..." /> Cezaevlerindeki siyasi mahkumların sesleri | Gül Güzel

Makaleler

Published on Nisan 27th, 2022

0

Cezaevlerindeki siyasi mahkumların sesleri | Gül Güzel


Cezaevlerindeki siyasi mahkumların sesleri yüreklerimizde yankı yapıyor olsa da…


T.C. Adalet Bakanlığı Tokat T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunun Mektup Okuma Komisyonu Başkanlığı GÖRÜLDÜ – 2 (mühürlü) mektuplar…

Türkiye Cezaevlerindeki siyasi mahkumlara 25 Kasım, Yılbaşı, 8 Mart, 18 Mart ve 21 Mart vesilesiyle yüzlerce kart yazıp göndermiştim. O karanlık zindanlara bi nebze küçük bir ışık olması düşüncesiyle. O yüzden çok nadir de olsa, bazı tutsaklardan cevaplar alıyorum.

Cezaevlerinden yurtdışına gönderilecek mektuplar, borsa endeksli pul ücretlerinden dolayı, mahkumların maddi imkanlarını aşıyor. O yüzden ya 5-6 mektup bir zarfın içinde veya Görülmüştür kolektifine gönderilerek bize E Mail yoluyla iletilebiliyor. Bu da, Siyasi mahkumlara daha çok ses vermemiz, onlara destek olmamız gereğini bir daha, acı bir şekilde gözler önüne seriyor!!! Siyasi tutsak/mahkumlara Cezaevlerinde uygulanan her türlü baskı, yıldırma, tecrit gibi uygulanan kötü muamele ve 20 yılları aşan mahkumluklarının yarattığı maddi ve manevi sorunlar zirveye çıkmış durumda. Bundan önce Gebze Cezaevinden gelen mektubun zarfı ön ve arka tarafı 30 TL değerinde sayısız pul ile kaplanmıştı. Onun için siyasi tutsaklar artık dişarıya mektup göndermek için pul parası bulmaktan zorlanıyorlar!!!…

Şimdi mektubunu Görülmüştür kolektifi vasıtasıyla aldığım Seyit Oktay hakkında biraz bilgi vererek daha sonra yazdığı mektubu siz okurlarımızla paylaşmak istiyorum. Seyit Oktay, Edebiyat, Öykü kategorilerinde eserler yazmış bir yazardır. Başlıca kitapları alfabetik sırayla; Arami Tabletleri, Aryen Med Destanı, Dağ Kokusu olarak sayılabilir. Seyit Oktay kitapları; Ar Yayınları, Ceylan Yayınları aracılığıyla kitapseverlerle buluşuyor. Bunların yanısıra ‘Hüzne de Cemre düşer’, Kayıp Masal’, Masalcı Çocuk’, ‘Kayıp Bulundu’, ‘Hayata Dair Üçlemeler’ gibi beş dosyası da daha yayınlanmayı bekliyor.

Yazar Seyit Oktay, Eruh, Siirt 1973 doğumlu olup, Van’da büyüdü. 90’lı yıllarda Kürt Özgürlük Hareketiyle tanıştı ve daha 20 yaşındayken tutuklandı. Hiç bir delil olmadığı halde, Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından müebbet hapis cezası aldı ve 28 yıldır Cezaevinde. Yani yaşadığı ömrünün yarısından fazlasısını zindanlarda geçiren bir yazar – edebiyatçı. Anne tarafından Feqiye Teyran’ın, baba tarafıyla ise Melayé Ciziri’nin torunu o. İktisat Fakültesi mezunu ve ömürboyu hasretini çektiği ailesinden tek bir kız kardeşi var. Bitmeyen bir umut ile bir gün muhakkak buluşacaklarının heyecanını kuran tek iki kardeş ve Seyit Oktay’ın mektubu:

                Merhaba Sevgili Gül Güzel,

İsminiz hem güzel hem de ilginç, başlarken selam ve sevgilerimi iletiyor, duyarlılığınız için teşekkür ediyorum. Her ne kadar birebir tanışmasak da kalpler ve düşünceler her türlü mesafeyi aşmaya muktedirdir bilirim.

Öncelikle dostluğun sıcaklığını beslediğin satırlar ve o satırlarda ifade ettiğin güzel ve sıcak duygu ve düşüncelerin için teşekkür ederim.

Uzak ve yaban ellerden bir sıcak selam ve sevgi yollayan dost yüreğini de ben selamlıyorum. Dilerim her şey sizin için de iyi ve güzel gidiyordur. Tabi her yanı sarmış savaş tamtamları çalarken ne kadar iyi olunabilirse? Her şeye rağmen hayatın iyi ve pozitif tarafında durabilmeyi başarmak gerek, bunun için de moral ve paylaşım önemli.

Ukranya’da yaşanan savaş gerçeğini çok iyi biliyoruz. Çünkü yaşadığımız topraklar ve coğrafya bunu hep yaşıyor. Yine de yitirilenen hayatlar derin bir keder ve onulmayacak acılar yaratıyor. Aileler parçalanıyor, ölümler birer istatiğe dönüşüyor. Oysa her bir insan koca bir hikayedir hayat denilen destanda. Farkında olmasa da insan, her biri bütünün parçasıdır, eksilen her yaprak hikayeyi de eksitiyor ve yarım bırakıyor.

Neyse daha ilk mektupta iç karartıcı şeylerden bahsetmeyelim. Mutllaka insana umut veren hihayeler de var, yazılıyor. Sanırım siz de beni yazılarımdan ve kitaplarımdan dolayı tanıyorsunuz. Aslında bu mutluluk verici bir olay, düşünsenize ben şu hapishane denilen çepeçerve sarılı zindanda, bir kuytuda yüreğimden ve zihnimden sökün eden birkaç cümle yazıyorum ve bu bir şekilde taa size kadar ulaşıyor. Sonra bir bayram kutlama kartıyla o sözler aksi seda olarak bana dönüyor. Bu döngüyü tamamladığınız için teşekkürler.

Sevgili Gül, bu kısa tanışma ve cevap mektubunu fazla uzatmak istemiyorum doğrusu. Sana direkt yollamak isterdim bu mektubu. Ne yazık ki, ekonomik imkanlar elvermiyor. O yüzden Adil Okay hocaya yollayacağım. O mutlajka sana ulaştırır, öyle düşünüyorum. Sen cevabını yazarken, yine bana yaz. Bitirirken tekrardan selam ve sevgilerimi iletiyor, ismin gibi kal diyorum. İleride görüşmek ümidiyle.

Seyit OKTAY, 11 Nisan 2022,

T Tipi C.İ.K. B1-7,  TOKAT


Kadının Kaleminden: Gül Güzel – 27.04.2022

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑