Ulusoy’dan “ayrılık” açıklaması

Türkiye devrimci sosyalist hareketinin önemli isimlerinden Ziya Ulusoy “Devrimci Kamuoyuna” başlığıyla yaptığı açıklamada “Saflarında yer almaktan onur duyduğum Marksist Leninist Komünistler’den yolumun ayrı düştüğünü komünist ve devrimci kamuoyuna açıklamayı zorunlu görüyorum” dedi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Ziya Ulusoy’un açıklaması şöyle:

DEVRİMCİ KAMUOYUNA

Komünist birlik mücadelesini başaran ve saflarında yer almaktan onur duyduğum Marksist Leninist Komünistler’den yolumun ayrı düştüğünü komünist ve devrimci kamuoyuna açıklamayı zorunlu görüyorum.

Marksist Leninist Komünistler ile üç başlıca neden ile yolum ayrı düştü.

Birincisi, mücadele biçimlerine yaklaşımda ve devrimin yoluna ilişkin izlenecek stratejide başından itibaren farklı düşüncelere sahiptim. Batı’da süreli devrimciiç savaşlar serisinden geçilerek genel ayaklanmaya gidileceği stratejisinden farklı bir çizgiyi öngörüyordum ve farklılığım devam ediyor. Batı’da, kitleleri kendi mücadele deneyimleriyle eğitme çizgisine, kitlelerle kopmaz bağlara sahip öncü anlayışına, kitleörgütlerini öncüyle kitleler arasında volan kayışları olarak değerlendirme görüş açısına sahip olageldim. Marksist Leninist Komünistler taktiğe yol gösteren ilkelere aykırı öncü çıkışları temel alan mücadele anlayışına ağırlık veren bir çizgide mücadele anlayışına sahipler. İşçi sınıfı hareketinin ve ezilen sınıf kesimlerin demokratik devrimci hareketinin her somut koşul ve aşamasında farklı mücadele biçimlerinin öne çıkarılması gerektiğini öngöremeyen bir bakış açısı taşıyorlar. Bu bakış açısına bağlı olarak, komünist öncüyü geliştiremeyeceği diğer devrimci partilerin deneyimleriyle de kanıtlanmış olan kır gerillası pratiğine girişmelerini de doğru görmedim.

İkincisi, Marksist Leninist Komünistler, komünist öncünün çalışmasında esas olarak işçi sınıfı hareketine dayanması ve işçi sınıfı çalışmasını esas alması gerektiği konusunda başlangıçta benimsenen görüşü bir süre sonra literatüründe de, pratiğinde de terk ettiler. Fiilen kent yoksullarına dayanmayı esas aldılar. İşçi sınıfı içinde çalışmayı, diğer emekçi sınıf ve kesimler içindeki çalışmalarla eş düzeyde ele aldılar. Başlangıçta var olan “komünist hareket Marksist Leninist hareket ile işçi sınıfı hareketinin birliğidir” ilkesini Marksist Leninist Komünistler bir süre sonra terk ettiler. Bu sonucu doğuran başlıca etkenler arasında elbette işçi hareketinin geri kalması da rol oynadı. Fakat yine de asıl etken, Marksist Leninist Komünistler’in işçi sınıfının devrimde eylemiyle de öncü rol oynayacağına dair bilimsel inançlarını yitirmeleridir. Fiilen öncelikle kent yoksullarına dayanarak iç savaşlar serisinin başlatılabileceği, işçi hareketinin de dışarıdan kuşatılabileceği ve genel ayaklanmanın örgütlenmesiyle birleşik devrimin zafer kazanabileceği yanılgısı da bu terk edişte önemli rol oynamıştır. Bugüne kadarki süreç kanıtladı ki, kentlerdeki Alevi yoksullarının Gazi’deki ve yine kent halkının Alevi ve laik kesimlerinin Gezi’deki demokratik halkçı ayaklanmalarında komünist öncü en önde dövüşmesine rağmen başarıya ulaşılamamıştır. Birleşik devrimin inşasında başarı ancak işçi hareketi güçlendirilip, devrimcileştirilebildiği ve komünist öncü işçi sınıfının ve diğer emekçilerin kitle mücadeleleri içindeki örgütlü gücünü büyütebildiği takdirde mümkün hale gelecektir. Dahası, komünist devrimci işçi hareketini inşa etmek yalnızca faşizmi yıkma mücadelesini güçlendirmek için değil, birleşik halkçı devrim sürecinde sosyalizme geçişi sağlayacak gücü oluşturmak için zorunludur. Marksist Leninist Komünistler, Gazi Gezi/Haziran ayaklanmalarında önde mücadele etmek, Rojava Devrimi’nde savaşmak gibi devrimci başarılarına rağmen, işçi sınıfı arasında çalışmayı esas almadıkları ve kitlelerle kopmaz bağlar kurma anlayışına aykırı bir çizgi izlemeleri sebebiyle Erdoğan faşizminin sürekli saldırılarına karşı kitle mücadelelerini geliştirememektedirler.

Bu iki temel görüş ayrılığının yanı sıra, komünist öncünün her zaman taşıması gereken “devrimci pratikten özeleştirel tarzda dersler çıkarma” niteliğini yitirdikleri için de Marksist Leninist Komünistler’le yolumu ayırdım.

Komünist ve devrimci hareket, pratik mücadele deneyimlerine özeleştirel yaklaşarak kendisini yenilemeli, gelişememe bunalımını aşmanın yol ve yöntemlerini birleşik devrimci mücadeleyi geliştirmelidir. Bir komünist olarak bu mücadele içinde yer alacak ve başarılı olması için kararlılıkla çalışacağım.

Komünist ve devrimci kamuoyuna saygılarımla.

Ziya Ulusoy 26.12.2023