Basın-Yayın

Published on Şubat 29th, 2024

0

Dicle Müftüoğlu 303 gün sonra serbest

Gizli tanığın iddiaları karşısında Dicle Müftüoğu “Bir günde 8 kadının katledildiği bir yerde elbette kadın örgütleriyle görüşür, bilgi alırsın. Tanığın tek gerçek ifadesi yok. Sadece mesleki faaliyetlerimi kriminalize ediyor” dedi.

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu tutuklandıktan 303 gün sonra, üçüncü duruşmada tahliye edildi.

Müftüoğlu, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya getirilmedi. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Resul Temur, Veysel Ok ve Mehmet Emin Aktar duruşmada Müftüoğlu’nun avukatlığını yaptı.

Duruşmada gizli tanık dinlendi. SEGBİS ile duruşmaya bağlanan gizli tanığın sesi ve görüntüsü değiştirildi. Tanık, Müftüoğlu’nun MA’da çalıştığını belirtip, burada kadın çalışanlardan sorumlu olduğunu söyledi. Kadın örgütleriyle yapılan toplantılara da temsilen katıldığını anlattı.

Gizli tanığın beyanı üzerine mahkeme başkanı “Bu çalışmaları gazetecilik çerçevesinde mi örgütsel faaliyet altında mı yapar?” diye sordu. Tanık “Örgütsel faaliyetler kapsamında yapıyor” diye yanıtladı. Gizli tanığın suçlayıcı beyanlarına devam edip, Müftüoğlu’nun kadınlardan haber ve yazı istediğini söylemesi üzerine mahkeme salonunda gülüşmeler oldu.

Gizli tanık ne tarih ne yer ne de örgüt ismi verebildi

Bir kez daha araya giren mahkeme başkanı “Verdiği talimatlar örgütsel mi aynı iş yerinde olduğu için mi?” diye sordu. Gizli tanık, “İş yerinde, iş çerçevesinde. Ama talimatları nereden aldığını bilmiyorum” dedi.

Hakim bunun üzerine gizli tanığa, “Müftüoğlu’nun örgüt mensupluğuna dair görgün bilgin var mı?” sorusunu yöneltti. Gizli tanık “Yoktur. Bu faaliyetlerinden yola çıkarak örgüt adına faaliyet yürüttüğünü düşünüyorum” diye cevap verdi.

Beyan üzerine Müftüoğlu’nun avukatı Resul Temur, gizli tanığa “Dicle’nin Diyarbakır’da yapılan kadın kurumlarıyla toplantılara katıldığınızı söylediniz. Hangi tarihte, hangi kurum, nerede katıldı?” dedi. Tarih ve yeri hatırlamadığını söyleyen gizli tanık, örgüt ismi de veremedi.

“Tanığın tek gerçek ifadesi yok”

Ardından Dicle Müftüoğlu söz aldı. 15 yıldır gazetecilik yaptığını belirten Müftüoğlu şunları söyledi:

Mezopotamya Ajansı’ndan önce başka kurumlarda da çalıştım. Haberlerimde imzam var. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği kurucusuyum. Tanığın gazetecilikten haberi yok sanırım. Haber merkezlerinde bir mesleki hiyerarşi vardır. Yayın akışı için her sabah toplantı yapılır, muhabirler önerilerini sunarlar, haber merkezindeki editörler de önerilerde bulunurlar, talimat değildir bunlar.

Her yayın kuruluşunun bir çizgisi vardır ve bu çerçevede gündem oluşturur. Bir günde 8 kadının katledildiği bir yerde elbette kadın örgütleriyle görüşür, bilgi alırsın. Kadın örgütlerinin yapısına dahil olmam söz konusu değil, gazeteci olarak görüşmelerim olur. Mezopotamya Ajansı’nın merkezi Diyarbakır değil İstanbul’dur. Tanığın tek gerçek ifadesi yok. Sadece mesleki faaliyetlerimi kriminalize ediyor. Ortada somut delillere dayanmayan, sadece iddialar ve iftira var.”

“Kelimesi kelimesine aynı suçlama”

Müftüoğlu’nun ardından dinlenen Resul Temur “Önceki duruşmada dinlenen tanık Kerem Gökalp de somut bir tanıklık yapamadı. Gökalp başka birkaç gazeteciye de kelimesi kelimesine aynı suçlamada bulunuyor. Bu doğal bir şey değildir ve beyanlarının dikkate alınmaması gerekir” dedi.

Mahkemeye Atılım Üniversitesi’nden Timuçin Köprülü’nün uzman görüşünü sunan Temur, yargılamanın mükerrer olduğunu ifade etti. Davanın reddine karar verilmesini istedi. “Aynı tanıkların beyanlarıyla tutuklanan kişiler beraat etti. Bugün Sedat Yılmaz beraat etti. Tutuklu kalan tek kişi müvekkilimizdir. Tahliyesini talep ediyoruz” diyerek savunmasını tamamladı.

Savcı tutukluluğun devamını istedi

Mütalaa veren duruşma savcısı  “Tanık beyanları, telefon kayıtları ve kuvvetli suç şüphesini” gerekçe göstererek, Dicle Müftüoğlu’nun tutukluluğunun devamını istedi.

Tahliye talebine ilişkin söz alan Müftüoğlu, “10 aydır gazeteci olarak tutuklu yargılanıyorum. Bu benim mesleğimi engellemek anlamına geliyor. Hakkımdaki tanık beyanlarını somut delillerle çürüttük. Bu gerçeği yansıtmayan iddialarla tutuklu bulunmam bir zuldür benim için. Hukuksuzluğun ve mağduriyetimin giderilmesi için beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti Müftüoğlu’nun tahliyesine karar verdi. Ancak yurtdışına çıkış yasağı koydu. Dosyayı da esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için savcıya gönderilmesine hükmetti..

Bir sonraki duruşma 13 Haziran’da.

Duruşmayı Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eş Başkanı Serdar Altan, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş ile sendikanın Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, DİSK Basın-İş Başkanı Turgut Dedeoğlu, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden Deniz Tekin, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği temsilcileri, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Diyarbakır Barosu yöneticileri, İsveç, Norveç, İtalya, İspanya, ve Güney Afrika barolarına kayıtlı avukatlardan oluşan Tecride Karşı Uluslararası Hukukçular Delegasyonu ile gazetecilerin de aralarında olduğu gözlemciler izledi.

(banet – HA)

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑