İnsan Hakları

Published on Ağustos 1st, 2023

0

İHD hapishaneler raporundan: Yeterli ve sağlıklı beslenmek temel insan hakkı

İnsan Hakları Derneği’nin yıllık hapishaneler raporunda yer alan bilgiye göre, 2022 yılı içerisinde 19 mahpusun intihar ettiği iddia edildi, intihara sürüklenenlerin 2’si çocuktu.

“Cezaevlerinde insanlık onuruna yakışır muamele yapılmıyor, mahpuslar şiddet, hakaret ve kötü muameleye, hak ihlallerine maruz kalıyor, hasta mahpusların tedavileri aksatılıyor, iletişim ve bilgi edinme hakları engelleniyor.”

İnsan Hakları Derneği (İHD), “Türkiye Hapishanelerinde Hak İzleme Raporu 2022”yi bugün dernek binasında düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.

Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin kamuoyuyla paylaşılması ve bu ihlallerin giderilmesi için resmi mercilerin harekete geçirilmesini hedefleyen İHD’nin bu son raporuna göre, 2022 yılı içinde hapishanelerde en az 10 bin 789 ihlal tespit etti.

27 şubesi ve 7 temsilciliğiyle faaliyet gösteren İHD, bu ihlallerin tüm mahpuslara uygulandığı düşünüldüğünde, bu rakamın yüzlerce katına ulaştığını ekledi.

Rapor, mahpusların gönderdiği mektuplar, mahpus avukat görüşleri, aile ve yakınlarının başvuruları, şubelerin hazırladığı raporlar bir araya getirilerek hazırlandı.

Derneğe, 2022 yılında, 58 ilde bulunan 6’sı açık olmak üzere toplam 153 hapishaneden başvuru/bilgi ulaştı.

Hapishanelerin durumu

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Türkiye’de 01 Haziran 2023 tarihi itibariyle 282 kapalı ceza infaz kurumu, 93 müstakil açık ceza infaz kurumu, 4 çocuk eğitimevi, 11 kadın kapalı, 8 kadın açık, 9 çocuk kapalı ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 407 ceza infaz kurumu bulunuyor.

Bu kurumların toplam kapasitesi 296 bin 202 kişi.

Raporda, bu sayının artırılmış kapasite olduğu, normal koşullar altında bu hapishanelerde verilen sayının 2/3’ü kadar mahpusun kalması gerektiği belirtildi.

2022 yılı içerisinde 22 yeni cezaevi açılmıştır. 2023 yılı içinde de 20 yeni cezaevi açılması planlandı.

Türkiye’nin mevcut iktidar anlayışının, insanları hapsetme üzerine bir gelecek tahayyülü öngördüğünü ifade eden İHD, şu bilgileri paylaştı:

“Kamuoyunda “Rahşan Affı” olarak bilinen ve 19 Aralık Hayata Dönüş Operasyonu’nun hemen arkasından çıkarılan af öncesinde hapishanelerdeki toplam mahpus sayısı 70 bin civarında idi. 1 Aralık 2022 tarihine göre hapishanelerde bunun 4.8 katına yakın mahpus bulunuyordu. 3 Temmuz 2023 istatistiklerine göre de 5 bin 153 kat bir artış meydana geldi.”

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı resmi rakamlara göre 31 Aralık 2022 tarihinde hapishanelerde kalan toplam mahpus sayısı 336 bin 315 kişiydi. Bu raporun yayınladığı tarihlerde açıklanan son verilere göre 3 Temmuz 2023 itibariyle hapishanelerde toplam 360 bin 722 mahpus bulunuyor. Bu sayıya, Covid-19 tedbirleri kapsamında cezasının infazı durdurulan mahpuslar da dahil.

En az 81 mahpus hayatını kaybetti

İHD’nin raporuna göre, Türkiye hapishanelerinde halen 651’i ağır hasta olmak üzere toplam 1517 hasta mahpus bulunuyor.

Hapishanelerde 2022 yılı içerisinde en az 81 mahpus yaşamını yitirdi. İHD, hapishanelerdeki tüm hak ihlallerinde olduğu gibi yoğun bilgi/veri eksikliği nedeniyle, gerçek sayının bunun çok üzerinde olduğunu ekledi:

“36 mahpus hastalıkları nedeniyle vefat etti. Hastaların içinde 1 mahpus 70 yaş üzeri ve 4 mahpus da 80 yaş üzeriydi. Yine hasta mahpuslardan 6’sı yaşamlarının kıyısına geldikten sonra tahliyelerinin üzerinden kısa süre sonra vefat etti.

2’si kadın, 23’ü erkek olmak üzere 25 mahpus şüpheli nedenlerle hayatını kaybederken 1 mahpusun ölüm nedeni açıklanmadı.

2022 yılı içerisinde 19 mahpusun intihar ettiği iddia edildi ve intihara sürüklenenlerin 2’si çocuktu.”

Sağlığa erişim ve yaşam hakkı

Dernek, hasta mahpusların “sağlığa erişim hakkı” ve “yaşam hakkı” konusunda taleplerini şöyle sıraladı:

  • Hapishanelerde bulunan ağır hasta mahpusların tümü tam teşekkülü herhangi bir hastane raporuna istinaden derhâl salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmeli ve sağlık sigortası devlet tarafından karşılanmalı.
  • Adli Tıp Kurumu sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalı. Adli Tıp Kurumu siyasal otoritenin baskısına göre değil tıp bilimi ve etiği doğrultusunda kararlar vermeli.
  • Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmeli.
  • Hasta mahpusların infaz ertelemesi önündeki “toplum güvenliği bakımından tehlike” kriteri kanundan çıkarılmalı.
  • Hasta mahpusların infaz ertelemesinin önündeki engel teşkil eden infaz kanununun 25. maddesindeki “infaza ara verilemeyeceği”ne dair düzenleme ile 107. maddenin 16 fıkrasındaki düzenleme kaldırılmalı.
  • AİHM’in Kaytan-Türkiye kararı uyarınca mahpusların müddetnamelerinde yaşları ve sağlık durumları dikkate alınarak tahliye olabilecekleri uygun bir tarih yer almalı.
  • AİHM’in Gülay Çetin- Türkiye kararında belirttiği hususlara uyulmalı, hasta mahpusların tahliye edilmemesinin AİHS’in 3. maddesinin ihlali olduğu hatırda tutulmalı.
  • Cumhurbaşkanının sağlık sebebi ile mahpusları af yetkisini düzenleyen genelgesi değiştirilmeli, Adli Tıp Kurumu tek belirleyici olmaktan çıkarılmalı, Cumhurbaşkanı ağır hasta mahpuslar ile ilgili yetkisini ayrım gözetmeksizin kullanmalı.
Talep ve öneriler
İHD’nin hapishanelerin 2022 yılını anlattığı raporunda, tüm sorunların çözümüne dair şu tespit, talep ve öneriler yer aldı:
“Mahpusun avukat görüşü, arkadaş görüşü ve aile görüşlerinden mahrum bırakılması, dışarıyla iletişim bağı olan telefon, faks ve mektup hakkının engellenmesi gibi uygulamalar insanlık onuruna aykırıdır. Mahpusun işkence ve onur kırıcı ceza işlemlerine maruz bırakılması demektir.
İnfaz kanunuyla ilgili düzenlemeler yapılırken Anayasa 90. Madde uyarınca, Birleşmiş Milletler Mahpuslara Yönelik Muameleye İlişkin Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kurallarının (Nelson Mandela Kuralları) göz önüne alınması gerekir.
Cezaevlerinde son dönemlerde artış gösteren işkence-darp vakalarına son verilmeli, sorumlu olan kişiler hakkında soruşturma açılmalı ve cezai yaptırımlar uygulanmalı.
Hapishanelere bağımsız sağlık kurumlarının girmesine ve inceleme yapmasına izin verilmelidir.
Hapishanelerin denetiminde başta meslek kuruluşları ve insan hakları örgütleri olmak üzere ilgili kuruluşların yer alacakları şekilde yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Hakkında yasaklama, toplatma kararı olmayan gazetelerin hapishanelere alınmasının önündeki engeller kaldırılmalı ve temini sağlanarak gazeteler mahpuslara verilmeli.
Ailelerinden uzakta olan mahpusların, maddi koşullar ve hastalıklar nedeniyle gelemeyen ailelerine yakın cezaevlerine nakil talepleri kabul edilmeli.
Cezaevlerinde meydana gelen intihar vakalarının önüne geçmek için mahpusları ruh ve bedensel bütünlüklerine yönelik tehditler ortadan kaldırılmalı, insan onuruna yaraşır uygulamalar geliştirilmeli. Gerekli önlemi almayan ve etkisi olan kişiler varsa etkin soruşturmalar yapılmalı ve yaptırımlar uygulanmalı.
Yeterli ve sağlıklı beslenmek temel insan hakkıdır. Sağlık sorunları olan mahpuslar, doktorlarca reçete edilmiş yiyecekleri alma hakkına sahiptirler. Cezaevi idareleri tarafından hasta tutuklu veya hükümlülere diyete uygun yemek sağlanmalıdır.
Hapishanelerdeki sağlık personeli sayısı arttırılmalıdır.
Hastaların havasız, kışın soğuk, yazın sıcak ringler ile hastaneye sevk edilmesi, hastane önlerinde ringler içerisinde saatlerce bekletilmesi uygulamalarına son verilmelidir. Ağır hastaların ring araçları ile değil ambulansla hastanelere sevki sağlanmalıdır. Tek kişilik ring aracı tamamen kaldırılmalıdır.
Hastaların revire çıkarılmaları, hastaneye sevkleri hızlandırılmalıdır. Teşhis, tedavi ve kontrollerinin uzman hekimler tarafından yapılması sağlanmalıdır.
Kelepçeli muayene ve tedavi yöntemi uygulamasından vazgeçilmelidir. Bu uygulama nedeniyle birçok hasta mahpusun tedavisi yapılamıyor.
Her hasta mahpusun tıbbi etik gereği, her hastaya uygulanması gerektiği gibi, mahremiyetine saygı gösterilen bir ortamda, insan onuruna yakışır bir şekilde sağlık hizmeti alma hakkı vardır.
Hasta mahpusların acil ve kalıcı tedavileri yapılmalı, hapishane koşullarında tedavisi yapılamayan/yapılmayan hasta mahpusların da acilen infazları durdurulmalı.
Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmelik iptal edilmeli.
Mahpusların eğitim haklarının önündeki tüm engeller kaldırılmalı ve bu konuda gereken kolaylıklar sağlanmalı.
Gittikçe ağırlaşan tecrit koşulları kaldırılmalı, hapishanelerde insan onuruna uygun yaşam standartları getirilmeli.”

İHD’nin 2022 yılı hapishaneler raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz. [PDF]

(bianet – AS)

Tags: ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑