Makaleler

Published on Temmuz 8th, 2023

0

Adressiz mektup | Gül Güzel


Kürdistan’ın ve Kürt Kadının özgürlük mücadelesi şehitleri olan Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’e adressiz Mektup.

Son senelerde yüzlerce siyasi aktivistin gönderilen kart veya mektup yüzünden infazlarının yakıldığını, hücreye varan çeşitli disiplin cezalarına çarptırıldığını büyük bir üzüntü ve isyanla izliyoruz. Bu sorunları göz önünde bulundurarak son aylarda cezaevlerine kart veya mektup yazamadım. Yazdıklarımın çoğu da bazı keyfi uygulamalarla ya geri iade ediliyor veya şahsa verilmiyor. O yüzden adresiz mektup yazma fikrine itaat ederek; bu seferlik cevap veremeyeceklerini bildiğim Sakine, Fidan ve Leyla’ya yazmaya karar verdim…

Mektubu yazarken, her üç şehitle değişik ortamlarda anılarımın verdiği acı hüzün beni çok etkilese de…şehit düşmeden kısa bir süre önce en gençleri olan Leyla Şaylemez ile Diyarbakır’daydık. Leyla’nın gülerken yüzündeki gamzeleri ve ışık dolu gözleri hafızamda hep dip duru. Amed Sosyal Yaşam Projesindeki heyecanlı koşuşturması ve bir o kadar da mütevaziliği dünkü gibi değil; belleğimde bugünkü gibi canlı. Çok genç ve göremeyeceği onurlu özgürlük günlerinin koşuşturması içindeydi aynı Fidan Doğan arkadaşı gibi…Ama şimdilik bu konudaki anılarıma ara vererek, her üçüne kısa bir mektup yazmak istiyorum. Adresi bende gizli kalsın misali… 

Sevgili Sakine, Fidan ve Leyla, bütün ruhumuz, bedenimiz, yüreğimiz param-parça. Ani-apansız bu gidişinize yüreğimiz kanıyor, beynimiz isyannını sürdürüyor…

Sizlerin katledilmeniz bütün haberlerde başlıklar halinde, ‘’9 Ocak 2013 ve üç özgürlük mücadelecisi, devrimci kadın Sakine Cansız(Sara) ve genç mücadele arkadaşları Fidan Doğan (Rojbin) ile Leyla Şaylemez(Ronahi) Fransa’nın Paris şehrinde hunharca katledildiler’’ şeklinde veriliyor ve devamla, ’’bu katliam başta tüm kadınlara, özelde de Kürt kadınına yapılan bir katliamdır. Onun için, her Kürt kadını, SAKİNE’leştirecektir. Ama onlar ölmedi, onlar yüreklerimize gömüldüler, orada ebediyen yaşayacaklar. Dersim’in yiğit kızı Sakine, senin ideolojin olan Kürdistan ve Kürt Kadının özgürleşmesi mücadelesi yeni bir güç ve iradeyle devam edecek… nasıl ki, işkenceci Esat Oktay Yildiran’ın yüzüne yüzüne tükürdüysen, senin yoldaşların da inkarın, imhanın, zalimin, katillerin karşısında eğilmeden, senin direniş, devrim yolunu izleyecekler’’ şeklinde devam eden haber yorumlarıyla.

                Sevgili Sakine, Fidan ve Leyla düşman, sizin silahlı savaş araç ve gereçlerinden daha güçlü olan devrimci yürek ve beyinlerinizin onurlu, gururlu gücünden korktular, çok korktular…öyle çok korktular ki, bu güçlü devrimci mücadelenize sizi kurban ettiler; hunharca, adi ve alçakça katlettiler. Bu kara acı karşısında hala beyinlerimiz ağlıyor, yüreklerimiz ağlıyor, gözlerimiz ağlıyor ve binlerce kez kendi-kendimize and ediyoruz ki, sizin uğruna canınızı feda ettiğiniz  ONURLU ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE kavuşana kadar, izinizde mücadele ederek, yürüyeceğiz. Bu da bizlerin, hayallerinizi gerçekleştirme borcumuz olsun SİZE. Biz biliyoruz ki, ne zaman bizler bu özgürlük, bağımsızlık mücadelesini gerçekleştirirsek, o zaman Sizin ruhlarınız şad olacak. Bizler, bu bilinç ve amaçla mücadelenizi sürdürecek, kanınızı yerde bırakmayacağız.

                Sevgili Hevala Sakine, Fidan ve Leyla, bütün bu vaatleri veren sözlerin sahibi olan bu yürekler, acınıza nasıl dayanacak bilemiyoruz. Ama, teselliyi de yine sizlerin verdiğiniz onurlu, azimli, cesaretli mücadelenizden alıyoruz. Sizlere yapılan katliam, aslında bütün devrimcilere, özellikle de biz kadınlara yapılmıştır. Biz kadınlar, bunu böyle anlıyor ve okuyoruz. Onun için, bu anlayış ve zihniyete karşı mücadele edeceğiz. Naaşlarınız önünde Size özgürlük zaferi sözü veriyoruz. Sizlere verdiğimiz bu söz ve vaadleri, evrensel gökkuşağı kubbesine yükleyerek yolluyoruz. Bu kadar büyük acının, o denli büyük özgürlük başarısı getireceği realitesine inanıyoruz.

Bu kadar acılı bir sürecin içindeyken, kalemden kağıda şimdilik ancak bunlar dökülüyor. Sizlere yazacağız, hem de çok yazacağız. Gelişmeleri, başarıları ve özgürlük kazanımlarını… Sizleri hiç ama hiç habersiz bırakmıyacağız özgürlüğe dair gelişmelerden.

                Sevgili Sakine sen,‘’Partiya Karkeren Kürdistan, halkın umudunu, dinamiklerini yaratandır. Kürt halkının özgürlük çözümüdür’’ diyordun bütün mütevaziliğin, zekiliğin ve sınırsız korkusuzluğunla. Seni sana anlatmak çok zor. Çünkü sen zerafetin, güzelliğin, mütevaziliğin, hoşgörülüğün, diz çöktürülmeyen asiliğin, devrimciliğin, erişilmezliğin, bilgeliğin ve kadınca kadın olmanın kalesi olma sembollerinin simgesisin. Onun için, her kes seni kendince seviyor, sayıyor, anıyor, örnek alıyor ve yine her kes kendince seni yüreğine- bağrına basıyor. Sen verdiğin onurlu, gururlu, inançlı kararlı duruş ve mücadelenle her kese, SENİ kendince sevmeyi, saymayı, anmayı, örnek almayı benimsettin. Ve o yüzden devrimci mücadelenin temellerini nasıl sağlam kurduysan, (12 Ocak 2013) seninle vedalaşmak için Parise gelen, sayıları yüz elli binlere varan, bütün dil, inanç, cinsler ve sömürülen, inkar, imha edilen, her kes birlikte senin izinde devrimci mücadelede birleşmek için, güç birliğine, yine senin huzurunda söz verdiler. Yani ebebi yolculuğuna giderken de, uğruna katledildiğin devrimcilik mücadeleni, halkların birlik- beraberlik mücadelesine evirdin. Onlar, bu devralmayı sana söz verirken, severek, isteyerek, gönül bağı ve özgür iradeyle yaptılar. En başta da Kürdistan kadını, Sana bu devrimci mücadeleni omuzlayacağı sözünü canı-gönülden Paris sokaklarında haykırarak verdi. Senin, ‘’Ben bütün gücümü kadınlardan alıyorum’’ dediğin gibi, bizler de, senin ölümsüzlüğünü yaşatacak, emellerini gerçekleştirmek için daha daha çok mücadele edeceğiz. Sen, Sizler rahat uyuyun. Bugün duygularımız kabarık, acımız büyük. Ama tutkularınla bağlandığın mücadelenin neferleri olacak, Seni, Sizleri ve Bizleri özgürleştireceğiz… diyoruz ki, gün Ayağa Kalkma Günüdür. Sizlere, anınıza bağlılığımız gereği de mücadelenizi daha görkemli bir şekilde sürdüreceğiz. Bu mücadelemizle, Kürt halkı ve evrensel düzeyde kadınlar özgürleşecek. İşte o zaman acımız, yasımız belki biraz dinecek…

Bir dahaki mektuba kadar nur içinde uyuyun…


Gül Güzel – Kadının Kaleminden – 08.07.2023

Tags: ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑