İşçi Sınıfı

Published on Şubat 14th, 2024

0

Karaca: Birleşen işçiler kazanacak!

Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, son günlerde Antep’ten Konya’ya pek çok fabrikada yayılan işçilerin “insanca yaşanacak ücret” mücadelesini TBMM gündemine taşıdı.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Milletvekili Sevda Karaca, şubat ayında birçok fabrikada yayılan işçi direnişlerine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Antep’te Organize Sanayi Bölgelerinde düşük ücretlere, hak gasplarına ve kötü çalışma koşullarına karşı işçi direnişlerinin yayıldığını anlatan Karaca, “İktidarın işçinin alın terinin üstüne çökme planı olan orta vadeli program ve 12. kalkınma planı açıklamasında; açıkça sermayeyi beslediğini ilan ettiği 2024 yılı bütçe görüşmelerinde; işçileri sefalete mahkûm bıraktığını ilan ettiği asgari ücret zammı açıklamasında işçilere yine buradan seslenmiştik. Tüm fabrikalarda kitlesel işten çıkarma, işsizlik tehdidi, işçilerin insanca yaşanacak bir ücret talebinin önüne geçmek için kullanılacak demiş; emekçilere bu saldırılara karşı uyanık olma çağrısını yapmıştık. Yine bir şubat ayazında Antep’i grev ateşleri ısıtıyor.” dedi.

Geçtiğimiz hafta maaşların hesaplara yatmasıyla zam oranlarını öğrenen işçilerin bantları durdurarak Antep’in farklı organize sanayi bölgelerindeki işyerlerinin kapılarına döküldüklerini belirten Karaca, işçilerin “sefalete hayır” diyerek aldıkları zamları kabul etmediklerini belirtti. Birleşen işçilerin kazanımlarına dikkat çeken Karaca, Antep’te Ender Alüminyum işçilerinin direniş sonucu yüzde 30 olan zammını yüzde 60’a çıkardığını aktardı.

“YAVUZ HIRSIZ EMEK SAHİBİNİ BASTIRMAK İSTEDİ”

İslahiye Organize Sanayi Bölgesi’nde iplik üretimi yapan Key Mensucat fabrikası işçilerinin de ek zam talebiyle iş bıraktığını aktaran Karaca; bu direnişte İslahiye OSB patronlarının suç işlediğini belirtti. Karaca direnişin 2. gününde Key Tekstil’e destek sunan Usta Group yöneticilerinin OSB’ye pankart asarak Key Tekstil’den ayrılan personellerin kendi fabrikasında işe alınmayacağını duyurduğunu bildirdi. Karaca “Bu küstahlık, bu aymazlık açıkça şunu ilan etti: Hak arayana iş yok! Ya sefalete razı olursunuz ya da hepten aç kalırsınız! Bununla da yetinmediler! Suç itirafı olan bu pankartı söken işçiyi “hırsızlıktan” şikayet ettiler! Yanlış duymadınız! Emeklerini çaldıkları işçileri, hırsızlıktan şikayet ettiler! Yani yavuz hırsız, emek sahibini bastırdı! Bu kendini bilmezliğin kaynağı açık: Depremden en çok etkilenen yerlerden olan İslahiye’de devlet; evi barkı yıkılan işçiyi çalışmaya zorlayan patronlara ses çıkarmadığı gibi patronların kârı için ilk iş OSB’leri dizayn etti. Gücünü iktidardan alan sermayeye karşı üretimden gelen güç cevap vermeye devam ediyor.” dedi.

“EMEĞİ ÇALAN KİMSE TERÖRİST DE ODUR”

Gaziantep 5. Organize Sanayi Bölgesindeki Milat Halı işçilerinin de insanca yaşayacak ücret ve çalışma koşulu talebiyle iş bıraktığını aktaran Karaca işçilerin “Milat Halı bizim üzerimizden ihracat rekorları kırıyor, biz de hakkımız olanı istiyoruz.” Dediğini aktardı.

İşçilerin karşısına kendisini muhalefet olarak ortaya koyanların da çıktığını aktaran Karaca “Milat Halı patronlarına emir kulluğu yapanlar arasında CHP’li isimler de var, sosyal demokrat olmaktan, emekten, emeğin hakkından, ranttan, talandan söz edip, ‘Ne yapalım biz de emir kuluyuz, bu fabrikanın çalışanıyız’ diyerek işçilerin karşısına dikilen, adı muhalefet olsa da özü sermaye kulluğu olanları da yazdık Milat Halı direnişiyle… Sınıf mücadelesi, aynıları aynı yere göndermekte mahir bir mücadeledir.” dedi.

Patronun; sözler vererek işe başlattığı işçiler hakkında aynı akşam suç duyurusunda bulunarak işçileri ifadeye çağırttığını belirten Karaca “İhracat rekortmeni olmakla övündükleri şikayet dilekçesinde; emeklerini çalarak zenginleştikleri işçilere, yalnızca hak talep ettikleri için iftiralar attılar, yalanlar söylediler.  Özak’tan da diğer direnişlerden de gördüğümüz üzere, devletin her mekanizmasının patrondan talimat almasına güvenen Milat Halı patronu, devlet gücünü işçilerin üstünde sınamak, korku salmak istedi. Zam isteyen işçiler için dedi ki ‘Ellerinde sarı, kırmızı, yeşil mendillerle halay çektiler, baskı ve tehditle iş durdurdular, çalışma özgürlüğünü engellediler, kriminal diyebileceğimiz suç işleyebilecek ve genel güvenliği tehlikeye sokacak bir takım marjinal sol gruplarla yasadışı eylem yaptılar’! Bakın, buradaki hinliği, buradaki hainliği görüyor musunuz? İşçilerin eylem alanına geldikleri arabaların torpido gözünden çıkarıp, halaya durdukları toz bezleri, ‘terör örgütü renklerine’ dönüştürülmüş… Bir eylemi ‘terör’ vasfına kavuşturmak için en ilkel, en basit yöntemi kullandılar. Bir de kalkmış ‘kriminal marjinal gruplar’ diyor. Kim bu kriminal marjinal gruplar? İşçilerin haklı taleplerine sahip çıkan, emeğin hakkını savunan örgütümüz Emek Partisi ve şehrin milletvekili!”

Tepkileri üzerine suç duyurusunun geri çekildiğini belirten Karaca, Milat Halı şahsında bütün sermayedarlara seslendi: “Baskı ve tehditle iş yapanlar, işçinin hem malını hem canını çalarak cebini dolduranlar, ardına devlet gücünü alarak suç işleyenler kimlerse; genel güvenliği tehlikeye sokanlar, kriminaller, marjinaller onlardır! Giriştiğiniz her kriminal işte, her emek sömürüsü terörünüzde, her barbarlığınızda sizin karşınızda, işçinin yanında bizi göreceksiniz! Ardınıza, emir eri haline getirdiğiniz devlet mekanizmalarını da alsanız, bu değişmeyecek! Alışın! Daha önce söyledik, bir kez daha söylüyoruz: İşçileri, yaktığınız cehennem ateşinize çıra yapamayacaksınız! Birleşen işçiler sizin kazanınızın altında yanan alev olacak!”

KİMPACK’TA DA BİRLİK KAZANDI

Gaziantep organize sanayi bölgelerinin farklı bölgelerinde yer alan eski adıyla Naksan şimdiki adıyla Kimpack Fabrikasının, Burteks ve Bulut Tekstil fabrikalarının işçilerinin de “Çalışmaktan çocuklarımı göremiyorum, yine de açım” diyen işçilerin direnişini aktaran Karaca “Ürettiği zenginlikten hakkını isteyen Kimpack işçisi direndi ve kısmi kazanımlar elde etti. Bu 4 günlük direnişin en önemli kazanımıysa, birlik olmanın ve birliği bozmamanın neden hayati olduğunu öğrenmeleri oldu. 4 gün boyunca gece gündüz fabrika önünde kalarak, büyük zorluklarla, patronun muhatap almayan tutumuna karşı işçiyi muhatap almak zorunda bırakan direngenlikleriyle, önemli bir deneyim elde ettiler.” dedi.

Yaklaşık 5 bine yakın işçinin bu ülkenin en temel gündeminin ne olduğunu gösterdiğini belirten Karaca, çocuklarının karnını doyurmak uğruna çocuğunun yüzünü göremeyen yüzbinlerce işçilerin isyanının tüm ülkede de yayıldığını kaydetti.  

Konya’da ilk 500’e giren Seydişehir Eti Alüminyum fabrikasındaki işçilerin de aynı taleplerle direndiğini ifade eden Karaca, “AKP’nin kıymetlisi Cengiz Holding’e bağlı Eti Alüminyum sadece geçen sene 2,5 milyon TL teşvik aldı. Günde 19 saat çalıştırdığı işçiye reva gördüğü ücretse 15 bin TL! Eti Alüminyum işçileri, patronun teklif ettiği yüzde 56 zamma karşı yüzde 100’ün üzerinde zam talep ediyor. Sendikalarına rağmen hak talep eden ve fabrika önündeki eylem ateşinin başında eşleriyle, çocuklarıyla nöbet tutan işçiler “Sadaka değil hakkımızı istiyoruz” diyorlar” dedi.

DEVLET VE SERMAYENİN ORTAK AKLINA SERMAYE MASKESİ

Seydişehir’deki işçilerin sendikalarına rağmen direndiklerini belirten Karaca, sendikalarına rağmen direnen bir diğer grubunsa kamu işçileri olduğunu belirtti. Karaca “Hükümetle el ele vererek işçilerin ek zam talebini görmezden gelen sendikalarına ateş püsküren kamu işçileri taleplerinde ısrar ediyor; ‘Ek protokol tümüyle revize edilmeli ve ek zam işçinin talebi doğrultusunda belirlenmeli’ diyor. İşçilerin taleplerini yok sayarak hükümetin teklifine imza attıktan sonra ‘Ben de memnun değilim’ diyen Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’a işçiler eylem kararı çağrısı yapıyor.” dedi.

İlk günden beri Emek Partisi’nin kamu işçilerinin yanında, taleplerinin arkasında yer aldığını belirten Karaca “Ancak devlet ve sermayenin ortak aklı burada da sendika maskesiyle devreye girdi: Hak talep eden işçiye ‘terörist’ diyen Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı Alaaddin Soydan; Partimize ve işçilerin yanında duran İstanbul Milletvekilimiz İskender Bayhan’a ‘marjinal sol grup’ deme gafletinde bulundu. Az önce söyledik; hak yiyen kimse, terörist de marjinal de karanlık odak da odur!” dedi.

Ülkede milyonlarca insanın geçim derdini hayatta kalma-kalamama derdi olarak yaşarken patronların ve onun sendikalarının pembe tablo çizdiğini ifade eden Karaca “Yüzünüzdeki o maskeyi, tehdit ettiğiniz işçiler sökecek. Buradan; sermayeye ve onun koltuk değneği olan sendikal bürokrasiye karşı ‘birleşmekten başka çaremiz yok’ diyerek iradesini gösteren kamu işçilerine bir kez daha selam gönderiyoruz!” dedi.

“SERMAYEDARLAR KORKSUN, İŞÇİ SINIFI GELİYOR”

İktidarın patronların kârı için istediği sabrı, işçilerin artık göstermediğini belirten Karaca “Kimi kısmi kazanımlarla kimi zaferle sonuçlanan direnişler; işçilerin yolunu açıyor. Zafer kazanan işçiler, örgütlü mücadeleden başka şansın olmadığını tarihe yazıyor. Yalnızca iki sınıf var! Emek ve sermaye! İkisinin aynı anda kazanma şansı yok! Sermaye zenginleşiyorsa işçi yoksullaşıyor demektir.” şeklinde konuştu.

Konuşmasının sonunda son 10 günde ülkede yaşanan işçi direnişlerini anarak devam eden Karaca “Geliyorlar… Sermayedarlar, onların yasama, yürütme, yargı gücü haline gelen iktidar, muhalefetinin sınırı patronlara kadar olanlar korksun… Geliyorlar… Birleşen işçiler kazanacak, bu barbar sermaye düzeni anca öyle yıkılacak!” sözlerini kullandı.

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑