Almanya

Published on Ocak 24th, 2023

0

AABK: Erdoğan’ı hoş karşılamayacağız!

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) yayımladığı açıklamayla Erdoğan’ın yapacağı Almanya ziyaretine büyük tepki gösterdi. Açıklamada “27 Ocak’ta Berlin’de Erdoğan’ın karşısına çıkacağız ve haykıracağız: Erdoğan, sen ve senin totaliter politikanı burada istemiyoruz.” dendi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

AABK tarafından yapılan açıklama şöyle:

AVRUPA ALEVİ BİRLİKLERİ KONFEDERASYONU’NDAN ERDOĞAN’IN ALMANYA’YA YAPACAĞI SEÇİM PAZARLIĞI GEZİSİNE BÜYÜK TEPKİ !!!

“WIR HEISSEN ERDOĞAN NICHT WILLKOMMEN!”

Geçtiğimiz günlerde Recep Tayyip Erdoğan 14 Mayıs 2023 tarihinde milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacağını beyan etti. Bu kararı takriben ilk olarak da 27 Ocak 2023 tarihinde Berlin’ de Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ile bir görüşme gerçekleştireceği belirtildi. Ancak biz biliyoruz ki, bu gezinin asıl amacı AKP Hükümeti ve Erdoğan’ın seçim taktiği olduğu bilinmektedir. Zira 2018 yılı verilerine göre Almanya” da yaşayan ve Türkiye’ deki seçimlerde oy kullanma hakkına sahip 1 milyon 443 bin 585 vatandaş yaşamaktadır. Ve aşikardır ki her seçim öncesi olduğu gibi “Vatandaşların Sorunlarını Dinleme” ve “Alman Hükümeti ile İstişare” adı altında oynanan- eylenen kirli pazarlıkların planıdır bu gezi.
Erdoğan yönetimindeki AKP hükümeti Türkiye’yi totaliter- faşist bir rejime evrilterek kendisine muhalif olan tüm kesimler ötekileştirilerek kutuplaştırmıştır. Başta kadınlar, etnik ve inançsal topluluklar, lgbti+ bireyleri, gençler, en savunmasız çocuklar dahi mağdur edilerek baskı ve asimilasyon politikaları ile insan hakları ihlallerinin en yoğun yaşandığı, insan onurunun güvencesi olan anayasın bir diktatörün iki dudağı ile çiğnendiği çetin günlerden geçmekteyiz. Gazeteciler, siyasetçiler, akademisyenler, Alevi dernek yöneticileri ve üyeleri, insan hakları aktivistleri özcesi kendisine biat etmeyen, muhalif olan tüm kesim bu uygulamalardan müzdarip. Cezaevleri düşünen, üreten, sorgulayan, çözüm sunarak barış isteyen bir çok aydın, düşünür, siyasetçi, işçi, sosyalist, muhalif gazeteci cezaevlerinde tutuklu ve çok sayıda insan duruşma için yıllarca cezaevinde beklemek zorunda bırakılmaktadır.
Erdoğan Hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına girerken demokrasiden gittikçe uzaklaşarak hiç bir dönem olmadığı kadar faşist- totaliter rejimin araçlarını- yöntemlerini kullanarak Türkiye’de demokrasi ve adaleti fiilen ortadan kaldırmıştır. Türkiye’de insan hakları ihlalleri bugün dünden çok daha fazla yaşanmaktadır.
Biz Aleviler de AKP’nin nefret ve şiddet politikalarına her zamankinden daha fazla maruz kalıyoruz. Örneğin, bir siyasetçi Alevi olduğu için cumhurbaşkanlığına aday olma hakkından mahrum bırakılmak isteniyor. Adaylığını engellemek için Alevilere karşı nefret söylemleri üzerinden topluma yönelik bir kışkırtma politikası yürütülüyor. Cumhuriyetin birinci yüzyılında eşit yurttaş olarak görülmeyen biz Aleviler, ikinci yüzyılda tamamen köklerimizden koparılarak inancımız yok edilmek isteniyor. Erdoğan liderliğindeki AKP hükümeti, bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi olan “Torba Yasası” ile ‚Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’ adı altında Aleviliği asimile ve yok etme çalışmalarına, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yasal bir zemin hazırladılar.
AKP bu “Torba Yasası” ile Aleviliği ve Alevi kimliğini inkâr etmekle kalmıyor, Aleviliği kendi düşüncesine göre tanımlıyor. Oysa ki devletin görevi herhangi bir inancı tanımlamak değil: koşulsuz tanımaktır. Zira, Laiklik ilkesi gereği dinsel ve kültürel normlar toplumsal yaşamı- kamusal yaşamı belirlemez. İnsan Hakları baz alınarak hukukun belirleyici olmasıdır laiklik. Peki, Türkiye Cumhuriyeti laik midir? Diyanet İsleri Başkanlığı’nın konumlandığı yer olarak varlığı- bütçesi ve resmi ideolojinin bir aygıtı olması laik olmadığının açık ve net göstergesidir. Evet, Biz Aleviler 2.yüzyıla girerken ” eşit yurttaşlık ” hakkımızı daha sesli, daha gür kendinden daha emin bir şekilde haykırıyoruz. Kadim zamanlardan gelen Alevilik İnancını- Felsefesini-Öğretisini-Yaşam Şeklini-Muhalif Duruşunu-Biat Etmeyişini bir torbaya sığdırmaya kalkarak kültürel bir ögeye indirgeyerek inancımıza ve kimliğimize hakaret edemezsiniz. Türkiye’de torba yasasına karşı düzenlenen barışçıl eylem sırasında Alevi Örgütlerimizin başkanlarının içinde bulunduğu bir çok canımız Türk polisi tarafından fiziksel şiddete uğradı. Muharrem ayında ve Maraş katliamında kayıp ettiğimiz canlarımızı andığımız günlerde Türkiye ve Almanya’da Cem evlerimize saldırılar gerçekleştirildi. Sivas katliamının 30. Yılında biz halen adalet mücadelesi verirken, tam tersi biz Alevilere yönelik baskı ve saldırılar daha da arttı.
Son zamanlarda Türkiye’de siyasi muhaliflere ve azınlıklara yönelik artan baskı ve saldırlar ve yok edilen temel hak ve özgürlükler nedeniyle gençler başta olmak üzere Türkiye’den büyük ölçüde bir beyin göçü yaşanmaktadır.
Erdoğan rejiminin totaliter politikalarının Almanya’ya ulaşmasının tek nedeni bu değil. DİTİB Almanya’daki camilerinde Erdoğan ve AKP için savaş ve seçim propagandası yürütüyor olmasıdır. Ayrıca AKP Avrupa’daki uzantısı UETD aracılığıyla Almanya’da medya, fikir özgürlüğü ve basın özgürlüğüne müdahale ediyor. Daha birkaç gün önce AKP’li bir siyasetçi Kuzey Ren-Vestfalya’ın Neuss şehrinde yaptığı bir konuşmada Almanya’daki siyasi rakiplerini “yok etmekle” tehdit etti ve soykırım çağrısında bulundu.
Türkiye’de böylesine ağır adaletsizliklerden ve insan hakları ihlallerinden sorumlu olan ve Türkiye sınırlarının ötesine kadar nefret ve şiddet yayan Erdoğan’ın Almanya’ya kabul edilmemesi gerektiğini ısrarla savunuyoruz. Ve bu düşüncemizin arkasında durarak
Alman hükümetine sesleniyoruz; ‘Erdoğan’ın suçlarına ortak olmayın’.
17 Mart 2012 tarihinde Bochum şehrinde düzenlediğimiz miting ile birlikte Erdoğan’ın Avrupa’ya her geldiğinde insanlık dışı politikalarını protesto etmeye başladık. 27 Ocak 2023 tarihinde Berlin’de de aynısını yapacağız, onun karşısına çıkıp, yaptığı haksızlıkları ve onu Almanya’da istemediğimizi yüzüne karşı haykıracağız. Haksızlıkları ve zulmü devam ettiği sürece haklı protestomuzu sürdüreceğiz.
Türkiye’nin bağımsız, laik ve demokratik bir hukuk devleti olmasını istiyoruz. Etnik ve dini kökenlerinin yanı sıra cinsiyetleri, cinsel yönelim ve siyasi tercihler ne olursa olsun her insanın özgürce yaşayabilmesini talep ediyoruz. İnsan hak ve özgürlüklerine tüm insanlar için geçerli olduğunu tekrar ve yine haykırıyoruz. Tüm insanlar için eşit yurttaşlık haklarını talep ediyoruz.
Türkiye halkıyla dayanışma içindeyiz ve diktatör Erdoğan’ın korku saltanatına karşı duruyoruz. Demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü tanımayan, kendisini eleştirenleri ve azınlıkları tutuklatan ve hapse attıran bir diktatörü istemiyoruz.
Erdoğan’ın ayrıştırıcı ve insanlık dışı politikasının Almanya’da kabul edilmemesini talep ediyoruz. Erdoğan’a Almanya’da insanları daha fazla bölebileceği, nefret ve şiddet yayabileceği hiçbir alanın verilmemesini talep ediyoruz.
Bu nedenle Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu olarak Erdoğan’ın Almanya ziyaretine karşı gerçekleştireceğimiz basın açıklamamız için çağrıda bulunuyoruz.
27 Ocak 2023 Cuma günü Berlin’de Federal Başbakanlık önünde saat 13:00’te Erdoğan’ın karşısına çıkacağız ve haykıracağız: Erdoğan, sen ve senin totaliter politikanı burada istemiyoruz.
AVRUPA ALEVİ BİRLİKLERİ KONFEDERASYONU

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑