinden siyaset yapıyor. Ülkenin geleceğini düşünmüyor! Vurgusunu yapmasından da mevcut Sistemin, Ergin Doğru’nun söz ve kaleminden korkulması neticesi, onu zindanlarda tutarak, susturmaya çalışılması çıplak gerçekliği ile görünür kılıyor.

Ergin Doğru ile Mektup yazışmalarım epey bir zamandır sürüyor olsa da, daha önce kendisini Dersim Topraklarında tanıma şansım oldu. Ardından tutuklandığını işitince, mevcut sistemden dolayı hiç şaşırmadım desem yerinde olur. Son tutuklanmasından önce, kendisi Avrupa’da bulunurken, hakkında tutuklanma kararı çıkmıştı. Bütün arkadaş çevresi ülkeye gitmemesi için ikna etmeye çalışırken, O ise Dağlara/Dersim’ine olan Sevdasının sesini dinledi. Ne yazık ki, tutuklanıp Cezaevine atıldı. Şu anda Elazığ  Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu ama oradan da yazdığı makale ve kitaplarıyla bizlere edebiyatı sevdirmeye devam ediyor. 

Ergin Doğru’nun yazdığı beş öyküden oluşan SEVDASI DAĞLAR OLAN  kitabı, İstanbul – Rast Yayıncılık’ta İSBN: 978-605-86266-1-4  numarasıyla yayınlanmış. Kitabı ayrıca Dersim Araştırma Merkezi ‘’DAM’ üzerinden de temin etmek mümkün. Kitabı bulup okuyanlara, dağların sevdası da yansıyacaktır…


Kadının Kaleminden: Gül Güzel – 20.04.2024

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑