Sömürgecilik

Published on Mart 20th, 2021

0

İstanbul Newroz’unda konuşan Buldan: 6 milyon siyasete hazır, AKP ve küçük ortağına dert olsun

-VİDEO ve FOTO GALERİ- İstanbul’daki Newroz kutlamasında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 7 Haziran, 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde yenilgiye uğrattıkları iktidarın bunun intikamını parti kapatmayla almak istediğini vurguladı. Buldan, “Hiç kimse bizim geleceğimize dair kararlar alamaz. Bir gider bin geliriz, siz 687 kişiye siyaset yasağı getirseniz, 12 milyon insan siyaset yapmaya hazır. Bu da AKP hükümetine ve küçük ortağına kapak olsun dert olsun” mesajı verdi.

İstanbul Yenikapı Meydanı’nda yüz binlerin katılımıyla gerçekleştirilen Newroz kutlamasında konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan önemli mesajlar verdi.

Buldan konuşmasına geniş bir selamlamayla başladı:

Merhaba sevgili İstanbullular. Merhaba Figen Yüksekdağ’ın ve Gültan Kışanak’ın kadın yoldaşları. Denizlerin, Mazlumların, Selahattin Demirtaş’ın yoldaşları merhaba. Merhaba Newroz’un çocukları merhaba, işçiler emekçiler bu ülkenin mazlumları halkları hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyoruz. Hoş geldiniz, hûn bi xêr hatin, ser seran ser çavan hatine. Hepinizin Newroz bayramını kutluyorum.

Sevgili halkımız, bugün içerisinde bulunduğumuz süreç çok karanlık, çok sancılı, çok sıkıntılı bir süreç. Önemli bir dönüm noktasından geçmeye hazırlanıyoruz. Türkiye halkları ya karanlığı ya da aydınlığı seçecek. Türkiye halkları ya faşizmi ya da demokrasiyi, Türkiye halkları aydınlıktan, çoğulculuktan, demokrasiden yana olan tüm halklarımız biliyor ve inanıyoruz ki bu karanlık gidişata dur diyecek.

‘Çok iyi bilsinler ki bedeli ağırdır’

HDP hakkında açılan kapatma davası hakkında önemli mesajlar veren Buldan, şöyle dedi:

Hiç kimse bizim geleceğimize dair kararlar alamaz. Türkiye tarihinde böyle bir gelişme yoktur. AKP hükümetinin bizim geleceğimizle, yarınlarımızla ilgili, gençlerimizin hayatıyla ilgili kararlar almasına izin vermeyeceğiz. Biz biliyoruz ki onlar kendi yaptıkları hataları bizleri hedef göstererek kapatmaya çalışıyorlar. Hem içeride hem dışarıda bütün krizlerin nedeni elbette ki AKP hükümetinin bu yanlış politikalarından kaynaklanıyor. Şimdi yaptıkları bütün hataların bedelini kadınlara, HDP’ye, Kürtlere, bu ülkenin işçilerine, bu ülkenin emekçilerine ödetmeye çalışıyorlar.

Oysa şunu çok iyi bilsinler ki bu bedel ağır bir bedeldir. Türkiye halkları da size bu bedelin sonucunda seçim sandıklarında cevabını verecektir. Biz biliyoruz ki kendileri şatafat içerisinde saraylarda yaşarken, bu ülkenin emekçilerini, işçilerini, kadınlarını, Türkiye halklarını, Türkiye toplumunu sefalete sürüklüyorlar. Bu ülkede işsizlik sorunu var. Bu ülkede açlık sorunu var. Bu ülkede sefalet sorunu var. Bu ülkede ekonomik kriz var.

‘Kapatma davası iktidarın tükendiğinin resmidir’

Konuşmasında AKP hükümetine de seslenen Buldan, şu mesajları verdi:

Bu ülkede Kürt sorunu denen devasa bir sorun var. Bu ülkede tecrit sorunu var. Bu ülkede kadınların emeğine saldırı var. Bu ülkede kadınların özellikle eşitlik ve cins mücadelesine büyük bir saldırı var. İşte yaptıkları bütün yanlışları Türkiye halkları üzerinden onlara acımasızca davranan AKP hükümetine buradan sesleniyoruz: Hiç bir şey, kimse halkın iradesinin önüne geçemez. Ne yaptılar, ne yapıyorlar şimdi halkların iradesini gasp etmeyi kendilerine bir yöntem ve anlayış olarak önlerine koydular.

Seçilmiş belediye eşbaşkanlarımızı görevden alıp yerlerine kayyum atadılar. Halkın iradesini gasp ettiler. Bu da yetmiyormuş gibi milletvekillerimizin vekilliğini düşürdüler. Musa Farisoğulları’nın, Leyla Güven’in vekilliği düşürüldü. Şimdi de Ömer Faruk Gergerlioğlu vekilimizin vekilliğini düşürdüler. Buradan arkadaşlarımıza Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’na da Ömer Faruk Gergerlioğlu’na ve vekilliği düşürülen bütün arkadaşlarımıza selamlarımızı, sevgilerimizi gönderiyoruz.

Şimdi aynı güne denk gelen hem Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi hem de HDP’ye açılan kapatma davası gündeme geldi. Bu kapatma davası iktidarın bittiğinin, tükendiğinin resmidir. Herkes bunu böyle bilmelidir, onların kapatması davası varsa bizim de demokrasi ve adalet davamız vardır. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz.

‘7 Haziran’ı, 31 Mart’ı, 23 Haziran’ı unutamıyorlar’

Buldan, HDP’yi siyaseten bitirme hamlesinin altında yatan esas sebeplere de değindi:

Bu kapatma davasını bizden intikam almak için yaptıklarını biliyoruz. Çünkü 7 Haziran’ı unutamıyorlar. Onlar 31 Mart’ı unutamıyorlar. 23 Haziran seçimlerini unutamıyorlar. Ankara’yı, İstanbul’u, Adana’yı, Mersin’i bir türlü unutamıyorlar. Bizler bugünlere kazana kazana, çoğala çoğala geldik ama onlar bölüne bölüne gidiyorlar, bitiyorlar daha da bitecekler, daha da bölünecekler. HDP’yi bitiremedikleri gibi, bizimle sandıkta baş edemedikleri için, siyasi kumpas davalarını devreye koydular. Ve biz biliyoruz ki bizlerden intikam almaya çalışıyorlar. Ama biz her şart ve koşulda siyaset yapmaya devam edeceğiz, kimse enseyi karartmasın. Hiç kimse kaygıya kapılması, kuşkuya düşmesin.

AKP hükümeti, bize kapatma davası açan iktidar bugün bu meydana baksın. Yarın Amed meydanına baksın. Bu meydana bakıp iradesinin, halkının HDP’ye nasıl sahip çıktığını bir kez daha görsün. Sağ olun sevgili halkımıza teşekkür ediyoruz hepinize. Ve bu meydan AKP’nin hazırlamış olduğu kapatma davasıyla ilgili iddianamenin geri gönderildiğinin bir resmidir. Halkımız o iddianameyi AKP’ye bugün iade etmiştir.

‘HDP’yi bir daha açtırmamak namus borcumuzdur’ diyen zihniyete buradan seslenmek isterim. Tek kişi kalsak dahi bu bayrak yere düşmeyecek. Bu gemi limana mutlaka ulaşacak. Bu da bizim namus ve onur borcumuzdur. Bu bizim namus borcumuzdur. Bu da bizim onur borcumuzdur.

‘Tek kişi sözleşmeyi bitiremez’

Konuşmasında kadına karşı şiddeti önleme misyonu olan İstanbul Sözleşmesi’nin AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla feshedilmesine de değinen Buldan, şöyle seslendi:

Beyler, efendiler son sözü kadınlar söyler. İşte o yüzden İstanbul Sözleşmesi kadınlar bitirmeden asla bitirilmeyecek bir anlaşmadır. Bu sözleşme TBMM’de bütün partilerin ortak kararı ile çıkarılmış bir sözleşmedir. Tek bir kişinin bir adamın ‘bunu iptal ediyorum’ diyerek bitirilemeyecek olan bir sözleşmedir. Bu ülkede her gün kadınlar öldürülür, tacize, tecavüze uğrarken, bu sözleşmenin iptal edildiğine dair çıkarılan yasayı asla tanımıyoruz, hükümsüzdür diyoruz ve kabul etmiyoruz.

‘AKP ve küçük ortağına dert olsun’

Buldan kapatma davasından hiçbir sonuç alınamayacağının da altını çizdi, şöyle devam etti:

Sevgili arkadaşlar HDP’nin kapatma davasında aynı zamanda 600 küsur insana siyaset yasağı getirmeyi hedefliyorlar. Amaçları bugün halkın yanında olan cezaevlerinde olan her yerde mücadele eden insanları siyaset dışı bırakmaktır. Ama bu emellerine asla ulaşamayacaklar. Bir gider bin geliriz, siz 687 kişiye siyaset yasağı getirseniz de 6 milyon, 12 milyon insan siyaset yapmaya hazırdır. Hangi HDP’liyi siyaset dışına atabilirsiniz. Bu meydanlar böyle dolu ve coşkulu iken sizlerin gücü bizi siyaset dışı bırakmaya yetmeyecek. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Bu da AKP hükümetine ve küçük ortağına kapak olsun dert olsun!

Sevgili halkımız, bizim Newrozlarda bir araya gelmemizin önemli nedenlerinden biri de elbette zulme boyun eğmemek, direnmektir. Bu ülkenin barışına, özgürlüğüne, demokrasisine, kardeşliğine olan ihtiyaçtan kaynaklı sizlere 2013 Newroz’unu hatırlatmak isterim. 2013 Newroz’unda milyonların önünde Sayın Öcalan’ın milyonların önünde kaleme aldığı Newroz manifestosu hala zihinlerde ve yüreklerdedir. O manifesto bu ülkenin geleceğine barış özlemlerine adalet ve hukuk özlemlerine dair önemli bir manifesto idi. O gün o manifesto kabul edilmiş olsaydı bugün Türkiye bu krizleri yaşamıyor olacaktı. 28 Şubat’ta Dolmabahçe mutabakatı da aynı önemde Türkiye halklarının geleceğine dair önemli bir metindi ancak her ikisi de bu iktidar tarafından yok sayıldı kabul edilmedi.

Ne vardı o manifestoda, artık silahların susacağı siyasetin konuşacağı adımların atılacağından söz ediliyordu. Türkiye’nin artık demokratik bir Türkiye olacağından bahsediyordu, barış, özgürlük, demokrasiye ihtiyaçtan dolayı kaynaklı yazılan o manifesto geçerliliğini koruyor. Biz HDP olarak hala 2013 Newroz manifestosunun arkasındayız. Çünkü bu ülkenin gerçek anlamda bir barışa ihtiyacı olduğunu biliyoruz ama onlar bunu tercih etmediler ve manifestoyu yok saydılar. Tecridi daha da derinleştirdiler. Sayın Öcalan ile ailesi ve avukatlarının görüş yapmasını bile yasakladılar. Kendi çıkardıkları yasalara bile inançları ve güvenleri yok.

Sevgili halkımız gelecek elbette Türkiye halklarının olacak barış bu ülkeye mutlaka ama mutlaka gelecek. Özgürlükler ve demokrasi bu ülkede yeşerecek bizler bunun mücadelesi var olduğumuz, nefes aldığımız sürece yerine getireceğiz hayata geçireceğiz. Bunun için adalet, hukuk ve demokrasi kadar önemli bir şey olan barışın bu ülkeye yerleşmesi için sadece HDP değil sadece, Kürtler değil, bu ülkede bundan rahatsız olan her kesime başta muhalefet partileri olmak üzerine demokrasi güçlerine her inanca ve mezhebe çağrı yapıyoruz.

Barışı istemek sadece bize bırakılmamalı, barışı istemek herkesin sorunu olmalı, barışı talep etmek hepimizin tek amacı olmalı. Bu ülkeye barış gelirse inanıyoruz bu ülkede yaşanan bütün krizler biter. Ben bir kez daha hepinizin tüm halklarımızın kadınlarımızın gençlerimizin Newroz bayramını bir kez kutluyorum. Newroz’un barışa, kardeşliğe, özgürlüğe ve demokrasiye vesile olmasını temenni ediyorum. Newroz pîroz be.

Buldan’ın konuşmasının ardından sanatçıların şarkıları eşliğinde çekilen halaylarla Newroz kutlaması sona erdi.

(anf, karınca, avrupa demokrat)

Tags: , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑