Published on Aralık 13th, 2021
0BM Yolsuzlukla Mücadele Konferansı (COSP) başladı
Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde bugün toplanan COSP 17 Aralık’a kadar sürecek. Dünyanın en büyük zirvelerinden biri olan konferansın sonuçları yolsuzluk sıralamasında dünyada 180 ülke arasında 80. olan Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor
BM Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesine Taraf Devletler Dokuzuncu
Konferansı bu sabah Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde başladı. Konferansa
13-17 Aralık arasında dünyanın 144 ülkesinden temsilciler katılacak.
Yolsuzlukla
Mücadele Sözleşmesine Taraf Devletler Konferansı (COSP) BM Yolsuzlukla
Mücadele Sözleşmesinin (UNCAC) başlıca karar organı. İki yılda bir
toplanan COSP dünyanın en büyük yolsuzluk karşıtı zirvelerinin başında
geliyor ve taraf ülkelerin yanı sıra parlamentolar, hükümetler arası
kuruluşlar, sivil toplum ve özel sektör temsilcilerini bir araya
getiriyor.
Konferansta, dünyadaki tek bağlayıcı yolsuzlukla mücadele enstrümanı olan UNCAC’ın uygulanışını değerlendirecek ve yolsuzluk ve varlık geri alımıyla başa çıkmada uluslararası iş birliğini geliştirmenin yollarını tartışacak.
2021 yolsuzluğa karşı küresel eylemde önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. BM Genel Kurulu, Haziran’da, yolsuzluğa karşı tarihindeki ilk özel oturumu (UNGASS) gerçekleştirmiş, oturumda yolsuzluk-karşıtı eylemi güçlendirmek ve UNCAC’ın uygulanışını hızlandırmak üzere güçlü bir siyasal deklarasyon kabul edilmişti.
9. COSP’ta ele alınacak konular arasında yolsuzluğun önlenmesi, varlık geri alımı ve uluslararası iş birliğinin yanı sıra BM özel oturumunda kabul edilen deklarasyonda yer alan taahhütlerin yerine getirilmesine ilişkin önlemler de var.
Türkiye’nin karnesi
Türkiye yüzü aşkın ülkede yolsuzluk izlemesi yapan uluslararası sivil toplum kuruluşu Transparency International’in tespitlerine göre 2020 Yolsuzluk Algı Endeksinde 180 ülke arasında 100 üzerinden 40 puan ile 86. sırada, Hindistan, Fas, Trnidad-Tobago. Burkina Faso ile aynı hizada yer alıyor. Endekste yolsuzluğun en az rastlandığı ülke 80 puanla Yeni Zelanda. Yolsuzluğun dibindeyse 12’şer puanla 179. sırayı paylaşan Somali ve Güney Sudan yer alıyor.
Türkiye Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından da Ekim sonunda Ürdün ve Mali’yle birlikte kara para aklama ve terörizmin finansmanının engellenmesinde yetersiz kaldığı gerekçesiyle, gri listeye alınmıştı. Türkiye El Kaide ve IŞİD gibi BM tarafından “terörist” olarak nitelenen grupların finansmanına yönelik faaliyetlerinin, yeterince takip edilmediği gerekçesiyle suçlanıyor. .
BM Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi
BM Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi
Aralık 2005’te yürürlüğe girdi ve birkaçı dışında bütün BM üyesi
ülkelerce imzalandı ve onaylandı. En son katılan Somali ve Surinam’la
birlikte sözleşmeye taraf devlet sayısı 189’a ulaştı. Suriye sözleşmeyi
imzalamakla birlikte henüz onaylamadı. Eritre ve Kore Demokratik
Cumhuriyeti ise sözleşmeyi imzalamadı.
Sözleşmeyle birlikte,
taraf devletler, yasal olarak yolsuzluğu önlemek ve cezai yaptırıma tabi
tutmak, uluslararası işbirliğini geliştirmek, çalınan kıymetleri tazmin
ve iade etmek ve hem kamu sektörü hem özel sektörle teknik yardımlaşma
ve bilgi alışverişinde bulunmakla yükümlü kılınıyor.
Yolsuzluğun cezai yaptırıma tabi tutulması
Sözleşme devletlerin yalnızca rüşvet ve zimmete geçirme gibi klasik yolsuzluk biçimlerini değil, aynı zamanda nüfuz ticareti, görevi kötüye kullanma, yolsuzluktan sağlanan gelirlerin saklanması ve aklanmasını da cezai yaptırım kapsamına almasını ve uygulamaların özel sektörü de kapsamasını zorunlu kılıyor.
Yolsuzluğun önlenmesi
Sözleşmenin II. Bölümü yolsuzlukla mücadele kurumlarının oluşturulmasından seçim kampanyalarının ve siyasal partilerin finansmanında azami saydamlık sağlanmasına varıncaya kadar bütünüyle yolsuzluğu önlemeye yönelik olarak kamu ve özel sektör kuruluşlarına getirilmesi gereken önlemlere ayrılıyor.
Her taraf devlet, memurların ve seçimle gelmeyen diğer kamu görevlilerinin istihdamı, çalıştırılması, terfileri ve emekliliklerinde verimlilik ve saydamlık ilkelerinin yanı sıra liyakat, eşitlik ve yetenek gibi nesnel kıstaslara dayanmaya davet ediliyor. Kamu görevlilerinin, görevlerini doğru, onurlu ve düzgün bir biçimde yerine getirmelerini sağlayacak davranış ilke ve standartlarının yerleştirmek ve bu değerlere dayanan öğretim ve eğitim programlarını teşvik eden, sistemleri kabul etmek, uygulamak ve güçlendirmekle yükümlü kılınıyor.
(Bianet)