Makaleler

Published on Şubat 3rd, 2021

0

İttifak dilenciliği yapmak, yaklaşan sonu değiştirmeyecektir – Resul Erenler

“Korkunun Ecele Faydası yok” Tüm kamuoyu yoklamaları iktidarın iki kanadının da oylarında düşüş olduğunu gösteriyor. Hatta küçük ortağın baraj alında kaldığında. Dolaysıyla bu durum iki ortağı telaşlandırmış gibi.
Recep Tayyip Erdoğan gömlek değiştirdiğini söylediği günden bugüne, içinde çıktığı partiyi hep küçümsedi ve ciddiye almadı. Durum buyken Sadet Partisi’nin önde gelen ismi Oğuzhan Asiltürk ile yaptığı ziyaret kan kaybettikleri ve içine girdikleri telaşın düzeyine işaret ediyor. Öyle anlaşılıyor ki ittifak dilenciliği Erdoğan’ın payına düştü. Diğer ortağın ne kapısını çalacak bir parti ve nede onu ciddiye alacak bir şahsiyette söz konusu değil bugün için gelecekte de olacağını sanmıyorum.
Recep bir yandan ittifak arayışlarını (dilenciliğini) sürdürürken diğer yandanda küçük ortaktan kurtulmanın çarelerini arıyor gibi. Küçük ortak, büyük ortağın kendisine ihtiyaç duyduğunu, iktidarı kaybetmek istemediğini ve kendisine mecbur olduğunun farkında. Dolaysıyla ne kadar ortaklığı sürdürürse kendisinin yararına olacağını ve olacak olanların faturasını da büyük ortağa çıkaracağı kesin. Küçük ortak, kaypaklığı ve yasadışı ilişkileriyle de da bilinir. 12 Eylül öncesi birçok öldürme olayında, devletin derin güçleri tarafında kullanılarak, özellikle devrimcilere, ilericilere ve Aleviler karşı girişilen tüm suikast ve katliamlarda onlar (ülkücüler) kullanıldı. Bugünde kendilerinde ayrılanlara ve muhalif gördükleri kişi ve kurumlara karşıda katil ve mafya bozuntusu eski ülkücüler kullanarak tehdit ve şantaj yapmakta geri durmuyor iktidar ortağı Bahçeli.
Recep ve Bahçeli önderliğinde ki İslami gerici ve ırkçı faşist rejimin, siyasal, ekonomik ve kültürel olarak bugüne kadar topluma bir şey veremediği ve toplumu ileri taşıyacak olumlu anlamda en ufak bir katkı yapmadığı ve sadece hamasi söylemlerle kendi iktidarını bugünlere taşıdığını, ancak gelinen durumda hamasi söylemlerin toplumda artık karşılık bulmadığını ve söylemiş olduğu yalan ve pragmatik yaklaşımların inandırıcılığını yitirdiğini ve toplumda karşılık bulmadığının onlarda farkında. Bu kadar telaş ve saldırganlığın sebebi de bu.
Recep iktidarı kaybetmekten çok korkuyor. Korkmaması için bir neden yok. Oda biliyor ki iktidarı kaybederse yaptıklarından dolayı yargılanacaktır. Bugüne kadar hiç ciddiye almadıklarıyla görüşme ihtiyacı duyuyor olması ve ittifak dilenciliğine soyunmuş olmasının altında işte bu iktidarı kaybetme korkusu var. İktidarı kaybederse yargılanacağın biliyor. Mevcut ortağında, gelecek vaad etmediğini biliyor. Yeni arayışlara girmesinde bundan. Öyle anlaşılıyor ki bir müttefik bulasa mevcut ortaktan bir an önce kurtulmaya çalışacaktır.
Bugün içine girdiği telaşın ve saldırganlığın altında yatan esas belirleyici neden iktidarı kaybettiğinde yargının önüne çıkacak ve bugüne kadar yaptığı hırsızlıkların, işlediği suçların, haksızlıkların ve yolsuzlukların hesabını verecek olmasıdır onu uykularını kaçıran.
Baskın bir erken seçimle iktidarını koruyamayacağının farkında. Ancak normal seçimi beklerse mevcut Anayasaya göre aday olması da sorunlu. Yeniden seçilebilmesi için (ki anketler seçilemeyeceğine işaret ediyor) bir yol bulmanın hal ve çaresine bakması gerekiyor. Dolaysıyla, kazanmak için koşulları ( gayrı meşru birtakım uygulamalar dahil) kendi lehin işletmenin yollarını arıyacaktır yenden seçilmesi için. Bu durum dikkate alındığında gündeminde bir erken seçim olasılığında söz etmek yanlış olmasa.
Kamuoyu yoklamalarında seçilmesinin olanaksızlığına gören Recep, tekrardan seçilmesi için her tür hileye baş vurmayı tek seçecek olarak görüyordur. Bu konuda gerek yasa çıkarmak ve gerekse başka yollara baş vurmak konusunda yoğun bir faaliyet içinde olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bir erken seçim olasılığı yüksek görünüyor. Olursa eğer; yapılacak düzenbazlıklarla Recep yine seçilmiş ve “atı alan Üsküdar’ı geçer” demek üzere halka balkonda seslenmekle sürpriz yapabilir. Olmaz demeyin, muhalefetin basiretsizliği bu iktidarı bugünlere kadar taşıdı. Geçmişte ders çıkarmış bir muhalefetten olumlu birtakım şeyler beklemek hayalcılıktan başka bir şey değil.
Ekonomik sıkıntılar ve özgürlükler konusunda baskı ve şiddetti çözüm olarak gören iktidar, derinleşen bir krizle karşı karşıya olduğunun da fakında ve halkın oylarıyla yeniden seçilmeyeceğini de biliyor ve onun için her tür hile ve sahtekarlığa baş vurmaktan geri durmayacaktır.
Bugün üniversite öğrencilerine ve emeğinin karşılığını alamayan emekçilere uygulanan baskılar, iktidarın artık toplumu yönetmekte zorlandığını gösteriyor. İktidarın başındaki tek adam bir takım maksimalist söylemlerle iktidarını korumaya çalışsa da görünen son onun rahatını ve huzurunu ciddi bir biçimde kaçırıyor.
Bugün ülkede derinleşen bir yoksulluk söz konusu. Geçim sıkıntısından dolayı kendi yaşamına insanlar son vermekte. En ufak bir hak aramanın karşılığı şiddetle karşılık buluyor ve dış mihrakların tahrikleri olarak değerlendiriliyor.
Kendi yönetme biçiminin (çalma, çırpma, akraba ve yakınlarını koruma) hiçbir suçu, eksiği yokmuş sütten çıkmış ak kaşıklar kendiler. Bugün ülkede, her alanda ciddi bir eşitsizlik söz konusu. Üstelik en ufak bir tepki gösteren vatan hainliği ve ajanlıkla suçlanıyor.
İktidarın bu saldırgan tavrı karşısında, toplumsal sorunların (başta Kürt ve Alevilere yönelik saldırılar, demokrasi ve özgürlükler sorunu) çözümüne yönelik muhalefetinde ele tutulur, gözle görülür bir programından söz etmek zor. Buda mevcut iktidarın daha da pervasızlaşmasına neden oluyor.
Muhalefetin, toplumun içinde bulunduğu sıkıntıları giderebilecek ve gerçeklerle yüzleşecek ne siyasi bir programı ve nede kadrolar ne yazık ki yok. Var olanlarda etkisizleştirildi. Buda iktidarın bu kadar pervasızlaşmasına vesile oluyor.
Mevcut iktidar muhalefetin vurdum duymaz tavrı ve iktidar kuyrukçuluğu (gerek dışarıya askeri operasyonlar için teskerelere verilen onay ve gerekse HDP’li vekillerin dokunulmazlığında takındığı tutum vs.) yaptığının farkında olan iktidar daha da cesaretleniyor.
Son günlerde HDP ve ESP’ye ve kurumlarına yapılan operasyonlar ve “teröristlikle” suçlamaları bir erken seçim olasılığına işaret ediyor.


Resul Erenler – 3 Şubat 2021


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑