Fikir ve düşünceler tutuklanmamalı, hapsedilmemeli!

Stuttgart Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde de Öcalan kitapları tanıtıldı.

Gül Güzel (Stuttgart)

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle 10 Ekim’de başlatılan kampanya vesilesiyle çeşitli ülkelerin 160 merkezinde Abdullah Öcalan’ın kitapları okunmaya başlandı. Stuttgart Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde de (DKTM) dün hazırlanıp sunulan programda olduğu gibi. Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürdistana Barış insiyatifince düzenlenen Program da, ‘’DEMOKRATİK MEDENİYET, Orta Doğudaki Sivil Krizden çıkış yolları’’ adlı kitabın 4. Cildi çevirmeni Reima Heimer sunum yaptı. Sunumdan sonra programa katılan dinleyicilerin soru ve yorumları çevirmen tarafından cevaplandırılarak program sonlandı.

Zindanları yıkan düşünceler-fikirler hapsedilemez eylemler çerçevesinde Abdullah Öcalan’ın üzerinde uygulanan mutlak tecrite hem dikkat çekmek hem de kaldırılması hedefli bu kampanyaya destek amaçlı, 27 Kasım’da Siyasi tutsakların Türkiye Cezaevlerinde(164Cezaevi) başlattığı dönüşümlü açlık grevi de diğer önemli bir eylem şekli.

Tecrite karşı kampanya çağrıcılarının, 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda oy birliği ile kabul edilen Dünya İnsan Hakları Gününün 75. Yıl dönümünde yapılması da bu yönde sembolük bir anlam ifade ediyor. Ancak Kürdistan toprakları üzerinde ve dünyanın başka yerlerinde de hergün İnsan Hakları sistematik olarak ihlal edilmeye devam ediyor. Türkiye – İmralı adasındaki Hapishanede, Kürt özgürlük hareketinin en önemli teorisyeni, bilimsel düşünürü Abdullah Öcalan’ın mutlak bir tecritte tutulması bu hak ihlallerin en uç bir örneğini teşkil ediyor.

Öcalan Yalnız Kürt halkı/kadınların değil bütün ezilen, sömürülen, imha ve inkar edilen halk, inanç ve cinslerin Demokratik konfederalizm çerçevesindeki onurlu özgürlük teori ve pratiğinin mimarı olmasından kaynaklı olarak, evrensel düzeyde oluşan sahiplenmeyle kitapları birçok dile çevrildi.

2008 yılında kurulan ‘’Ocalanbooks.com (http://ocalanbooks.com) sitesinde Kürtçe, İngilizce, Almanca, İtalyanca, Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Flamanca, Danimarkaca, Türkçe, Tamilce, Katalanca, Yunanca, Baskça, Korece dillerinde çevirisi bulunan Öcalan’ın kitaplarına erişmek de mümkün.

GÜL TEORİSİ

Doğada ve toplumda kendini savunmayan hiçbir varlık yoktur. Abdullah Öcalan, canlılardaki bu yönelişime, savunmaya,’’Gül-Diken’’ ilişkisini örnek vererek, savunmanın temelini Gül-Diken teorisiyle açıklamıştır. Dikenler, gülü korumak için vardır. Gül teorisi tüm canlıların doğal savunma yönelimi içinde olduğunu anlatmaktadır. Fakat hiçbir varlık, insan toplumu/cinsi kadar kendini savunmaya bu denli şiddetle ihtiyaç duymamaktadır! der. O zaman özellikle de biz kadınlar birer dikenli Gül olarak kendimizi savunmaya devam edelim! diyorum.