Kültür-Sanat

Published on Kasım 4th, 2021

0

BEKSAV Eşbaşkanı Kaplan: Baskılar yıldıramayacak, sanat üretmeye devam edeceğiz

BEKSAV’ın son iki yılda 3 kez polis tarafından basıldığını, materyallerine el konulduğunu kaydeden BEKSAV Eşbaşkanı Canan Kaplan, çalışanlara ve dostlarına yönelik de polis tacizlerinin, tehditlerinin, ajanlık dayatmalarının olduğunu belirtti. Asıl amacın BEKSAV’ın sanat üretmesini ve kitlelerle buluşmasını engellemek olduğunu söyleyen Kaplan, “Kimsenin kuşkusu olmasın ezilenlerin sanatına sahip çıkmaya, üretmeye devam edeceğiz” dedi. Kaplan tüm kamuoyuna sanat kurumlarına sahip çıkmaya, dayanışmaya çağırdı. 

Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı’na (BEKSAV) yönelik polisin baskı ve tacizleri sürüyor. Son iki yılda vakıf üç kez basıldı, dijital materyallerine el konulurken, vakıf çalışanları ve dostlarının yolları kendisini polis olarak tanıtan kişilerce kesiliyor, ajanlık dayatmasına maruz bırakılıyor, tehdit ediliyor. 

ETHA’ya konuşan BEKSAV Eşbaşkanı Canan Kaplan, yıllardır polisin tüm engelleme girişimlerine rağmen yürüyüşlerini sürdürdüklerini kaydetti. Özellikle son iki yıldır giderek artan bir polis tacizi olduğunu; eylem ve etkinliklerinin engellendiğinin altını çizen Kaplan, “Örneğin bir festival düzenleyeceğimiz zaman, o dönem her yerde konser vb. etkinliklere izin verilirken, bizim etkinliğimiz pandemi bahanesiyle yasaklanıyor. Mesela geçen yıl direniş etkinliğimiz engellenmeye çalışılmıştı” dedi. 

‘SON 2 YILDA SOMUT DELİL YOKKEN 3 KEZ VAKFIMIZ BASILDI’
Son iki yılda vakıflarının üç kez basıldığını, baskınlarda kameralara, dökümanlara el konulduğunu hatırlatan Kaplan, bu baskınlara ve  el konulan materyallare ilişkin herhangi bir soruşturma da olmadığını söyledi. Kaplan, “Son basılmasına gerekçe olarak sadece bir itirafçının BEKSAV’la ilgili, ‘orasının da sosyalist, solcu bir kurum olduğunu biliyorum’ sözü gösterildi”  diye konuştu. 

‘BEKSAV’IN KİTLELERLE BULUŞMASINI ENGELLEMEYE ÇALIŞIYORLAR’
Kaplan, şöyle devam etti: “Aslında bu baskıların büyük bir kısmı ne zaman halkla buluşmak üzere bir etkinlik düzenlesek ya öncesi ya da sonrası oluyor. 3 yıl önce 3 Nisan’da bir etkinlik yapmıştık, ertesi gün kurumumuz sabaha karşı kapısı kırılarak basıldı, tüm materyallere el konuldu. Bunlar bizim için aynı zamanda maddi bir külfet. Sinema kolektifi çekim yapıyor kameralar var, video düzenlediğimiz cihazlar var bunların hepsine de zarar veriliyor. Sanat üretimimizi engelleyecek düzeyde düzenli bir saldırıyla karşı karşıyayız. Bu aslında BEKSAV’ın kitlelerle buluşmasını sekteye uğratmak üzerine bir plan.”

‘BEKSAV’I İLLEGAL GÖSTERMEYE ÇABALIYORLAR’
Kurumlarına yönelik baskın ve materyallerin el konulmasının kendilerini engelleyememesi üzerine bu kez de çalışanlarının ve dostlarının polis tacizine ve muhbirlik dayatmasına maruz kaldığını söyleyen Kaplan, “BEKSAV’ın üretimini engelleyemeyince illegal yöntemlere başvurmaya başladı polis. Arkadaşlarımıza yasa dışı gözaltı uygulamaya çalışıyorlar. Sohbet adı altında kurumda çalışanlara,dostlarımıza eşbaşkanlarla ilgili sorular soruyorlar, ‘kim olduklarını biliyor musunuz’ diyorlar. Bilgi verilmesini istiyorlar. Bunların hepsi aslında kurumumuzu illegal gösterme çabaları” dedi. 

“Dün akşam bir arkadaşımızın önünü kesip, ‘sana uğrayacağız, seninle konuşmak istiyoruz’ diyerek tehditvari konuştular” diyen Kaplan, bir mesaj vermeye çalıştıklarını vurguladı; “Biz de bu mesajı aldık, gereğini yapmaya devam edeceğiz” diye ekledi. 

‘KİMSENİN KUŞKUSU OLMASIN EZİLENLERİN SANATINA SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Bu süreçte dayanışmadan güç aldıklarını söyleyen BEKSAV Eşbaşkanı Canan Kaplan, şu ifadeleri kullandı: “Esasında sadece BEKSAV’a değil devletin baskısı tüm sanat kurumlarına yönelik sürüyor. MKM’nin kuruluş yıl dönemi etkinlikleri ve konseri yasaklandı. Aslında devlet, sanat üretenlerin kitlelerin ne kadar derinine nüfus edeceğini bildiği için, sanat üretenlere özel bir saldırı politikası güdüyor. Sanatçı slogan atmayacak, biat edecek anlayışının bir ürünü. Ama biz slogan da atacağız, sanat da üreteceğiz en etkili şekilde kimsenin kuşkusu olmasın. 

BEKSAV tüm engellemelere rağmen yürüyüşüne korkusuzca devam edecek. Ezilenlerin sanatına dayanışmayla sahip çıkacağız. 

‘HERKESİN SANAT KURUMLARINA SAHİP ÇIKMASI GEREK’
Özellikle pandemi sürecinde yaşanan zorluklar dikkate alındığında ezilenlerin sanatına daha çok sahip çıkılması gerek. Tüm sanat kurumlarımızın ezilenlerce, sol, sosyalist partilerce, devrimci kurumlarca sahip çıkılmalı. Etkinlikler çok daha kitlesel ve yaygın olmalı. Ancak böyle topyekün cevap verebiliriz saldırılara. BEKSAV’ın ve ezilenlerin sanatını üreten tüm kurumlarımızın kapısı herkese açık. Herkes kurumlara sahip çıkmalı.” (ETHA)

Tags: ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑