Türkiye

Published on Aralık 25th, 2021

0

‘İsmail Bahçeci’nin akıbetini sormaktan vazgeçmeyeceğiz’

874. hafta açıklamasında 27 yıldır akıbeti açıklanmayan İsmail Bahçeci’nin dosyasını kamuoyuyla paylaşan Cumartesi Anneleri, tüm kayıplar için mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi. 

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açığa çıkarılması ve faillerin yargılanması için yıllardır mücadele eden Cumartesi Anneleri’nin eylemi 874. haftasında. 25 Aralık 1994 yılında kaybedilen İsmail Bahçeci için bir araya gelen kayıp yakınları, koronavirüs salgını nedeniyle bu hafta da online açıklama yaptı.

‘ŞİİRLERİ VE KARİKATÜRLERİ BİZE MİRAS KALDI’
24 Aralık 1994 tarihinde İstanbul’da gözaltına alınan ve kaybedilen Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nun 4. sınıf öğrencisi olan İsmail Bahçeci’nin kardeşi Umut Bahçeci, kardeşinin karikatürlerini ve şiir defterini göstererek, “Bize miras kaldı” dedi. 

İsmail Bahçeci gözaltına alındıktan sonra evlerine bir telefon geldiğini ve “Oğlunuzu gözaltına aldılar sahip çıkın” uyarısı yapıldığını belirten Umut Bahçeci, ailesiyle birlikte Gayrettepe 2. Şube’ye gittiklerini ve “Bizde yok” yanıtı aldıklarını aktardı. Umut Bahçeci mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi. 

‘VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Bu haftanın basın metnini okuyan Saliha Şanlı, iktidar ve yargı makamlarına seslendi. Şanlı, “Gözaltında kaybetmeler,  kaybolan kişinin akıbeti ve yeri gizli tutulduğu sürece süreklilik taşıyan bir suçtur. Her gün yeniden işlenmeye devam eden bu suçtaki sorumluluğunuzu üstlenin. Uluslararası hukukun ve iç hukukun gereği olarak İsmail Bahçeci’nin bedeninin bulunduğu yeri ve bu insanlığa karşı suçun tüm sorumlularını açığa çıkarma görevinizi yerine getirin” uyarısında bulundu.

Kaç yıl geçerse geçsin; İsmail Bahçeci ve tüm kayıplar için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceklerini söyleyen Şanlı, 175  haftadır kendilerine yasaklanan kayıplarla buluşma mekanı olan Galatasaray’dan da asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı. 

NE OLMUŞTU?
12 Eylül askeri darbesi döneminde, üniversiteleri resmi ideolojinin kontrolü altına almayı amaçlayan Yükseköğretim Kanunu yürürlüğe girdi. Bu kanun ile akademik hayat ve öğrenci gençlik kontrol altına alınmak istendi. Böylece toplumsal sorunlara karşı sessiz kalan bir üniversite hedeflendi.

90’lı yılların başında üniversite öğrencileri, YÖK sistemine karşı demokratik, özerk ve katılımcı bir üniversite talebiyle dernekler kurarak örgütlenmeye başladı. İsmail Bahçeci de bu örgütlenme içinde yer aldı. Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanıydı. Politik eylemleriyle öne çıkan her öğrenci gibi İsmail de ağır baskılara maruz kaldı. Defalarca gözaltına alındı, ağır işkence gördü. 1993 yılında hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve polis tarafından aranmaya başlandı.

İsmail’i arayan polisler Bahçeci Ailesi’nin Avcılar’daki evine defalarca baskın düzenledi. Bu nedenle İsmail evden ayrıldı. Kardeşi, İsmail’e acil durumda haberleşmek için politikayla hiç ilgilenmeyen yakın bir arkadaşının telefon numarasını verdi.

24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci ailesini telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi “Oğlunuz gözaltında, ona sahip çıkın” dedi. Baba Şehmus Bahçeci hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildi.

Aynı günlerde polis, kardeşinin İsmail’e telefon numarasını verdiği V.D.’in iş yerine baskın düzenledi. V.D. baskın sırasında iş yerinde olmadığı için ağabeyi gözaltına alınarak İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Şubede kendisine kardeşinin telefon numarasının yakalanan bir “örgüt mensubunun” üzerinde çıktığı söylendi. 1995 Ocak ayında Ankara’da gözaltına alınan bir kişi de sorguda kendisine, “Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz” denildiğini kamuoyuna duyurdu. Ayrıca 24 Aralık 1994 tarihinden sonra Bahçeci Ailesi’nin evine bir daha polis baskını yapılmadı.

İsmail’in arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Uluslararası Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ailenin, emniyet, savcılık ve hükümet nezdinde yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. İsmail Bahçeci’nin akıbeti üzerindeki karartma 27 yıldır kesintisiz devam etti.

(Etha)

Tags: ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑