Ekoloji no image

Published on Mart 17th, 2021

0

19 Mart Küresel İklim Grevi: Bu karbon mahalinde grev var

Bu yıl ki küresel iklim grevi 19 Mart’ta gerçekleşecek. İklim grevinden herkesin aynı oranda etkilenmediğinin altını çizen Polen Ekoloji aktivisti Sultan Gülsün, “Bu grev herkesin 2021 ve sonrasında iklim eylemini en önemli öncelik haline getirmeye kararlı olması için açık bir davet görevi görüyor” dedi.

Devletlerin rant ve sermaye odaklı politikaları iklim krizini derinleştiriyor. Devletlere sorumluluğunu hatırlatan iklim grevciler bu yıl ki küresel iklim grevinin temasını Paris Anlaşması’nın bir an önce onaylanması ve iklim acil durumunun göz önüne alınarak gerekli uyumlulukların sağlanması olarak duyurdu. 

19 Mart 2021 günü gerçekleşecek olan küresel iklim grevine ilişkin Polen Ekoloji aktivisti Sultan Gülsün ile konuştuk. İklim krizinin bireysel yaşam standartlarını bilindiği kadarıyla önemli bir şekilde etkilemediği söylemlerine dikkat çeken Gülsün, “Ayrıcalıklı değiliz” diye vurguladı. 

‘İKLİM EYLEMCİ GENÇLERİ TEBRİK EDEN LİDERLERİN EYLEMSİZLİĞİ DEĞİŞMEDİ’
“Peki ya daha erken etkilenmeye başlayan diğer canlılar, milyonlar?” diyen Gülsün, “Evet, sayıları milyonlar kadar çünkü paraları milyonlar kadar değil. Dünyanın bir yerlerinde evleri yanan, ağaçları sökülen, tayfunlardan etkilenen, uygarlıkları çöküşe geçen canlılar var. Onlar için, gezegenimiz için iklim eylemi talebinde bulunan gençler bir okul gününde sokaklara döküldü. Politikacılar ve medya organları gençleri tebrik etti, onları umut ışığı olarak resmetti ancak aynı liderlerin eylemsizliği o zamandan beri değişmedi” dedi.

‘HAYATTA KALMAK İÇİN BU SESLERİ ÇOĞALTIYORUZ’
“Dünya liderlerinin” kasıtlı bir cehaletin ardından ilerleyişinin herkesi etkilediğini ancak bu etkilenmenin aynı oranda olmadığının altını çizen Gülsün, “İklim krizine karşı en savunmasız ülkeler küresel sera gazı emisyonlarına katkının da minimum düzeyde olduğu ülkelerden. İklim adaletinin sağlanmamasının en acı tabiri bu. MAPA yani En Çok Etkilenen Kişiler ve Bölgeler’den genç iklim aktivistleri, ülkelerindeki iklim kriziyle yüzleşme konusundaki ilk elden deneyimlerini ve beklentilerini o vakitten itibaren paylaşıyorlar ve harekete geçilmesini talep ediyorlar. Hayatta kalmak için bu sesleri çoğaltıyoruz. Karbon büyüklerinin karbondioksit emisyonlarını şimdi büyük ölçüde azaltmasına ihtiyacımız var” diye konuştu.

‘GERÇEĞİ BİLDİĞİMİZE GÖRE HAREKETE GEÇEBİLİRİZ’
Gülsün, iklim adaletinin yalnızca gelecekteki hasarı önlemek için üretilen CO2 seviyelerini azaltmak değil, aynı zamanda zaten hissedildiği yerler için uyarlanabilir önlemler ve etkilenenler için tazmin edilebilirlikle tanıştırdığını kaydetti. Koronavirüsün, hükümetlerin gerektiğinde felaketleri önlemek için sert önlemler alma becerisine sahip olması gerektiğinin kanıtladığını dile getiren Gülsün, her gün milyonlarca canlının iklim krizinden etkilendiğini ama kimsenin bundan bahsetmediğini belirtti ve ekledi: “Gerçeği bildiğimize göre harekete geçebiliriz.”

‘TARAF ÜLKELER HEDEFLERİ 2023’TEN 2025’E ÇEKTİ’
1.5 C’nin altında kalmayı hedeflemenin uzak bir ihtimal olduğunu ancak o ihtimalin bile yeterli olmadığının altını çizen Gülsün, “Çünkü birçok hassas ülke için adil geçiş olanağı sunmuyor. Paris Anlaşması birçok ülke tarafından imzalandığından bu yana fosil yakıt projelerinde sadece dünyanın en büyük beş bankası 610 milyar doların üzerinde finansman sağladı. Bu da çözümde samimi olunmadığına dair kanıtlardan. 2020 yılı, geleceği ve gelecek her nesli kurtarmak için iklim eyleminin on yıllık sürecini başlatmamız gereken yıldı. Ancak Paris Anlaşması’na taraf olan ülkeler 2030 yılında gerçekleşmeyi taahhüt ettiği hedeflerini mevcut programlarıyla gerçekleştiremediği için 2025’e çekmeye başladı” diye konuştu.

CREATOR: gd-jpeg v1.0 (using IJG JPEG v80), quality = 82

‘AÇIK BİR DAVET’
Nüfus çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşadığı ülkelerde iklim krizi hakkında soyut konuşmanın yeterli olmadığına dikkat çeken Gülsün, her gün yaşanan zorluklar ve mücadelelerle doğrudan ilişkilendirmenin yollarını bulmak gerektiğini söyledi. Gülsün, “İnsanlık tarihinin en kötü krizi haline gelmeden önce, hükümetin ve şirketlerin iklim krizinin hafifletilmesi ve uyarlanmasıyla ilgili doğrudan harekete geçmesi için bu karbon mahalinde grev var diyoruz. Üniversiteli gençler okullarının fosil yakıtlardan arındırılmasını talep ederken, yetişkinler de ülkeleri için finansmanların durdurulmasındaki aciliyeti dile getiriyor. Çocuklarımız ise geleceklerini ve yaşamlarını istiyor. Bu grev herkesin 2021 ve sonrasında iklim eylemini en önemli öncelik haline getirmeye kararlı olması için açık bir davet görevi görüyor” ifadelerini kullandı. 

’19 MART’TA ÇEVRİMİÇİ BULUŞUYORUZ’
Gülsün, şöyle devam etti: “Bu coğrafyada yaşayanlar olarak bizler de Karadeniz’deki yeni fosil yakıt rezervinin bulunması ve hemen ardından yaşanan Akdeniz’in doğusundaki fosil yakıtların paylaşımıyla uluslararası askeri ve siyasi gerilime tanık olduk. Fosil Yakıtları Kazma Bırak diyerek ekoloji örgütleri ve yaşam savunucuları olarak seslerimizi birleştirdik. 19 Mart 2021 cuma günü saatler 20.00’ı gösterdiğinde Ekolojik Yıkıma ve Savaşa Karşı olduğumuzu dile getirmek ve 19 Mart Uluslararası İklim Grevi Forumu gerçekleştirmek için Yunanistan, Kıbrıs ve Türkiye’den aktivistlerle çevrim içi buluşuyoruz.”

(ETHA)

Tags: ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑