Mültecilik

Published on Haziran 12th, 2023

0

DİDF: Avrupa Birliği mültecilik hakkını yok ediyor!

Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) tarafından yapılan açıklamayla AB’nin mülteci düşmanı politikası protesto edildi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

DİDF tarafından yapılan açıklama şöyle:

Avrupa Birliği mültecilik hakkını yok ediyor!

8-9 Haziran tarihlerinde toplanan AB İçişleri Bakanları mülteci politikaları konusunda vardıkları anlaşmayla, AB ülkelerine gelmek isteyen mültecilere kapıları tamamen kapattı.

Bu anlaşmanın SPD ve Yeşillerin de içinde yer aldığı koalisyon hükümeti tarafından da onaylanması tam bir iki yüzlülüktür. Mülteci dostu görünen SPD ve Yeşiller partisinin savaş ve silahlanma konusunda olduğu gibi, seçim öncesi söylediklerinde samimi olmadığı bir kez daha görüldü.

AB İçişleri Bakanlarının ortak kararları şöyle:

Avrupa sınırlarına kadar gelebilen ve iltica başvurusu yapacak kişiler, AB sınırlarında oluşturulacak toplama kamplarında (gözaltı yerleri) toplanacak. En fazla 12 hafta içinde, göstermelik ve savunma haklarının olmayacağı mahkemeler aracılığıyla iltica müracaatı yapıp yapmayacaklarına karar verilerek AB’ne girmeleri engellenecek. ‘Güvenli ülkelerden’ gelenler hemen geri gönderilecek.

Bu süreçte AB temsilcileri bahsedilen ülkelerle de görüşecek. Bugüne kadar uygulanan ‘güvenli ülke’ uygulaması daha da esnekleştirilerek daha fazla ülke bu statüye alınacak ve birçok ülkeden mültecilerin AB sınırlarına ulaşmasının yolları tamamen kapatılacak.

Toplama kamplarına gelip Avrupa sınırlarına girme izni verilen mültecilerin ülkelere dağıtımı da kurallara bağlandı. Merkezi dağıtma sistemi oluşturulacak. Mülteci kabul etmeyen ülkelerin, oluşturulan fona kişi başına 20 bin euro para ödemesi kararlaştırıldı. Hedeflenen, AB üyesi tüm ülkelerin masraflara ortak olması. Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in övgüyle söz ettiği ‘dayanışma’da bu. Ülkesini terketmek zorunda kalan insanlarla dayanışma değil, hükümetlerin parasal dayanışması!

Bu uygulamalarla milyonlarca mültecinin insan kaçakçılarının eline düşmesine, AB sınırlarında yaşamını yitirmesine neden olunacak. Mülteci katliamları AB eliyle planlanmış olacak. ‘Güvenli ülke’ olarak kabul edilen ve üç-beş kuruş ödenerek mülteci hapishanesine çevrilen Türkiye-Libya gibi birçok ülkede, mülteciler insanlık dışı yaşam koşullarına mahkum edilecek.

Mültecilerin sayısının artmasından AB ülkeleri de sorumludur!

AB ve Almanya-Fransa gibi önemli ülkeler, dünyada yaşanan savaşların, çevre tahribatının, açlık ve susuzluğun, silah ticaretinin birinci derecede sorumluları arasındadır. Milyonlarca insanın yaşam koşulları bu ülkelerin politikaları sonucu yok edilmektedir. Savaş ve ülkelerin sömürü politikalarıyla AB ülkelerinin tekelleri korkunç karlar elde ederken, milyonlarca insan yoksulluğa, açlığa, evsizliğe mahkum edilmektedir.

İnsanların yurtlarını terk etmesinin nedenlerinin başında, savaşlar, silah ticareti, iklim krizi, çevre tahribatı, baskıcı rejimler gelmektedir. Almanya ve Fransa şu anda devam eden her savaşın tarafı durumundadır. Tüm otokrat-gerici-faşist iktidarlar bunlar tarafından da desteklenmektedir.

AB ülkelerinin de neden olduğu politikalar sonucu oluşan insanlık dışı koşullar nedeniyle, bugün 80 milyondan fazla insan evini-ülkesini terket zorunda kalmıştır. Emekçilerin yaşam ve gelecek kayguları kullanılarak, mültecilik konusu iç politikada ırkçılığın ve ayrımcılığın körüklenmesine malzeme yapılmakta, yaşanan sosyal sorunların sorumlusu olarak da mülteciler gösterilmektedir. Sözde ‘sosyal’, ‘barış savunucusu’ SPD ve Yeşiller gibi partiler ve hükümetler mültecilik üzerinden politika yaparken, İtalya’da Meloni Almanya’da Höcker gibi ırkçı partilerle aynı politik zeminde dans etmektedirler. Bu insanlık dışı politikalardan derhal vazgeçilmelidir!

Mültecilerle dayanışmayı ve mülteciliği yaratan koşullara karşı mücadeleyi yükseltelim!

Mültecilik emperyalistlerin, onların hükümetlerinin yaratmış olduğu bir sorundur. Faturasını da mülteciler değil, bu hükümetler ödemelidir. Bu politikalar var olduğu sürece milyonlarca insanın mülteci konumuna düşmesi kaçınılmazdır.

Mültecilerle dayanışmayı güçlendirmek, insanların mülteci konumuna düşmeden kendi ülkelerinde yaşama olanaklarını genişletmek de, hükümetlerin savaş politikaları ve silah satışlarına karşı, çevreyi talan edip iklim krizini derinleştiren, ırkçılığı ve ayrımcılığı teşvik eden, sosyal alanda yaptıkları kısıtlamalara karşı mücadeleyi güçlendirmekle mümkün olabilir.

Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu olarak, tüm emekçileri mültecilerle dayanışmaya, nerede olursa olsun mülteci düşmanlığına karşı çıkmaya, mülteci düşmanlığının emekçi düşmanlığı olduğunu bilerek, emekçilerin birliğini güçlendirmeye çağırıyoruz!

-AB hükümetlerinin mültecilik hakkını yok eden bu anlaşması derhal geri çekilmelidir. AB sınırları içerisinde oluşacak toplama kamplarından vazgeçilmelidir!

-‘Güvenli ülke’ anlaşmaları iptal edilmeli, insanların istedikleri ülkelerde iltica başvurusu yapabilme koşulları yaratılmalıdır!

-Mültecileri kurtarma çalışmalarına yönelik yapılan kısıtlamalara ve ceza uygulamalarına, AB sınırlarının ve Akdeniz’in mülteci mezarlığı olmasına son verilmelidir!

-Tüm mültecilere, Ukraynalı mülteciler için olduğu gibi, eşit ve insanca muamele uygulanmalıdır!

Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF)

Tags: , , , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑