Köln’de düzenlenen 4. Dayanışma Festivali sona erdi

Tutsakların sesini yükseltmek amacıyla Dayanışma’nın Sesi Derneği tarafından Köln’de düzenlenen 4. Dayanışma Festivali sona erdi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Cuma akşamı konser ve resim sergisinin açılışı başlayan Festival üçüncü gününde “mapustan mektuplar”, “Jin, Jiyan, Azadi – İran’da bir yıldır ayaklanma” gündemli paneller ile Yazar Yavuz Ekinci ile Gerrit Wustmann söyleşinin ardından sona erdi.

“TUTSAKLARA MEKTUP GÖNDERMEK ÇOK ÖNEMLİDİR”

Dayanışma Festivalın üçüncü günün ilk paneli “mapustan mektuplar” başlıklı sohbet ile başladı. Türkiye’de tutsaklar ile sürekli mektuplaşan Dayanışma’nın Sesi Derneği üyeleri Bernadette Ronnes ile Osman Uludağ, Yazar Gül Güzel, Tutsakların Sesi Platformu temsilcisi Hüseyin Bulut ile Türkiye’den görülmüştür derneği temsilcisi Adil Okay katıldı. Sohbette tutsakların mektuplarından bölümler okundu ve şuan türkiye’de cezaevi koşulları üzerine tartışmalar yürütüldü. Sohbette tutsaklara mektup göndermenin çok önemli ve değerli olduğunu vurgu yapıldı. Dayanışma’nın Sesi Derneği tarafından 2024 için kartpostallar hazırlandığını ve yine alman siyasetçileri, gazetecileri ve kurum temsilcileri kart göndermeye teşvik edecekleri vurguladılar.

“ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ” KİTABI TANITILDI

Geçen yılın Kasım ayında yayınlanan “Stimmen der Freiheit” (Özgürlüğün Sesi) başlıklı kitap yazarlar Gerrit Wustmann ile Yavuz Ekinci tarafından tanıtıldı. Söyleşinin moderatörlüğü yapan Leyla Wessling ise, Özgürlüğün Sesi isimli kitabın Can Dündar, Aslı Erdogan, Eren Keskin, Adil Demirci, Baris Uygur, Osman Okkan, Burhan Sönmez, Sehbal Senyurt Arınlı, Gaye Boralioglu ve Yavuz Ekinci gibi yazarların katkısıyla hazırlandığını vurguladı. Özgürlüğün Sesi isimli kitabın Türkiye Cumhuriyetin 100. yılına girerken ülke yaşanan insan haklarına yönelik saldırılarına vurgu yapıldığını belirten Gerrit Wustmann ayrıca Osman Kavala’nın bir hikayesini anlattıktan sonra onun altı yıldır tutuklu olduğuna dikkat çekti. Bu hafta Frankfurt kitap fuarında “Cennetin kayıp toprakları” isimli eserin almancası tanıtılmasın ardından Festivale katılan yazar Yavuz Ekinci ise iki kitaptan alıntılar okudu ve tanıttı.

“JİN, JİYAN,AZADI – AYAKLANMANIN SLOGANIDIR”

“Jin, Jiyan, Azadi – İran’da bir yıldır ayaklanma” başlıklı panel ise Festivalin son paneli oldu. Panele Avrupa Parlamento Milletvekilisi Özlem Alev Demirel, Yeşiller Milletvekilli Berivan Aymaz, İran’da tutuklu alman vatandaşı Nahid Taghavi’nın kızı Mariam Claren ile İran’li gazeteci Susan Zare konuşmacı olarak katıldı. Panel gazeteci Susan Zare’nin İran’da yaşanan ayaklanmada sembolleşen bir şarkıyı söyleyerek başladı. İran’da muhalif gazetecilerin zorluklarını anlatan Zare, “Jin, Jiyan, Azadi” kürt kadın hareketin sloganından tüm muhalefetin ve ayaklanmanın sloganı haline geldiğini vurguladı. Ardından söz alan Mariam Claren, “İran’daki ayaklanma Avrupa basınında sadece başörtüsü ve giyim üzerine basitlendiriyor ama öyle değil. Bu eylemlerde 44 yıldır iktidarda olan bu gerici şeriatçı rejimini yıkmak istiyor” denildi. “Annem ile aynı hücreyi paylaşan Narges Mohammadi’nin Nobel barış ödülünü kazanması başta İran’da tutsaklara olmak üzere muhalefete moral kaynağı olmuştur” dedi.

Kuzen Ren Westfalya Eyalet Meclisinde Yeşiller Partisinden Milletvekilli olan Berivan Aymaz ise “İran’daki eylemleri destekleme amaçlı eyalet meclisinde gündeme aldık ve “Patenschaften kampanyasını başlatarak tutsaklara sahip çıkmaya çalıştık” dedi. Patenschaften kampanyasında çok sayıda muhalife ve tutsağa destek olduğunu ancak tüm desteğe rağmen 63 aktivistin idam edildiğini açıkladı.

DEMİREL: İSRAİL VE FİLİSTİN’DE BARIŞ TALEBİNİ YÜKSELTMELİYİZ

Avrupa Parlamentosunda Solparti Milletvekillisi olan Özlem Alev Demirel ise sözlerine Ortadoğu’da İsrail ve Filistin’deki yaşanan savaşın yeni bir tehlikeye yol açtığını ve binlerce sivil insanın hayatını kaybettiğini belirterek başladı. Filistin’de Hamas’ın faşist bir örgütlenme olduğu gibi İsrail’de Başbakan Netanyahu altında faşist bir hükümetin olduğunu belirten Demirel, “Hamas rehineleri serbest bırakmalı, İsrail hükümeti sivilleri yönelik saldırılarını durdurmalıdır” dedi.

İran politikasında Almanya başta olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerin çelişkili politikaları olduklarını belirten Demirel, “İran’ın devrim muhafızların Avrupa Birliği terör örgüt listesine eklenmesinin mantıklı bir hamlenin olmadığını ve bundan dolayı Solparti olarak çekimsel kalma kararı aldıklarını söyledi.

Panel soru ve cevap bölümünün ardından sona erdi.