ESP: Katliamları unutmayacağız, affetmeyeceğiz

ESP Genel Merkezi, 12-15 Mart Gazi-Ümraniye, 12 Mart Qamişlo ile 16 Mart Beyazıt ve Halepçe katliamlarının hesabını sormaya, sömürgeciliğe, faşizme karşı mücadeleyi büyütmeye çağırdı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Merkezi, 12-15 Mart Gazi-Ümraniye, 12 Mart Qamişlo ile 16 Mart Beyazıt ve Halepçe katliamlarına ilişkin açıklama yaptı. ESP, katliamların hesabını soracakları ve faşizme karşı mücadeleyi büyütmeye devam edeceklerini kaydetti.

‘GAZİ VE ÜMRANİYE ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR! KATLİAMCILAR HESAP VERECEK’
Mart ayının sömürgeci, faşist bölge gericiliklerinin ezilen halklara ve öncülerine dönük faşist katliamlarının hesabını sorma mücadelesini yükseltme çağrısıyla yüklü olduğu belirtilen açıklamada, “Alevi uyanışının antifaşist devrimci kitle mücadelesi ve Kürt serhıldanlarıyla buluşmasını engellemek isteyen faşist rejim, 12 Mart 1995 gecesi Alevi emekçilerin yaşadığı Gazi Mahallesinde bir kontrgerilla saldırısı düzenledi. Alevi dedesi Halil Kaya’yı katletti. Komünistlerin öncülüğünde başlayan ayaklanma faşist provokasyonu boşa düşürdü. Katliamın ardından başlayan ayaklanmada 17 kişi, 15 Mart’ta Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde katliamı protesto eden kitleden 5 emekçi katledildi. Gazi ve 1 Mayıs mahallelerinde gerçekleştirilen katliamın sorumluları cezalandırılmadı. Gazi’de faşizme karşı ayaklanan emekçi halkı cezalandırmak için devrimciler ve komünistler hedef alındı. Ayaklanmanın komutanı Hasan Ocak 21 Mart 1995 yılında kaçırılarak, kaybedildi; işkence ile katledilen bedeni 17 Mayıs 1995 tarihinde bulundu. Komünistler gözaltında kaybetme saldırısına kayıplar kampanyası ve Cumartesi mevzisi ile yanıt verdi, yeni bir adalet mücadelesi yükseltildi” denildi.

‘QAMİŞLO KATLİAMINI UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ’
12 Mart’ın Qamişlo katliamının 20. yıl dönümü olduğu hatırlatılan açıklamada, “12 Mart 2004 günü oynanan bir futbol maçı sırasında çıkan olaylarda yaşamını yitiren 8 kişi için düzenlenen cenaze törenine Suriye BAAS rejimi tarafından düzenlenen saldırıda 52 kişi katledildi, binlerce kişi ise yaralandı. Bu katliam Rojava’da Kürt halkımızın mücadele ve örgütlenmesinde tarihi bir dönüm noktası oldu. Qamişlo katliamının öfkesi 8 yıl sonra Rojava devrimini doğurdu. Ne var ki Qamişlo katliamını gerçekleştiren sömürgeci zihniyet başta sömürgeci faşist şeflik rejimi olmak üzere, bugün de Rojava’ya yönelik düşmanlıkta hala iş başındadır. Bu yüzden, Qamişlo katliamının hesabını sormak, bugün sadece Esad gericiliğine karşı değil sömürgeci Türk devleti ve bölgesel gericiliğe karşı mücadeleyi büyütmek ve Rojava’ya dönük işgal politikalarına karşı durmakla mümkündür” ifadeleri yer aldı.

‘HALEPÇE KATLİAMINDAN GÜNÜMÜZE SÖMÜRGECİLER HESAP VERECEK’
16 Mart 1988’de Başûrê Kurdîstan’da Irak Ordusunun sarin, sinir gazı, hardal gazı gibi zehirli kimyasal silahlarla Halepçe’ye bağlı köylere saldırı başlattığı belirtilen açıklamada, “Kimyasal saldırıda aralarında kadın ve çocukların da olduğu 5 binin üzerinde Kürt katledildi. Halepçe Katliamı Irak devlet başkanı Saddam Hüseyin’in Kürt halkına karşı başlattığı Enfal Katliamı’nın son aşamasıydı. Fakat Kürt halkını hedef alan son katliam, soykırım olmadı. Bugün Başûrê Kurdîstan’da Medya Savunma Alanları sömürgeci Türk devletinin kimyasal silahlı saldırılarının hedefi oluyor. KDP ise bu saldırılara karşı ses yükseltip hesap soracağına sömürgeci faşist rejimle işbirliğini sürdürüyor. Oysa Halepçe Katliamının hesabını sormak, yeni Halepçelerin yaşanmaması için sömürgeci faşist zihniyete karşı mücadele etmekten geçiyor” denildi.

’16 MART BEYAZIT ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR’
ESP Genel Merkezinin açıklaması şöyle devam etti: 16 Mart 1978 günü İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde 7 devrimci öğrenci bombalı, silahlı kontrgerilla saldırısı ile katledildi. Saldırıda 41 öğrenci yaralandı.

‘FAŞİZME KARŞI MÜCADELEYİ BÜYÜTMEYE ÇAĞIRIYORUZ’
“Faşist devletin hedefinde yükselişte olan devrimci, antifaşist hareket vardı. ’77 1 Mayıs katliamıyla başlayan faşist terör dalgası 16 Mart Beyazıt Katliamıyla tırmandı. Katliamın failleri korundu. Beyazıt Katliamı faşist kontrgerilla katliamlarına karşı adalet ve hesaplaşma mücadelemizin konusu olmaya devam ediyor. Halklarımıza dönük katliamlar faşist Türk burjuva devletinden Suriye ve Irak BAAS rejimlerine sömürgeci bölge gericiliklerinin ortak özelliğidir. Katliamlar adalet çığlığı olmayı sürdürüyor. Sömürgeci faşist saldırılara, emekçi halklarımız arasında yaratılmaya çalışılan gerici ayrıştırmalara, katliamlara karşı eşitlik, adalet, özgürlük için eyleme, katliamların hesabını sormaya, sömürgeciliğe, faşizme karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyor. Katliamları unutmayacağız, affetmeyeceğiz!” (etha)