Fransa parlamentosu ırkçı göçmen yasasını onayladı

Fransa’da Macron hükümetinin aylardır üzerinde çalıştığı tartışmalı göç yasası tüm tepkilere rağmen Fransa Parlamentosu’nda oy çokluğuyla kabul edildi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Fransız Parlamento’nun alt kanadını oluşturan Ulusal Meclis’in Genel Kurulunda, uzlaşılan göç yasa tasarısı görüşüldü. Tartışmalara neden olan yasa tasarısı, 186 “hayır” oyuna karşı 349 “evet” oyla kabul edildi. Buda 349 ırkçı, ayrımcı vekilin mecliste bulunduğunun pratik göstergesi oldu.

Onaylanan yeni göçmen yasası Aile ödenekleri için evrensel hakkın sona ermesi demek.
Kişiselleştirilmiş konut yardımı (APL) artık yasal olarak ikamet eden yabancılara otomatik olarak ödenmeyecek yardımlardan biri. Macronist ve LR’nin seçilmiş temsilcileri beş yıllık bir “bekleme süresi” benimsemiş oldu. Bu süre çalışanlar için otuz aya indirildi. Bu sürenin sonunda ülkede bulunan göçmenler sosyal yardımlara (aile ödenekleri, engelli tazminat yardımı, APL) hak kazanacaktır.

Bu ayrımcı yasa ile iş sahibi olan göçmenler ve Fransız vatandaşı işçilerle aynı şekilde sosyal güvenlik primi ödemelerine rağmen böyle yapılarak ayrımcılığı körüklemek ve adaletsizlik demektir Ulusal Meclis’in programının bel kemiği olan “ulusal tercih” uygulaması, Anayasa, İnsan Hakları Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olarak eşitlik ilkesine yönelik bir saldırıdır aynı zamanda.

“Yabancı aileler için aile yardımlarının kaldırılması çocukların gıdadan mahrum bırakılması anlamına gelmektedir. APL’nin kaldırılması ise aynı çocukların başlarını sokacak bir çatıdan mahrum bırakılması anlamına gelmektedir. Bu, aşırı yoksulluk, sefalet ve sömürü için bir fabrikadır” demektir.

Buna ek olarak CMP, AME yardımı ile toplu taşıma ücretlerindeki indirimlerin kaldırılması ve yabancı öğrenciler için kayıt ücretlerinin arttırılması yönünde oy kullanıldı. Özellikle yabancı öğrenciler Fransa’da eğitim almak istediklerinde depozito ödemek zorunda kalacakları için bu tedbirler haksız ve ayrımcıdır. Bu para, eğitimlerinin sonunda ülkeyi terk etmeleri halinde kendilerine iade edilecektir.

Yeni yasa ile yaşamları boyunca Fransız vatandaşlığını kazanmış olan kişilerin, “ulusun temel çıkarlarına saldırı teşkil eden bir suç veya suç” gibi çok nadir durumlarda vatandaşlıktan çıkarılabileceğini öngörmektedir. Bir polis, jandarma ya da itfaiyeciyi öldürmekten suçlu bulunan çifte vatandaşların vatandaşlıklarını kaybetmelerini yasaya dahil ediyor.

Fransa’da yabancı ebeveynlerden doğan bir çocuğun 16-18 yaşları arasında Fransız vatandaşlığına geçebilmesi için “iradesini beyan etmesi” şartını kabul etti.

Tasarı ayrıca en az altı ay hapis cezasına çarptırılmış “suçluların” vatandaşlığa alınmasını da imkansız hale getiriyor. Ulusal Meclis’teki LR grubunun başkanı Olivier Marleix, “Artık istemeden, tesadüfen Fransız olamazsınız” dedi.

Meclis, yabancı uyrukluların eşlerini ve çocuklarını Fransa’ya getirmek için başvuruda bulunmalarına olanak tanıyan aile birleşimi koşullarını sıkılaştırmak üzere oylama yaptı. Başvurular artık “Fransız dilini öğrenme” konusunda “sonuç” elde etme yükümlülüğüne tabi olacak. Ayrıca çocuklarını yetiştirirken “Cumhuriyet’in değer ve ilkelerine” “saygı duyduklarını” kanıtlamaları gerekecek.
Buna ek olarak, parlamento üyeleri yasadışı ikamet suçunu eski haline getirmeyi seçti: Fransa’da yasadışı olarak bulunan bir yabancı olmak suç teşkil edebilecek. Bu suç daha önce 31 Aralık 2012 tarihli yasa ile kaldırılmıştı. On bir yıl sonra Macron hükümeti Beşinci Cumhuriyet’in en sert göç yasasını oluşturdu.

Devlet tıbbi yardımının (AME) acil yardım ile değiştirilmesi (ve dolayısıyla AME kapsamında sağlanan tıbbi yardımların neredeyse tamamının geri ödemesinin kaldırılması) da pazarlık konusu halen devam etmektedir.

Üst meclis başkanı Gérard Larcher’e, AME’ye ilişkin özel bir yasayı hızla çıkaracağına dair güvence vererek mecliste anlaşmaya gidilmesi yolunu seçti.,

Mecliste yer alan aşırı sağcılar bu yasanın kabul edilmesini ideolojiklik bir zafer olarak değerlendirirken, Sol vekiller ise yeni yasa için « Fransa için bir utanç » dedi.

Kurumlar tepkili

Sürgünlere ve evsizlere yardım eden bir dernek olan Utopia 56,”Bu gece hükümet Ulusal Cephe’ye teslim oldu. Bunun olmasına izin vermeyeceğiz, ayağa kalkacağız ve kazanacağız. Onların nefreti ve yasaları bizim dayanışmamızı asla yok edemeyecek. Tarih bunu hatırlayacaktır” dedi.

Göçmenleri, mültecileri ve sığınmacıları destekleyen La Cimade derneği de aynı derecede sert bir tutum sergileyerek, “40 yıldır göçmenlik cephesinde en baskıcı ve istismarcı olan, cumhuriyetçi alandan ve daha genel olarak insanlığımızdan korkunç bir uzaklaşmaya işaret eden, birkaç ay süren değersiz, baş döndürücü ve anlamsız tartışmalardan sonra ortaya çıkan” metni kınadı. Bununla birlikte, dernekler aşırı sağcı politikanın saldırıları karşısında sağlam duracaklarına ve “cumhuriyetçi ilkelerin, eşitlik ve dayanışmanın, bizi bir toplum olarak büyük yapan tüm inanç ve tutumların sarsılmaz savunusunu” yeniden teyit edeceklerine söz veriyor.

Unicef’in kendisi de “göçmenlik yasa tasarısının CMP tarafından kabul edilmesinden dolayı hayal kırıklığına uğramıştır ve tasarının kabul edilmesi halinde ortaya çıkacak çocuk hakları ihlalleri konusunda uyarıda bulunmaktadır”. Özellikle vatandaşlık kazanma koşullarının ağırlaştırılması, aile birleşimi ve yeniden birleşme üzerindeki kısıtlamalar ve bazı aileleri aile ödeneklerinden, APL’den veya barınma haklarından mahrum bırakan tedbirler olmak üzere “çocuklar için zararlı olan tedbirleri” kınadı.

Foto: Geçtiğimiz günlerde yapılan protesto gösterilerinden