Published on Kasım 4th, 2022

HDP MYK: Darbeciler yenilmiştir, partimiz ise her zamankinden daha güçlüdür

HDP MYK, 6 yıl önce Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile milletvekillerinin tutsak edildiği 4 Kasım darbesine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Bu sürecin sonucunda mutlaka partimiz, halkımız ve Türkiye toplumu kazanacaktır; kaybeden ise darbeciler, ortakları ve destekçileri olacaktır” denildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), aralarında önceki dönem Eş Genel Başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu milletvekilleri ve seçilmişlere yönelik gerçekleştirilen 4 Kasım darbesinin yıldönümünde açıklama yaptı.

Darbenin üzerinden 6 yıl geçtiği hatırlatılan açıklamada, “Türkiye 6 yıldır siyasi darbelerle yönetiliyor. Ortağı cemaatle birlikte Türkiye’yi 15 Temmuz darbe ortamına sürükleyen AKP, o tarihten beri siyasi darbelerle varlığını sürdürmeye çalışıyor” denildi.

20 Temmuz’da OHAL ilanıyla başlayan süreçte, demokratik siyaseti tasfiye etmeye yönelik darbelerin özellikle Kürt halkına ve muhaliflere yönelik kesintisiz bir şekilde devam ettiği vurgulanan açıklamada, “Aradan geçen bu 6 yılda, 4 Kasım’ın siyasi olarak planlandığı, hayata geçirildiği, partimizi ve demokratik siyaseti tasfiye etmeyi amaçladığı ve yargının da bir aparat olarak darbede kullanıldığı kanıtlanmıştır. Algı operasyonları ve partimizin hedef gösterilmesiyle başlayan ve Kobanê Kumpas Davası ile devam eden gelişmelerin tamamı adım adım iktidar ve ortakları tarafından planlanmıştır. Yargı açık bir biçimde iktidardan talimat almış ve bunun gereğini yerine getirmiştir” ifadelerine yer verildi.

AİHM kararlarına uymayan iktidarın 4 Kasım siyasi darbesi, Kobanê kumpas davası ve HDP kapatma davasıyla nihai amacını gösterdiği kaydedilen HDP MYK açıklamasında şunlar belirtildi: “Bu saldırıların hedefinde demokratik siyasetin öncü gücü olan ve iktidar karşısındaki gerçek muhalefet işlevini gören partimiz, Kürt halkı ve dostları yer alsa da bu darbe gelinen aşamada toplumun tamamını tehdit eder boyuta gelmiştir. 19 Ağustos’ta kayyum darbesiyle kendisini kurumsallaştırmaya çalışan bu darbeci zihniyet, Boğaziçi Üniversitesi örneğinde görüldüğü üzere ve bugün TTB’ye yapmak istediği gibi iktidara hizmet etmeyen her kurum ve kişiyi tehdit etmektedir. Darbenin bu noktaya gelmesinden, Anayasaya aykırı olmasına rağmen partimize ve demokratik siyasete karşı geliştirilen saldırılara ortak olanlar ve sessiz kalanlar da sorumludur.”

Darbeyle, baskıyla, saldırılarla ayakta kalmaya çalışan AKP-MHP iktidarının toplumsal desteğini ve meşruiyetini yitirdiği belirtilen açıklamada, “Partimiz ise 6 yıldır darbeye karşı sürdürdüğü kesintisiz direnişiyle her zamankinden daha güçlü ve kararlı bir şekilde yoluna devam etmektedir. Bu sürecin sonucunda mutlaka partimiz, halkımız ve Türkiye toplumu kazanacaktır; kaybeden ise darbeciler, ortakları ve destekçileri olacaktır” denildi.