Published on Şubat 21st, 2024

TÜDAY: Atalay Davası, adalet ve hukukun son bulduğunun somut göstergesidir

Türkiye / Almanya İnsan Hakları Derneği (TÜDAY) tarafından yapılan açıklamada “Can Atalay olayı Türkiye’de artık demokrasinin, insan haklarının, hukukun kırıntılarının bile kalmadığının somut göstergesi olmuştur” dendi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Menschenrechtsverein Türkei/Deutschland e.V. (TÜDAY) tarafından yapılan açıklama şöyle:

MİLLETVEKİLİ CAN ATALAY DAVASI; TÜRKİYE’DE ADALET VE HUKUKUN SON BULDUĞUNUN SOMUT GÖSTERGESİDİR

Türkiye’nin son 20 yılında nerede insan hakları ihlali varsa Avukat Can Atalay oradaydı. Soma’da ölen madencilerin, Çorlu Tren katliamında ölenlerin ve benzer birçok olayda avukatlık yaptı.

Son olarak Gezi Parkı’nda AVM yapılmasına karşı kurulan Taksim Dayanışması’nın avukatlığını üslendi. Bu nedenle gözaltına alındı, iki davadan beraat etti. Üçüncü davada 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

14 Mayıs 2019 senesinde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada; aralarında iş adamı Osman Kavala’nın ve akademisyenlerin de olduğu 16 kişi: “Türkiye Cumhuriyetinin Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs“ ile suçlandılar ve ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları savcı tarafından talep edildi.

Uzun süren mahkeme sürecinde iki kez beraat kararı verilmesine rağmen, sonunda 18 yıl hapis cezası verildi ve cezaevine kapatıldı.

Can Atalay 2023 senesinde yapılan genel seçimlerde Hatay Milletvekili olarak seçildi. Ama milletvekili olmasına rağmen, tahliye edilmesine yönelik başvurular Yargıtay tarafından reddedildi.

Bunun üzerine Atalay bireysel başvurma hakkından yararlanarak 20 Temmuz 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesine başvurdu.25 Ekim 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesi, Atalay hakkında “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma“ ve “kişi hürriyeti güvenliği “ haklarının ihlal edildiğine karar verdi . Sonra da dosyayı Yargıtaya davanın yeniden görülmesi için iade etti.

HAKİMLER HAKİMLERİ YARGILIYOR

Yargıtay 3. Ceza dairesi kararında ısrar etti ve Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararını verdi. Öte yandan; AYM’nin kesinleşmiş hükümden dolayı inceleme yaparak yetkilerini aştığı ve Anayasayı ihlal etti gerekçesiyle AYM üyeleri hakkında Yargıtay Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Yani bir alt mahkeme, en üstteki mahkeme olan Anayasa mahkemesinin yargılanmasını istedi.

Gelişmemiş demokratik ülkelerde bile Yasama, Yargı ve yürütme birbirinden ayrıdır. Ve kuvvetler ayrılığı prensibine uygun olararak davranırlar. Ama Türkiye’deki tek adam sistemi, demokrasinin en önemli kuralı olan kuvvetler ayrılığı sistemini bütünüyle ortadan kaldırdı. Meclis artık tamamen göstermelik bir kurum haline geldi. Yasalar tek adam tarafından çıkarılıyor. Yargı ve yürütme de tek adamın elinde. Bu diktatöryel duruma itiraz etme cesareti gösteren Anayasa Mahkemesi üyeleri de, yargılanmak ve cezalandırmakla tehdit ediliyor. Hatta Anayasa Mahkemesi’nin kapatılması bile gündemde.

Son olarak bir kez daha belirtelim: Can Atalay olayı Türkiye’de artık demokrasinin, insan haklarının, hukukun kırıntılarının bile kalmadığının somut göstergesi olmuştur.

TÜDAY-Yönetim Kurulu