Yazarlar

Published on Mayıs 2nd, 2020

0

Kalecikte bir yalnız mezar – Hüseyin Çatal

4 Mayıs 1938 Dersim katliamı… Hüzün kaldı, birde yalnızlık, kardeşin kardeşe kursun sıktığı bu topraklar da…


Bu mezar bir katliamda yaşanan dramlar için iyi bir örnektir.
Bu mezarda Seyithan Aĝa yatmaktadır. Seyithan Aĝa Dersim katliamı döneminde kendilerini korumak için daĝa çıkmak zorunda kalanlardan bir tanesidir. Kendisi Askireklidir. Dersim abluka altına alınmış, giriş çıkışları tutulmuş, vadiler tek tek tespit edilmiştir. Dersimin dört tarafı sarılıdır. Dersim adeta boğulmaktadır ve önemli oranda yiyecek ve gıda sıkıntısı çekmektedir. Halk aç bırakılır. Tüm dış dünya ile baĝlantısı kesilir.
Devlet bunun ile kalmaz, gözünü kara bürümüştür. Halkı aç bırakmak yetmez. Katliamdan geçirmek için güçlerini Dersim´e yığar. Halkın elinde ki bozuk dökük silahlar toplanmıştır. Kendisini koruyacak durumda değildir. Evler yakılır, ocaklar söndürülür. Zulüm sınır tanımaz.
Dersim´i kırıma uğratır. Geriye kalanları sürgün etme kararı çıkarılır. Aileler parçalanır. Kardeşler birbirinden koparılır. Aileleri bir yere sürmemek için kardeşlere ayrı ayrı soy isimler verilir. Küçük çocuklar ailelerinden alınır. Çocukları olmayan ailelere verilir.
Seyithan Ağa ve Musahibi devletin zulmünden kurtulmak için dağlara sığınmıştır. Devlet yakaladığını genç, yaşlı, çocuk ayrımı yapmadan sürgüne gönderir. Bu sürgün Askerik´e yetişir. Askerler Seyithan Ağa’nın Musaybi’nin eşi ve çocuklarını sürgün etmek için evlerinden alırlar. O zaman sürgüne gönderilenler Erzincan tren garından sürgüne gönderilir. Bu haber Seyithan Ağa ve Musaybine yetişir. Seyithan Ağa evli değildir ve kendi çocukları yoktur. Musaybinin çocukları sürgüne gönderilmeden önce Erzincan Tren garında jandarmanın elinden kurtarma karari verirler.
Bu işi Seyithan Ağa yapacaktır. Erzincan´a inmesi gerekir. Kendisi Erzincan´ı tanıyan biridir. Daha rahat bir şekilde Erzincan´a gidebileceğini düşünür. Ve yola çıkar. Dersim´den çıkmak kolay değildir, yollar tutulmuş, jandarma geçiş noktalarına pusu atmış, bir çok insan vurulmuştur.

Seyithan Aĝa yanında bir kaç arkadası ile birlikte Askirek ten Erzincan´a doĝru iner. Tek bir amacı vardır. Musaybinin çocuklarını Jandarma elinden kaçırıp geri getirmektir. Kalecik, Girlevik üzerinden Çaglayana kadar iner arkadaşları ile birlikte. Erzincan ovasına etekleri düsen Mercan daĝlarıda tutulmuştur. Insanlar Mercan daĝları eteklerinde pusmus, sindirilmiş korkutulmuş, her gün kurşuna dizilmek korkusu yaşarlar. Kalecikte de durum farklı deĝildir. Kalecik sakinleri Zini Gediĝine götürülüp kurşuna dizilmek ile tehdit edilirler. Jandarma, asker baskısı çekilmez hal almıştır.
Devlet Dersimlilerin imhasını talep eder, görüldükleri yerde ihbar edilmelerini ister. Bunu yapmamaları halinde Zini Gediĝinde kurşuna dizileçeklerini söyler. Zini Gediĝinde kursuna dizilenlerin sayısı az deĝildir. Devlet artık ferman biçmistir. Halk kaderi ile karşı karşıya bırakılmıştır.
Seyithan Aĝa Erzincan ovasından dönerken asker pususuna düşer. Yoĝun bir çatısma yaşanır. Seyithan Aĝa ve yanındakiler uzun süre çatışmak zorunda kalırlar. Yaz sıçaĝında saatlerce çatışma sürer ve Seyithan Aĝa yaralanır. Yarası aĝır degildir. Fakat yorgun düşmüştür ve kan kaybetmektedir. Çatışmadan yaralı olarak kurtulan Seyithan Aĝa ve arkadaşları geri çekilir. Seyithan Aĝa Kalecik i bilir tanır, köyde çok yakından tanıdıĝı aileler vardır. Tanıdıklarına gidip yarasını sarma kararı verir. Üzerinde tabancası ve silahı ile beraber köye gelir. Gizliçe …evlerine gider. Arkadaşlarını köyün hemen arkasında bulunan ve dere gelinin baş ucunu tutan Kale ye gönderir. Arkadaşlarını tehlikeye atmak istemez. Seyithan Aĝa zekidir. Devletin halk üzerinde ki baskılarını bilen biridir. Bu baskının tehlikelerini çok iyi tahmin eder.
Kısa bir süre sonra köyde yaralı birinin ……evine sıĝındıĝı haberi yayılır. Kalecik liler evin etrafını sararlar. Seyithan Aĝa haberi alır, dışarı fırlar, etrafı çevrilmiştir. Sılahını çeker, köylülere, üzerime gelmeyin, kardeşiz, akrabayız, müsahibiz der, üzerime gelmeyin, yoksa sizi vurmak zorunda kalırım der. Köylüler korkar geri çekilirler. Seyithan Aĝa ayagından yaralıdır. Yürümekte zorlanmaktadır. O hali ile köyün karşısında bulunan cayırlara dereyi geçerek varır.
Köylüler korkudan arkasından gitmezler fakat kaleye giden keci yoluna çıkarlar. Devlet o zaman her köye birer ingiliz beşlisi vermistir. Bu silah muhtar ve bekçinin zimmetine verilir. Ve bu silah ile Seyithan Aĝa tek kursun ile vurulur.
Zülüm kol gezer, devlete baĝlılıĝını ispat etmeyen dersim köyleri sürgüne gönderilir. Telef edilir. Kalecik lilerde her an sürgün edilmeyi beklerler. Devlete karşı tek kurşun sıkmamış kalecik yine de sürgün korkusu yaşar.
Derler ya korku insana neler yaptırmaz. Kaleciklilerinde bu korku iliklerine işlemiştir. Kardeşleri Seyithan Aĝanın başını keserler. Ve başını alıp Çaglayan jandarma karakoluna götürürler.
Seyithan Aĝayı defin ederler. Fakat köyün mezarlıĝına defin etmezler. Köyün hemen dışında Zime nin eteĝine defin ederler. Ben adını „ Yanlız Mezar“ koydum. Dersim gibi yanlız kalmıştır. Dersim gibi kimse kendisine sahip çıkmamıştır.
Not: olayı daha detaylı olarak biliyorum. Detaylara girmek istemedim. Bir yaraya parmak basmak istedim.

Seyithan Ağa´nın üç erkek, birde kız kardeşi vardır. Kardeşleri Sori, Süleyman, Paşa. Kız kardeşi nin adını öğrenemedim. Sori Urus işgali sırasında Urus askeri ile girilen bir çatışmada ölür. Tam tarihi bilinmez. Urus askerinin 1917 den önce geri çekildiğinden hareket edilirse. Bu yıldan önce olması gerekir. Bu sadece bir tahmindir. Diğer iki kardeşini Abasanlar ile Bolicler arasında ki kavga da kaybeder. Paşa ve Süleyman. Bu çatışma Vere olax´da olur. Yani Aşkirek´te yaşanır. Abasanlar o dönemde Gurik yaşarlar.
Seyithan Axa musahbinin çocuklarını kurtarmak için iki arkadaşı ile birlikte Erzincan´a iner. Arkadaşları Mehmet Hesene Keremu ve Xide Lolidir.
Musahibinin adı Xalit´tir. Hüseyine Gülüstan dır. Sürgüne eşi, iki oğlu bir kızı gönderilir.

Bana anlatanlar: Yusuf esen derezaye Seyithan axa. Yusuf Esen´in eşi Seyithan Axa öz dayısıdır.
Güneş yükseldikce, öyle bir hırs ile toprağa düşer ki. Toprak tutuşur, toprak yanar.

Tags: , , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑