Makaleler

Published on Ocak 28th, 2021

0

On beş kara saplı hançerdi Karadeniz’de sırtımıza saplanan! Unutma! – Hüseyin Y.

100 yıldır o derin yara hala kanıyor, af etmeyin bizi yoldaşlar af etmeyin!

Tarih şahittir ki; 100 yıldır bu topraklarda Kemalistlerin asla güvenilir hiç bir sözü olmadı

Suphi’ler de bu güvenin ve verilen sözlerin kurbanı oldular.

Unutmadık!  

Biliyoruz ve daha iyi tanıyoruz biz bu alçak zihniyeti. Tarih bir gün mutlaka bir, bir soracak bu hesabı.

Unutmayacağız! 

Karadeniz 28-29 Ocak’ta sırtından hançerlenerek katledilen on beşlerle  kızıla boyandı! 

Yayıldı her yana dökülen kan! 

Kan kokusu sardı Karadeniz’i uyandı ve sevindi kana susayan köpek balıkları ihanetin hançerleriyle dökülen Ethem’lerin kanına.

Mutluydu Ankara işlediği cinayetten! 

Ama yinede telaşıydı! 

Nasıl saklayacaktı bu alçakça işlediği katliamı ve nasıl önleyecekti doğacak gelişmeleri!

O iki yüzlülüğün örtüsü ne ile örtülecekti?

Yenilmiş ve dağılmış bir saray artığı İçin yeni oyunlar yeni ve tezgahlar gerekiyordu!

Korkuyordu Kemal ve şürekası.

Suphi’den korkuyordu. Onların düşlerinden ve düşüncelerinden onun önünü alarak ve demokratik bir süreci doğru uyanan Anadolu halkaları onun önderliğinde yürüyecek olduğunu o da pek ala iyi biliyordu.

Bunun içindi bu katliam, bunun için di Suphi’nin sırtına saplanan o kara saplı kahpe hançerler.

Şöyle sesleniyordu o Anadolu halklarına!

“Türk ve Kürtlerin Ermenileri, Ermenilerin Kürtleri ve Türkleri takibe, mahva, yok etmeye koşmaları; bu fetihlik davasında medeniyetleri vahşiyetle yoğrulmuş Avrupalı emperyalistlerin insan ruhuna ektikleri, akıttıkları zehir; bu, masum milletler arasında kast ile sokulan, din ve millet hırslarıyla yakılan bir düşmanlık;

Ermenilere Anadolu’nun yarısını vaad edip sonra Türk ve Ermeni milletleri arasında katliamlar ve yağma ateşleri yakıp, daha sonra da tutuşturdukları bu yangını söndürmek için Küçük Asya’nın işlerine karışmak…

Anadolu’yu ne Türklere, ne Kürtlere, ne de Ermenilere değil, ancak kendilerine almak…

İşte onların maksatları…

Bu hakikati Türk ve Ermeni işçi ve köylüsünden bilmedik, anlamadık hiç kimse kalmamış olmalı;

Bu hakikati halka anlatmak ve o feci cinayetlerin önünü almak, Türk ve Ermeni iknılâpçıların ve bu inkılâpçılardan özellikle komünist enternasyonalistlerin vazifesidir.

Türk emperyalistleriyle Ermeni burjuvazisinin bu iki halkın mahvına yürüyen hareketlerini takip ve bu hususta bütün dünyayı aydınlatma Türk komünistlerine düştü;

bizler üstümüze düşen bu işi bütün imkânsızlıklarına bakmadan elden geldiği kadar işlemeye çalıştık; bundan sonra da çalışacağız, fakat bu husustaki uğraşın bir kısmı da Ermeni yoldaşlara kalıyor.

Enver Paşa’dan fukara halka bir fayda gelirse, Taşnaksütyûnlardan iyilik beklenebilir,

Mustafa Suphi.

Onbeşler, Anadolu topraklarında yaşayan bütün mazlum halkların onurudurlar. 

Bugün hala o ihanetin izinde yürüyen Şefik Hüsnü ve TKP’sinin, ve o kulvarda yürüyen iki yüzlü oportünist ve düzen işbirlikçisi yeni yenmelerinde oyunlarınada asla kanmayın! 

Bir kez daha onları saygıyla anıyor anıları önünde eğilirken, Mustafa K Topal Osman ve  yahya kahya çetelerini bir değil, bin kez daha lanetliyorum. 

Onlar adına şiirler yazmak değil, onları katldelerin açığa çıkarmaktır Komünist olmak!

Yüz yıldır arşivleri açmayanlar, hala susanlarda tarihin yüz karalardır.

Saygılarımla


Hüseyin Y. – 28.01.2021


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑