SYKP İstanbul’dan açıklama, seçimden 4 gün önce gel(ebil)di: İsim verilmese de CHP ve İmamoğlu’na çağrı var
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İstanbul İl Örgütü, 31 Mart yerel seçim tutumunu açıklayarak “31 Mart seçimlerinin öncesinde ve sonrasında üçüncü kutup yaklaşımı adı altında faşizmin kurumsallaşması tehdidini görmeyen, iktidar blokunu ve ana muhalefeti eşitleyen “eşit mesafecilik” pozisyonu kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İstanbul İl Örgütü, “31 Mart 2024 yerel seçimleri, bir yerel seçim olmanın ötesinde, AKP- MHP faşist bloku açısından 2019’da kaybettiği metropollerdeki yerel yönetimleri geri alarak, faşizmin kurumsallaşmasını tamamlama süreci iken başta DEM Parti olmak üzere demokratik ve sosyalist muhalefet açısından ise faşizmin kurumsallaşmasını engelleme, çelme takma süreci olarak değerlendirilmelidir” ifadelerini kullanarak İstanbul yerel seçim tutumunu açıkladı.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“31 Mart 2024 yerel seçimleri, bir yerel seçim olmanın ötesinde, AKP- MHP faşist bloku açısından 2019’da kaybettiği metropollerdeki yerel yönetimleri geri alarak, faşizmin kurumsallaşmasını tamamlama süreci iken başta DEM Parti olmak üzere demokratik ve sosyalist muhalefet açısından ise faşizmin kurumsallaşmasını engelleme, çelme takma süreci olarak değerlendirilmelidir.
Partimiz Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), faşizmin kurumsallaşmasının en geniş demokrasi güçlerinin birlikteliği ile durdurulabileceği stratejisinden hareketle, 31 Mart 2019 seçimlerinde hayat bulan Kürt illerinde kayyımlar marifeti ile gasp edilen belediyeleri geri alma, batı illerinde ise AKP-MHP faşist blokuna kaybettirme stratejisinin bugün de geçerliliğini koruduğunu savunmaktadır.
2023 Genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden iktidar blokunun kazanımla çıkmasının faşizmin kurumsallaşmasına yönelik ilerleyişinde yeni bir adım teşkil etmesi, savunageldiğimiz stratejik hatta daha büyük bir kararlılıkla sarılınması için yeni bir nedendir. 2023 genel seçim yenilgisinin neden olduğu kafa karışıklığı ve moral bozukluğunun, faşizmin kurumsallaşmasını önleme ve durdurma stratejisini değersizleştirmesine ve faşizmin geriletilmesinin onun karşısında birleşik, yaygın ve derin bir muhalefet inşasıyla mümkün olduğu gerçeğini görünmez kılınmasına izin verilemez.
31 Mart yerel seçimleri taşları yeniden döşemenin, güçleri ve muhalefeti yeniden dizmenin, safları tekrardan karmanın, daha sahici bir aşağıdan seferberliğin bir vesilesi ve basamağı olabilir. Unutmayalım ki faşizmin ilerleyişini çelmek, duraksatmak ve tökezletmek gibi ivedi ve yakıcı bir görev bu yerel seçimlerde de önümüzde durmaya devam ediyor.
SYKP hem bileşeni olduğu DEM parti içinde hem de dışındaki sol/sosyalist güçler/öznelerle bu yerel seçimlerin, iktidar blokunun ilerleyişini tökezletecek, onu engelleyecek, Kürt halkının kendi kendisini yerinden ve yerelden yönetme hakkına saldırının somut biçimi olan kayyım siyasetini boşa çıkartacak her türlü görevin sorumluluğunu üstlenmekte etkin çaba içinde olmaya devam edecektir.
Faşizme karşı mücadele elbette yerel seçimle sınırlı değildir. Ancak İstanbul başta olmak üzere yerel yönetimleri geri almanın AKP-MHP iktidar blokunun faşizmi inşa etme sürecindeki önemi ortadadır. İstanbul seçimlerini kazanmanın AKP- MHP blokuna faşist rejimi inşa sürecinde sosyal ve kültürel iktidarını tesis etmek ve demokrasi güçlerine karşı kaleler inşa etmek açısından ne kadar çok imkânı ifade ettiği ortadadır. Dahası, bu yerel seçimlerden zaferle çıkmasının iktidar blokunun maneviyatında yaratacağı güçlenme olasılığının ve muhalefet kampındaki 14 Mayıs’tan kalma bozgun havasının derinleşmesi riskinin 1 Nisan sonrasındaki çarpan etkisini görmezden gelmek sorumlu siyaset açısından kabul edilemez.
Dolayısıyla 31 Mart seçimlerinin öncesinde ve sonrasında üçüncü kutup yaklaşımı adı altında faşizmin kurumsallaşması tehdidini görmeyen, iktidar blokunu ve ana muhalefeti eşitleyen “eşit mesafecilik” pozisyonu kabul edilemez. Ücüncü kutup siyasetinin gereği sayılarak eşit mesafecilik anlayışı, faşizmin kurumsallaşmasının ilerlemesine engel olma ve demokratik / toplumsal muhalefeti yeniden ve güçlü bir biçimde örgütleme görevini ıskalamak anlamını taşımaktadır.
İstanbul’da 31 Mart 2024 seçimlerinde tutumumuz tereddütsüz bir biçimde
AKP-MHP faşist blokuna kaybettirmek olacaktır.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi İstanbul İl Örgütü”
(Siyasi Haber, Başlık: Avrupa Demokrat)
Related Posts
Sömürgeci devletin sağı kaybetti, solu kazandı! | Hüseyin Şenol →
“31 Mart’ta kutuplaşma yüksekti, koşullar yerel demokrasi için ancak kısmen elverişliydi” →
DEM Parti’den iktidara: Van’da Abdullah Zeydan’ın başkanlığına saygı duyun →
