Bit pazarına nur değil, zam yağdı

Günlerce yapılan reklamların ardından nihayet geçtiğimiz günlerde Stuttgart şehir merkezinde üç ayrı alana büyük pazar kuruldu…

Gezi-Haber: Ali Çarman (Stuttgart)

Kim derdi ki, Almanya’nın belli başlı şehirlerinin tamamında (Flohnark-Trödelmarkt) bit-eskici pazarları kurulacak ve gün gelecek pazarlar adeta panayır yerleri kadar kalabalık olacak. Cumartesi ve Pazar günleri sabahın erken saatlerinde kurulan pazarlarda gezinmek ve aradığını bulmak insana keyif veriyor. Her şehrin kendine ve bölgeye özgün pazarları var.

15-20 yıl öncesinde buralar alışveriş için bire birdi. İnsanlar aradıklar ikinci el ürünleri; ev gereçleri, elbise, pantalon, antikalar vb. ne varsa uygun fiyatta çok rahat bulabiliyorlardı. Kimi zaman ise uygun fiyatlarda yeni şeyler veya çok az kullanılmış parçalar bulabiliyorlardı.

Bugünlerde ise tam farklı. Sanki normal alıveriş yapıyorsunuz kadar pahalı satılmakta. Günlerce yapılan reklamların ardından nihayet geçtiğimiz günlerde Stuttgart, şehir merkezinde üç ayrı alana (Karlsplatz, Markplatz, Schillerplatz) büyük pazar kuruldu.

Eskici ve sebze-meyve pazarlarını öteden beri seven biri olarak böyle bir fırsatı kaçıramazdım. Saat 11’de gezmeye başladığım Pazar yerinde deyim yerindeyse ana baba günü misali bir kalabalık söz konusu idi. Böylesi günlerde, değişik noktalara kurulan sahnelerde kültürel programlar da sunulmakta.

Yeşil güzel bir parka almak istedim. Satıcının Türkiye’li olduğunu da bilmiyorum. Önce 15 euro sonra marka olduğunu görünce 35 euro dedi. Bir başka standta, Mont Blanc marka bir kalem için 100 euro fiyat, Osmanlı dönemini anlatan 1850’ler Leipzig baskısı kalınca bir kitap için ise 90 euro denmesi karşısında insan şaşkına dönüyor! Neye el attıysam ateş pahası fiyatlarla karşılaştım. Pazarlık yaparak fiyat düşürme geleneği ise nerdeyse hiç kalmamış. Sanki normal bir mağazadasınız! Tek fiyat satış yapanların sayısı az değil. Ticari kafayla açılan standların hepsinde fiyatlar böyle.

Daha çok bazı Almanların hobi olarak açtığı standlar da ise çok uygun fiyatlarda aradığınızı bulabiliyorsunuz. Kendi evindeki fazlalıkları, az kullanılmış eşya ve elbiseleri biraz da hümanistçe (ihtiyacı olana yardım) düsünerek kurulan bu standların bulunması tabii ki sevindirici oluyor. Özellikle çocuk elbise ve oyuncakları pazarda bir hayli dikkat çekmekte.

Bit pazarına nur yağdı deyimi yerine bit pazarına nur değil zam yağdı denebilinir. Böyle bir gerçeklik olsa da insanlar, gelirlerinin düşmesine bağlı olarak pazarlara ilgi duymaktan geri durmuyorlar. İki saat kadar gezdiğim eskici pazarını bende boş geçmedim, tamı tamına 48 euro tutarında bir şeyler aldım.

Bit pazarlarını gezmekle, biraz da olsa insanların hayata ilişkin zorluklarına isteyerek ve istemeyerek tanık oluyorsunuz. Keyifli pazarlık ve alışverişler dileyelim…