Türkiye

Published on Nisan 25th, 2022

0

HDP Aydın 4. Olağan Kongresi: Dimdik ayaktayız

HDP Aydın İl Örgütü’nün 4. Olağan Kongresi’nde konuşan HDP Sözcüsü Günay, tüm saldırılara karşı dimdik ayakta olduklarını söyledi. Günay, Türkiye halklarının iktidarın savaş ve zulüm politikalarına gereken cevabı vereceğini kaydetti. HDP İzmir Milletvekili Çepni de direnenlerin temsilcisi olduklarını kaydederek, Bedrettinlerin isyan ve direniş ruhuyla 1 Mayıs’a gittiklerini söyledi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Aydın İl Örgütü, 4. Olağan Kongresi’ni topladı. “Şimdi kazanma zamanı” şiarıyla düzenlenen kongreye HDP Sözcüsü Ebru Günay, HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, HDP İzmir İl Eşbaşkanları Berna Çelik ve Çınar Altan ile çok  sayıda kişi katıldı.  

DENİZ POYRAZ UNUTULMADI
Kongre’nin gerçekleştiği salona Kürtçe ve Türkçe, “Hasta tutsaklara özgürlük”, Savaşa karşı barış, tecride karşı özgürlük. Şimdi HDP zamanı”, “Genç başladık genç başaracağız” yazılı pankartlar asıldı. HDP İzmir İl Örgütü’ne yönelik faşist saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ı da unutmayan HDP’liler Poyraz’ın fotoğrafının yeraldığı “Bir gider bin geliriz. Unutmadık, unutturmayacağız” yazılı pankartı da astı. 

‘AYSEL TUĞLUK HAFIZAMIZDIR’
HDP Aydın il Kadın Meclisi, “Aysel Tuğluk hafızamızdır, hasta tutsaklara özgürlük” yazılı pankartıyla sahneye çıktı. Tutsak siyasetçiler Sabahat Tuncel, Aysel Tuğluk ve Figen Yüksekdağ’ı selamlayan kadınlar, başta Aysel Tuğluk olmak üzere hasta tutsakların derhal serbest bırakılmasını istedi. 

Devrim ve özgürlük mücadelesinde şehit düşenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından kongre divan seçimiyle devam etti. 

GÜNAY: HER KONGRE BİZİM İÇİN BAŞLANGIÇTIR
Ardından HDP Sözcüsü Ebru Günay söz aldı. “Her kongre bizim için başlangıç ama aynı zamanda bayrağı devralmanın, mücadeleyi örgütlülüğü büyütmenin devamıdır” diyen Günay, mevcut yönetime çalışmaları için teşekkür ederken, seçilecek yönetime de şimdiden başarılar diledi.

‘DİMDİK AYAKTAYIZ’
Zorlu bir süreçten geçildiğini dile getiren Günay, buna rağmen bir hakikat olduğunu dile getirdi. HDP’nin tüm bileşenleriyle ve dostlarıyla devraldığı direniş mirasını sürdürdüğünü söyledi Günay ve ekledi: “Dimdik ayaktayız, kararlıyız mücadele etmeye devam edeceğiz.”

‘HALKLAR GEREKEN CEVABI VERECEK’
AKP-MHP faşizminin Kürt halkının ve Türkiye emek, demokrasi güçlerinin direnişiyle sona yaklaştığını dile getiren Günay, AKP-MHP iktidarının önünde iki seçenek olduğunu söyledi ve şöyle açıkladı: “Ya işlediği tüm suçları; yolsuzlukları, talanı kabul edecek ve gidecek. Ya da baskısını, zulmünü, şiddetini ve kaosunu daha da derinleştirerek yoluna devam edecek. Türkiye halklarının, emek ve demokrasi güçlerinin, kadınların ve gençlerin direnişiyle tarihin çöp sepetinde yerini alacaktır. Halklar, kadınlar ve gençler bu iktidarın kötülüklerine, zulmüne, katliam, kırım, savaş politikalarına sandıkta gereken cevabı verecektir.”

‘TÜRKİYE HALKLARININ İRADESİNİ TESLİM ALMAYI DÜŞÜNMEK GAFLETTİR’
İktidarın savaş, kırım ve tecrit politikasında ısrarcı olduğunun altını çizen Günay, KDP işbirliğiyle Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik işgal saldırısına işaret etti. Günay,  “AKP-MHP iktidarı insanlığa karşı suçlarını, hırsızlık, talan, soygun politikalarını sürdürecek. Savaşın da yükünü ezilenlerin omzuna yükleyecektir. Elbette halkımız ekonomik kriz adı altındaki savaş politikalarının cevabını sandıkta verecektir. 2015 yılından bu yana topyekün bir savaş, topyekün bir inkar ve topyekün imha siyaseti yürütüyor. Türkiye’nin bütün emek ve demokrasi güçlerine, halklarına ve Ortadoğu’nun barışına yönelik bir savaş ve inkar siyaseti yürüterek emek, demokrasi güçlerinin, Türkiye halklarının iradesini kırmak ve toplumu teslim almanın çabası içerisinde. Bunun içinde hiçbir hukuk, yasa, vicdan kuralı tanımadan savaş çeteleriyle, mafyalarla ortaklaşıyor. Türkiye halklarını teslim almayı, emek demokrasi güçlerinin iradesini teslim alacağını düşünmek büyük bir gaflettir” dedi. 

‘ÇÖZÜM İMRALIDIR ÇÖZÜM SAYIN ÖCALANDIR’
İktidarın tecrit politikalarına tepki gösteren Günay, tüm saldırı ve engelleme girişimlerine rağmen Newroz alanlarına akan milyonların iradesinin ve çözümün adresi olarak İmralı’yı, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ı gösterdiğini vurguladı. İktidarın tecritte ısrarcı olduğunu söyleyen Günay, şöyle devam etti: “Tecritten beslenen savaş politikalarınız artık çökmüştür. Milyonlar karanlık siyasetinizden artık bıkmış durumda; adresinin de çözümünün de İmralı’da Sayın Öcalan olduğunu defalarca söylediler. ‘Şimdi kazanma zamanı, şimdi özgürlük zamanı’ diyerek herkese gösterdiler. Çözüm İmralıdır, çözüm sayın Öcalan’dır.”

Günay’ın konuşması salonda alkış ve sloganlarla, coşkuyla karşılandı. 

ÇEPNİ: FAŞİZM KENDİNİ YENİDEN ÖRGÜTLEME TELAŞI İÇİNDE
Kongre HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin konuşmasıyla devam etti. Tarihsel bir süreçten geçtiklerini dile getiren Çepni, faşizmin kendini yeniden örgütleme telaşı içinde olduğunu söyledi. “Çünkü ağır bir kriz içerisinde. Yok olmamak için halklara karşı bir savaş başlatmış durumda” diyen Çepni, 107. yılında olan Ermeni soykırımını bu savaşa bir örnek olarak gösterdi. Çepni, şöyle devam etti: “İttihatçılar Ermenilerin katliamı üzerinden kendilerine bir beka kurmaya çalışmışlardı. Ve sonrasında da bu coğrafya bir kan deryasına döndü. O günden bugüne, hatta Osmanlı’dan bugüne değişmeyen tek şey beka edebiyatı ve bu coğrafyadaki ezilenlerin yaşadığı açlık, yoksulluk, zulüm ve katliamlar.”

Egemenlerin AKP-MHP iktidarının eliyle kendilerine beka kurma adı altında Kürt halkına karşı bir katliam siyaseti yürüttüğünü dile getiren Çepni, yine değişmeyen tek şeyin milyonlarca işçi, emekçi, ezilen halklar makus kaderiyle baş başa bırakılırken, savaş baronlarının ve bir grup rant çetesinin zenginleşmesi olduğunu kaydetti.

‘BU KADERİ DEĞİŞTİRECEĞİZ’
Çepni, şöyle devam etti: “Biz bu kaderi değiştireceğiz. Bu tarihsel kaderi, bu coğrafyanın kadim halklarıyla birlikte değiştirme iradesini ortaya çıkardığı için HDP egemenlerin, faşizmin ve hatta tüm dünya emperyalist güçlerinin hedefi halindedir tıpkı Rojava gibi. Tarih yazılıyor; bu tarihe zulmü, sömürü, katliamı yazanlar var ve bunlar bir elleri pudra şekerlerinde bir elleri para kasalarında ama dillerinde ‘vatan-millet’ edebiyatı. Ne kadar ‘vatan-millet’ edebiyatı yapılıyorsa o kadar çok hırsızlık, yolsuzluk, uyuşturucu ya da adına her ne derseniz her türlü çürüme var. Ama diğer tarafta da bunun karşısında halkların, işçilerin emekçilerin özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelesi var. İşte tarih böyle yazılıyor. Bu tarihi kim kazanacak sorusunun cevabı bu salondadır. Bu sorunun cevabı 8 Mart meydanlarındadır, Newroz meydanlarındadır, bu sorunun cevabı 1 Mayıs meydanlarındadır.”

‘HDP DİRENENLERİN TEMSİLCİSİDİR’
Şeyh Bedrettinlerden bugüne Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasının zulmün, katliamların coğrafyası olduğu kadar ayaklanmaların da coğrafyası olduğunun altını çizen Çepni, “Bedrettinlerden bugüne direnenlerin, zulme boyun eğmeyenlerin temsilcileriyiz. Şimdi bu mirası zaferle taçlandıracağız. Sadece direnmek yetmez mutlaka ve mutlaka yeni yaşamı kurma iddiasında olmalıyız. HDP elbette bir direniş hareketidir. Bu coğrafyanın devrimcileri, sosyalistleri elbette direnişin manifestosunu yazdılar defalarca. Ama şimdi biz kurucu süreci inşa etmek zorundayız. HDP bu yüzden kritik bir öneme sahip” dedi. 

‘HDP İŞÇİ SINIFI VE ULUSAL MÜCADELENİN BULUŞTUĞU BİR CEPHEDİR’
HDP’nin emeğin kurtuluşuyla halkların kurtuluşunu birleştiren bir mücadele cephesi olduğunu kaydeden Çepni, şu ifadeleri kullandı: “HDP sadece iş ve ekmek yetmez, özgürlük de gerekir, demokrasi de gerekir diyenlerin mücadele cephesidir. HDP Kürt halkının ulusal özgürlük mücadelesiyle, işçi sınıfı ve emekçilerin ekmek mücadelesinin buluştuğu bir mücadele cephesidir. Ve bunun birbirinden ayrılamaz olduğunu ortaya koyan bir partidir. Kürt halkı sömürülürken, başka bir halk sömürülürken, katledilirken diğer halklar özgürleşemez. Tıpkı Ermenilerde olduğu gibi. Bir halkın kanı üzerinden, ölümü üzerinden demokrasi ve özgürlük işaret edilemez. İşte HDP bu uyarıyı yapıyor. Özellikle de ırkçılık ,ve milliyetçilikle zehirlenenlere, Türk halkımıza tüm halklarımıza sesleniyoruz, bir avuç kan emicinin peşinden gitmeyin. Onlar ırkçılık ve milliyetçilikle sizi zehirliyor diyoruz. Onlar ‘vatan-millet’ dedikçe siz cebinize bakın diyoruz. Mutlaka çalıyorlar diyoruz.

‘8 MART’TAN NEWROZ’A, NEWROZ’DAN 1 MAYIS’A YÜRÜYORUZ’
HDP’nin rolü bu kadar kıymetli, tarihsel. Şimdi önümüzde 1 Mayıs var. 8 Mart’tan Newroz’a, Newroz’dan 1 Mayıs’a diyerek; meydanlarda ortaya konulan iradeden beslenerek 1 Mayıs’a yürüyoruz. Emeğin kurtuluşuyla, halklara özgürlük mücadelesin birleştireceğiz. Bu coğrafyanın tüm ezilenleri 1 Mayıs meydanlarında Newroz ruhuyla buluşacaklar. Bugünden 1 Mayıs’ı örgütlemeye çok daha fazla enerji harcayalım. Bizim için kongreler sıradan bir prosedür değildir, örgütlenme perspektifinin çağrısıdır. Bir nöbet değişimidir. Ama aynı zamanda örgütlenme çağrısıdır. Aynı zamanda bir meydan okumadır. Partimizi kapatmaya çalışanlara, partimizi susturmaya çalışanlara halkımızın verdiği en güçlü cevaptır; ‘durmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz’ diyenlerin yürüttüğü çalışmadır.”

Yapılan konuşmaların ardından tek listeyle gidilen seçimde, HDP Aydın İl Eşbaşkanlığına Aysel Batyar Önsel ile Muhittin Saygı seçildi. (ETHA)


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑