Makaleler

Published on Temmuz 28th, 2020

0

Kılıç kınından çıkarsa – Naim Kandemir

Siyasi panoramadan anlıyoruz ki iktidar çoklu plan yapıyor. Son zamanlardaki seçim anketlerinin sonuçlarına rağmen, dünya kamuoyunda meşruiyetin önemini kavradıklarından, öncelikle olası erken veya zamanındaki seçimleri almak için her yolu deniyorlar: oyunlar, tezgâhlar ve özellikle HDP’yi kriminalize edip, HDP seçmeninin sandığa kendi aleyhlerine damga vurmasını engellemek… İkinci olarak da seçimler kaybedilecekse veya kaybedilirse ne yapılacağı üzerine planlar… Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta da: tüm muhalefeti esas olarak seçime kilitleyip, diğer taraftan iktidarı bırakmamak için her tür hazırlığı yapmaktır…

18 yıldır iktidar olup da muktedir olamamak acı gelir. Son kaç seçimdir her şeye rağmen berabere giden maçı 90+1’de galibiyete çevirmek için can havliyle asılıyorlar. Hiç kaybetmeyecekmiş gibi her türlü belaya bulaşanların, yarın gideceklermiş gibi korkuyu her hücrelerinde hissetmelerinden doğal ne var?

***

Her ülkede toplumu boğazlaşma kertesine getirme görevini ifa edecek kurumlar vardır. Eğer bunu üst düzey bir din adamı yapmaya kalkarsa, bu rol çalmadır. Rol çalma isteğinin özel sebepleri olabilir. Adil Öksüz’ün doktora tezi jürisindeki  zat lanet okuyarak kendi geçmişini temizlemek için saldırılmayacak yere saldırarak kendi ayağına sıkmış da olabilir.

Bu lanet okuma meselesinde iktidarın kankası bile, “Atatürk’e lanet okuyacak hayasız henüz anasının karnından doğmadı,” demek zorunda kaldığına göre; kamuoyu biraz daha yüklense, malum zat kılıcıyla gidip dönerci dükkânı açabilir!

Olmaz mı? Bal gibi olur! Çünkü devletin ilgili kurumları kitle hareketlerinin ve kitle ruhunun zedelendiğinde veya okşandığında neler yapabileceklerini ve nasıl kükreyeceklerini bu ülkede tarihsel olarak bilirler.

Bugün Atatürk’ü ve Cumhuriyetin değerlerini hedefe koyanlara seslerini çıkartmayan bir kısım sol kesim bilsin ki sonraki toptan hedef kendileridir.

Ayrıca bilinir ki silah çekildi mi ateşlenir. Kılıç kınından çıktı mı ya saplarsın ya da elinden alırlar gerekeni yaparlar.

Olan sadece Atatürk’e lanet okuma meselesi değildir. Bu eşiği geçen sessiz devrim yaptıklarını söyleyenlerin, yazanların asıl amacı 2023’te ipi göğüslemektir. Ülkenin kurucusuna ve Cumhuriyetin halkların lehine olan değerlerine bu Vahabilerin karşısında sahip çıkmak hiçbir devrimciye, sosyaliste zul gelmemelidir. Onlar o ipi göğüslediğinde biz olmayacağız çünkü.

***

Bu noktada şahit olduğum bir anektodu yazmalıyım. 90’lı yılların başlarında Bölge Müdürü olduğum firmanın patronuyla bağlı şubeleri denetlerken yolumuz Tarsus’a düştüğünde, patronun eskiden arkadaşı olan Emniyet Müdürü’nü makamında ziyarete gittik. Odasına alındığımızda müdür bey karşısındaki kadına:

-Söyle kimin adına çalıştığını, seni serbest bıraktırayım,

deyince, kadın hiç duraksamadan:

-Amirim! Ben yemek yediğim kaba sıçmam! deyince biz dahil odadakiler bir anlığına da olsa bir fotoğraf karesi gibi donduk. Bugün ülkenin ve toplumun haline bakınca aynı mertliği görmek zorlaştı…

***

Yıllar önce iktidarın başı bir konuşmasında belirtmişti: Durursak düşeriz. Fizik kuralı ama toplumsal alanda da doğru.

Şimdi, bir diğer gerçek var. Hani, muhalefetin anasında hâkim olan tırsık yaklaşım var ya: nasılsa gidecekler, aman yanlış bir şey yapmayalım! Ana Muhalefetin bilmediği ve öğrenmesi gereken kural: İteklemezsen düşmezler!

Ülkedeki muhalefetin toplamına bakınca, iç dinamiklerin bu haliyle, bunların geldikleri gibi gitmeleri mümkün görünmüyor.

Geriye; bunları getirenler götürür mü, hangi durumda götürür? sorusu kalıyor. İşte, beceriksiz muhalefet bu tür soruları sordurur insana…

3 Kasım’da Trump seçimi kaybederse, bir ihtimal bunlar eskisi kadar rahat olamazlar da gönderilirler mi, oyuncu değişikliği yapılır mı? Yaşayıp göreceğiz.

***

Son olarak da bir sohbetimizde emekli bir öğretmenin dediğini aktarayım: İnsanın diyesi geliyor ki ülkedeki vahim duruma bakınca; inşallah bu ülkede derin bir devlet vardır da, devlet tamamen bunların eline geçip de sessiz devrimlerini Ayasofya sonrası Hilafet’le taçlandırmazlar!

Muhalefetin acizliğine ve beceriksizliğine bakınca, bunu diyenlere kızamıyorum artık.


Naim Kandemir – 28.07.2020

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑