AvEG-Kon: Türkiye'de faşist saray rejimi darbelere devam ediyor

İnsan Hakları no image

Published on Haziran 6th, 2020

0

AvEG-Kon: Türkiye’de faşist saray rejimi darbelere devam ediyor

HDP Hakkâri milletvekili Leyla Güven, Diyarbakır milletvekili Musa Farisoğulları ve CHP İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu’nun milletvekillerinin düşürülmesine ilişkin açıklama yapan AvEG-Kon, “Türkiye’de faşist saray rejimi darbeler sistematiğine devam ediyor” dedi.

Avrupa Demokrat


Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon), HDP Hakkâri milletvekili Leyla Güven, Diyarbakır milletvekili Musa Farisoğulları ve CHP İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu’nun milletvekillerinin düşürülmesine ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, 2016 yılında kimi CHP milletvekillerinin itiraz etmesine rağmen CHP’nin onayıyla kabul edilen milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı ve başta HDP eşbaşkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş olmak üzere onlarca vekil meclis kürsüsünde yaptıkları konuşmaları suç sayılarak hapse atıldığı belirtildi.

Yüzlerce belediyeye kayyum atandığı ve yüzlerce belediye başkanının hala hapishanede olduğu ifade edilen açıklamada, “2016 yılından buyana birçok baskı ve zulme rağmen Kürt halkı gerek yerel yönetimlerde gerekse de Türk meclisinde vekillerini seçerek iradesi ortaya koydu. Türk faşist rejimi ise yıllardır sokakta uyguladığı zulüm, vahşet ve işkenceyle birlikte Kürt halkının iradesini her defasında yok saydı, gasp etti ve zindanda tuttu” denildi.

AvEG-Kon açıklamanın devamında şunları kaydetti:
“Faşist, ırkçı, tekçi, barbar zulüm düzeni Türkiye’de başta Kürtler olmak üzere bu zulüm düzeninde en çok katliama uğrayan muhalif kadınlara, aydınlara, gazetecilere, adalet, demokrasi ve özgürlük talep edenlere yaşam hakkı tanımıyor. 4 Haziran’da halkın seçmiş olduğu vekilleri faşist saray rejiminin atamış olduğu savcıları tarafından vekilliklerinin düşürülmüş olması Türkiye’de faşist darbeler sistematiğinin devam ettiğini gösteriyor. Bu aynı zamanda Türkiye’de millet meclisi olarak adlandırılan kurumun hiçbir hükmü ve anlamı olmadığının da çıplak göstergesidir. Türk burjuvazisinin yüzyıllık sömürgeci politikasının tezahürüdür.

Bugün ekonomik kriz derinleşirken Türk sömürgeci devleti sınırları dışında işgalci yayılmacı savaşı emperyalistlerle ortak sürdürüyor. Her geçen gün artan yoksulluk sınırları dışındaki zafer naralarıyla görünmez kılınıyor. Büyük bir polis teşkilatının yanında silahlandırılan ve yetkilerle donatılan paralel kolluk kuvveti tüm toplumu sindirmenin aracına dönüşüyor. Şimdiden bekçilerin sokak aralarında ki şiddeti bu yöndedir.

AKP’yi ve sarayı devletle özdeşleştirerek AKP ve faşist saray rejimine yönelik her eleştiri devlete yönelik ‘terör’ suçları kapsamında cezalandırılıyor. İktidarını devam ettirmek için yeni seçim yasaları hazırlıyor, seçim ittifaklarını düzenliyor, daraltılmış bölgeler uygulamasına geçiyor. Çoklu barolar sistemine geçerek tam bir dikta rejiminin inşasını yükseltiyor.

“Dün, saldırılar ülkeyi ‘bölmek’ isteyen HDP’ye karşıydı, sonra Kemalist aydınlara yöneldi, şimdi CHP vekillerine yöneliyor. CHP’nin HDP nezdinde Kürt halkına yapılan zulmü ve irade gaspını görmezden gelme politikası faşist saray rejiminin devamından öte bir anlam taşımaz. Bu faşist zulme ortak olmaktır.

Türkiye halklarının artık ayrı ayrı gündemleri yok. Tek bir gündem var faşist şeflik rejimi ve ona karşı ortak mücadele. Halkların birleşik mücadelesi karşısında Trump sığınağa kaçtı, isyan yasasına ve İncil’e sarıldı, özel yetkili ordu mensupları sokağa çıkardı ama Amerika sokakları hala isyanda. HDP nezdinde Türkiye halklarına yönelik faşist saldırganlığa rağmen Türkiye ve Kürdistan topraklarında direnişin devam ettiği gibi. Leyla Güven’in ‘Berxwedan Jiyane’ şiarı Türkiye halklarının yaşam felsefesidir. Bunu yok etmeye gücünüz yetmez.

“Bugünler de George Floyd’a yönelik ırkçı saldırı ve ABD’de ki polis şiddetini kınayanlar, Kürtlere yönelik ırkçı saldırılar karşısında da aynı onurlu duruşu göstermelidir. Irkçılığın tek tek bireyler değil kurumsal olduğu ve seçilmişlere yönelik her gaspın faşist-ırkçı-ayrımcı burjuva devlet zihniyetinin ürünü olduğu asla unutulmamalıdır.

Kürt halkı politik halklarını almak için hiçbir zaman alternatifsiz olmamıştır. Bugün de değildir. Artık sorun Türkiye halklarının politik özgürlükler ve demokrasi için kendi alternatiflerini büyütmesidir.

AvEG-Kon olarak dün olduğu gibi bugünde Kürt halkının ve Türkiye halklarının iradesine yönelik saldırı karşısında direnecek ve direnişi büyüteceğiz.”

Tags: ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑