CHP’li Kanko: Vatandaşın borcu 2 trilton 800 milyara ulaştı

Kanko: “Ülkedeki ekonomik durum o kadar vahim ki; 4 milyon 486 bin 343 vatandaşımız bankalar, finans kuruluşları ve varlık yönetim şirketleri tarafından icra takibi devam ediyor!”

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Vatandaşın içinde bulunduğu ekonomik sorunları gündeme taşıyan CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, vatandaşın kredi ve kredi kartları üzerinden oluşan borç yükü nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadığını dile getirdi.

“Son yıllarda ülkede yaşanan kötü ekonomik tablo nedeniyle, vatandaşın bankalara ve finans kuruluşlarına olan borcu 2 trilyon 728 milyar liraya ulaştığı ve borcunu ödeyemeyen 3 milyon 830 bin 149 kişinin takipte olduğu kötü bir tablo ile karşı karşıyayız!” diyen Kanko; “Ülkemizde yaşanan ekonomik belirsizlik, yüksek enflasyon ve artan işsizlik oranları gibi etkenler, vatandaşların mali durumunu olumsuz yönde etkilemektedir. Bu zorlu koşullar altında, insanlar temel ihtiyaçlarını karşılamak ve yaşam standartlarını sürdürebilmek adına kredi ve kredi kartlarına yüklenmektedir” ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Kanko, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Vatandaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyeleri, kredi faizlerindeki rekor yükselişe rağmen büyümeye devam etmektedir. 2023 yılının son haftasında bankalara olan borçlar, 71,5 milyar lira artarak 2 trilyon 728 milyar liraya ulaşmıştır. Geçen yılın son iki haftasında tüketicilerin banka borcu ise 100 milyar liradan fazla bir artış göstermiştir. Önceki yıllarda da bankalar tarafından borcu yüzünden icra takibine alındığı halde borcunu henüz ödeyememiş olanlardan 2 milyon 337 bin 292 kişi bankalar ve diğer finans kuruluşlarının, 2 milyon 109 bin 51 kişi de varlık yönetim şirketlerinin takibinde icra takibinde bulunuyor.

Bu ekonomik zorluklar işsizlikle birleştiğinde, bireyler gelir kaynaklarını kaybedebilmektedir. Temel harcamalarını karşılamakta zorlanan kişiler, mali belirsizlikle başa çıkabilmek adına borçlanma eğilimi gösterebilmektedirler. Yüksek enflasyon da tüketicilerin satın alma gücünü azaltarak, aynı miktarda gelirle daha az mal ve hizmet alabilmelerine sebep olmaktadır.

Ayrıca, yüksek ev kira maliyetleri, bireylerin aylık harcamalarını artırarak daha fazla finansal baskı yaratmaktadır. Ev sahibi olma çabaları, kira maliyetlerinin birikim yapma veya diğer finansal hedeflere ulaşma çabalarını engelleyebilecek seviyede zorlu bir duruma sokmaktadır” dedi.

Dar Gelirli Vatandaşın TOKİ’ye 59 Milyar Borcu Var!

Kanko; “Bankaların zamanında tahsil edilemeyen alacakları ve takipteki kredilerdeki artışlar, vatandaşların finansal zorluklarına işaret etmektedir. Merkez Bankası’nın verilerine göre, vatandaşların faizleri ve icra masrafları hariç 86 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunmaktadır. Ayrıca, TOKİ’ye olan 59 milyar liralık taksitli konut borcu da ekonomik yükü artırmaktadır.

Özellikle, bankalara olan bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişilerin sayısındaki artış, toplamda 3 milyon 830 bin 149 kişinin takipte olduğu kötü bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu durum, ekonomik zorlukların vatandaşlar üzerindeki etkisinin ne boyutlara ulaştığını net bir şekilde göstermektedir.

İşsizlik, yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri, bireyleri borçlanmaya itmektedir. Kredi kartları veya kredi kullanma ihtiyacı, geçici finansal zorluklarla başa çıkmak için kullanılabilir; ancak, bu durum uzun vadede borç yükünü artırdığı gibi finansal zorluklar, bireyler üzerinde büyük stres ve kaygı yaratmaktadır. İşsizlik ve mali sıkıntılar, mental ve fiziksel sağlık sorunlarına yol açabildiği gibi yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir.

Finansal zorluklar, aile içinde ve sosyal ilişkilerde gerilimlere neden olduğu gibi bu durum, bireyler arasında veya topluluk içinde sosyal bağları zorlamakta, birçok toplumsal olayı tetiklemektedir.

Bu ekonomik zorluklar genellikle birbirleriyle etkileşim içindedir ve bireylerin finansal sağlıklarını ciddi şekilde etkilediği için iktidarın politikaları, sosyal yardım programları ve ekonomik reformlar gibi çeşitli önlemler, bu tür zorluklarla başa çıkma adına revize edilmelidir” ifadelerini kullandı.