Published on Temmuz 29th, 2023

Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’nda ısrar etmeyi sürdürüyor

957’nci hafta eylemleri için bir kez daha Galatasaray Meydanı’nda ısrar eden Cumartesi Anneleri, kelepçelenerek gözaltına alındı.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda yan yana gelen Cumartesi Anneleri’ne 957’nci hafta eyleminde bir kez daha polis saldırdı.

Anayasa Mahkemesi’nin 2 kez hak ihlali kararı vermesini tanımayan polisler, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasaklama kararını gerekçe göstererek Cumartesi Anneleri’ni ablukaya aldı.

AYM’nin ihlal kararının ardından 17’nci kez eylemlerinin engellenmesine tepki gösteren İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin “Biz AYM kararını geçerli olduğunu düşünüyoruz. En üst mahkeme çünkü. Bir kaymakam AYM’nin üstünde değildir. Yani bir hukuk devletiyse eğer böyle bir karar alamaz. Biz sadece hukuka uyulsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Gözaltında kaybettirilen Murat Yıldız’ın annesi Cumartesi Annelerinden Hanife Yıldız, kendilerini engelleyen polise, “Benim çocuğumun fotoğrafını nasıl yırtabiliyorlar. Birbirimizin haklarına saygı göstermek zorundayız. Elimdeki karanfili nasıl yere atabilir. Benim anneliğime saygı göstereceksiniz. Benim çocuğumu kaybettiniz, ben çocuğumun hakkını istiyorum. Sen benden ne istiyorsun? Ben senden aldığınız evladımı istiyorum, sen benden ne istiyorsun? Bir tek canım var, canımı alacaksan al” şeklinde tepki gösterdi.

Cumartesi Anneleri kelepçe ve işkenceyle gözaltına alınırken, basın emekçilerinin görüntü alması da engellendi.

Eyleme destek veren Emek Partisi (EMEP) milletvekili İskender Bayhan, polisin gözaltı saldırısı sonrası gazetecilere konuşarak, “28 yıldır Cumartesi Anneleri faili meçhul cinayetlere gözaltında kayıplara, gözaltında ölümlere karşı mücadele ediyorlar ve aydınlık bir Türkiye için adalet istiyorlar. 28 yıldır onlar bu mücadelenin Türkiye’nin karanlık yüzüne karşı aydınlık yüzünün sembolü oldular. Bugün İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da onlar da Türkiye’nin Anayasa Mahkemesi’nin kendi hukuk düzenlerinin en üst mahkemesinin kararını ayaklar altına alan baskıcı, faşizan politikaları uygulayan bürokratlar olarak tarihe geçmişlerdir. Onları da kınıyorum, bu mücadele devam edecek. Karanlıklar aydınlanan kadar halkın temsilcisi olmaya devam edeceğiz” dedi. (etha)