İnsan Hakları

Published on Aralık 19th, 2023

0

Celalettin Can tahliye edildi

Can, “Bugün özgürlüğüme kavuştum ama bir tarafım buruk. Neden derseniz, benim durumumda olan, hatta durumu daha ağır olan yüzlerce arkadaşı Marmara Cezaevi’nde bırakarak çıktım” dedi.

Vecih Cuzdan

Vecih Cuzdan – bianet

78’liler Girişimi Sözcüsü, gazeteci ve yazar Celalettin Can, 110 günün ardından Marmara (Silivri) Cezaevi’nden bugün tahliye edildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Sonunda.. Zulmün sonunda Celalettin Can tahliye oldu. Siyasi görüşleri nedeniyle cezaevinde olan tüm mahpuslar tahliye olmalı.!! Özellikle ve öncelikle hasta mahpuslar!” dedi.

Celalettin Can, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi ile dayanışma amacıyla bir günlük yayın yönetmenliği yaptığı için 1 yıl 3 aylık hapis cezasına çarptırılmış ve kararın onanmasının ardından 31 Ağustos’ta tutuklanmıştı. Tutuklu kaldığı süre boyunca denetimli serbestlik hakkı gasp edilen Can’ın, cezaevinin olumsuz koşullarından dolayı sağlık durumu gittikçe ağırlaşmıştı.

Tahliye sonrası ilk açıklama

Celalettin Can, tahliye sonrası cezaevi önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bugün özgürlüğüme kavuştum ama bir tarafım buruk. Neden derseniz, benim durumumda olan, hatta durumu daha ağır olan yüzlerce arkadaşı Marmara Cezaevi’nde bırakarak çıktım. Üstelik çok haksız ve hukuksuz bir şekilde orada yatıyorlar. Sadece Marmara Cezaevi’nde değil, Türkiye’nin her tarafında denetimli serbestlik hakkından insanları yararlandırmıyorlar. Binlerce insanı cezaevlerinde tutuyorlar ve ‘cezaevi’ bir sorun olarak bizim önümüzde duruyor. Türkiye’nin demokratik, ilerici güçleri muhakkak ki bu soruna el atmalı. Faşizme karşı demokrasi mücadelesi yürüten, bunun bedelini defalarca ödeyen arkadaşlarımızın bırakılması için bir çaba içine girmeliler. Bunu güçlü bir dayanışma duygusuyla geliştirebiliriz.”

Can: Kamuoyu baskısı etkili oldu

bianet’e konuşan Celalettin Can, “Cezaevinde insanları taraflı-tarafsız diye ayrıştırıyorlar. Mesela eski değerlerini savunanları, bu çerçevede cezaevinde yaşamak isteyenleri, komün şeklinde, örgütlü yaşamak isteyenleri ‘taraflı’ görüyorlar ve bırakmıyorlar” dedi.

Can, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak siz ‘tarafsız’ koğuşa geçerseniz, kendi yapınızdan da ilişkinizi koparırsanız, usulüne uygun bir şekilde de pişmanlığınızı ifade ederseniz sizi salıveririz diyorlar. Bunu bana da uygulamak istediler. ‘Dışarı mı çıkmak istiyorsun? Denetimli serbestlikten yararlanmak mı istiyorsun? Yaş haddinden dolayı bundan yararlanmak mı istiyorsun? Hastalık durumundan dolayı yaralanmak mı istiyorsun? O zaman ‘tarafsız’ bir koğuşa geçmeni istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz’ diyorlar.”

Cezaevine girişte bu durumu eleştirdiğini belirten Can, “Biz sonuçta siyasi mahkumuz, ‘insanların özgürlüklerini neden istismar ediyorsunuz’ dedim ve aslında ilk günden bırakılma durumundayken beni üç buçuk ay içeride tuttular. Beni bırakmaya niyetleri de yoktu. Ancak gerek sizlerin [gazetecilerin] dayanışması, gerek İnsan Hakları Derneği, avukat arkadaşlar ve bazı milletvekillerinin dayanışması ve oluşan kamuoyu baskısı neticesinde serbest bırakıldım” dedi.

Hasta mahpusların durumuna dikkat çeken Can, “30 yılı aşkın süredir hapishanelerde tutulan insanlar var. Bir disiplin cezası bahane ediliyor ve altı ay daha yatırıyorlar bu insanları. Böyle bir sistem uygulanıyor hapishanelerde. Bunu daha çok konuşmak ve daha fazla gündem etmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Tags: ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑