Erdal Yıldırım ile Maraş söyleşisi

Stuttgart AKM’de Araştırmacı-Yazar Erdal Yıldırım’ın katılımıyla “45. Yılında Maraş Kırımı” konulu panel düzenlendi…

İsmail Doğruer (Stuttgart)

Stuttgart Alevi Kültür Merkezi (SAKM)’nin kendi dün binasında düzenlediği panelde, Maraş Kırımı’nın gerçekleştiği 19-26 Aralık 1978 tarihinde 7 gün, yani 168 saat süresince yaşanan katliamı somutlayan ve devletin tavrına ilişkin Araştırmacı-Yazar Erdal Yıldırım’ın nedenleri ve sonuçları ile birlikte genişçe ele aldığı sunumundan sonra panele katılan dinleyicilerin sorularını yanıtladı.

Panel’de SAKM Yönetimi adına yapılan açılış konuşmasında, özelde 45. Yıldönümünde Maraş’ta, Sivas’ta, Dersim, Koçgiri ve yakın tarihte Sivas, Roboski, Suruç vb geçmişten günümüze çeşitli katliam ve soykırımlarla karşılaşarak yaşamlarını yitiren tüm ezilenlerin saygıyla anıldığı bir açılış konuşması yapıldı. Panelist olarak katılım gösteren Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki tarihsel toplumsal sorunlara ve özelde Alevi toplumunun sorunları üzerine yayınlanan ve yakın zamanda yayınlanacak kitapları olan Araştırmacı-Yazar Erdal Yıldırım hakkında kısa bir bilgilendirme ve selamlama sonrasında söz, sunumu için Erdal Yıldırıma bırakıldı.

Erdal Yıldırım; 100. Yılını dolduran TC Devletini ve önceli Osmanlı İmparatorluğunun son döneminin tarihsel akışı içinde çok uluslu ve çok inançlı toplumsal yapısını uğradığı geniş toprak kayıplarını ve bunu telafi etmek hırsı ile dahil olduğu 1. Emperyalist genel savaş sonucunda yenilgi ile gelen işgal ve yıkım şartlarında azınlık ulus ve inançlara, özelde Alevi inanç toplumuna karşı acımasızca baskı ve zulüm uygulamalarını, Osmanlı ve devamı TC’nin devlet politikalarını peşpeşe gelen Ermeni, Rum, Kürt, Alevi, Süryani vb toplumlara karşı katliam ve genosid uygulamalarını tarihsel olarak inkarcı ve asimilasyoncu devlet karakterini günümüze kadar ulaşan Türk -İslam sentezi temel anlayışından beslenen politikaların özde hangi isimde karakterize olan lider yada hükümet farketmeksizin uygulana geldiğini çarpıcı örnekleri ile ortaya koydu.

Tarihte ve bugün günümüzde devam ede gelen rejimin yapısından beslenen ötekileştirme politikalarına karşı, katliamlar, soykırımlar, asimilasyon ve despotik ceberrut yönetim politikaları ile yüzleşme, bugünü ve geleceği kazanma amacıyla tüm ezilen, ötekileştirilen kesimlerin birbiri ile farklı kültür, düşünce ve davranış özelliklerini ön plana çıkarmadan ortak çıkarlar temelinde birleşmeyi kazanmanın temel şartı olarak kavramak gerektiğine işaret etti. Ayrı ayrı yürütülen mücadelenin, ağır baskı yöntemleri ve son teknoloji silah ve araçlarla güçlendirilmiş despotik devlet aygıtları tarafından kolayca bastırıldığını ve yenilgi, teslimiyet ruh halinin geliştirilerek tüm toplumun tamamen karanlık bir döneme sürüklenmek istendiğinin altını çizerken, birlikte mücadele etmekten başka bir yolun olmadığının mutlaka o Kürt, bu Alevi, şu Komünist öbürü farklı kültür vb demeden işçi emekçi ezilen inanç ve ulus un kitlelerinin birleşik gücünü sorunların çözümüne müdahil edebilme ortak aklı göstermekten başka şansımızın olmadığının altını çizdi.

Gelen soruların ana muhtevası gerek tarih içinde gerekse bugün egemen yönetici kesimin böl parçala yönet taktiği uyguladığı bunu başarıyla uyguladığı özellikle Osmanlı ve Safevi devlet geleneğinin binlerce yıllık tecrübe üzerine karakterize olduğu, emperyalist sistemin de benzer uygulamalarla son 500 yıldır yeryüzünü ezilenler için cehenneme çevirdiğini vurgularken, toplumsal yaşamı sırtında taşıyan ezilen kitlelerin kendi sorunları ve çözümlerinde akılcı yol ve yöntemlerle geliştirecekleri mücadelenin umut olduğunun altını çizdi.

Sunum ve sorular arası ve sonrasında, SAKM’nin üyeleri ve katılımcıların kendi emekleri ile hazırladıkları lokmalar yenilip çaylar içildi. Bu arada Erdal Yıldırım kitaplarını imzaladı ve etkinliğin başında yakılan Çerağın, sırlanması ritüeli ile etkinlik sona erdirildi. Günün hatırasına çekilen resimler sonunda yeni bir etkinlikte karşılaşma dilekleri ile katılımcılar SAKM den ayrıldılar.