Makaleler

Published on Mayıs 22nd, 2021

0

Mektuplar & Rüyalar: Son filim | Naim Kandemir


Ülkedeki manzara buyken; ses çıkartmayanlar, hele maç bitsin, yenen tarafı alkışlarız, diyenler; sizin de çeteleniz tutulur, ona göre!

Sevgili kardeşim!

İnsan ülkedeki manzaraya bakınca içi kalkıyor ve son olayları izleyince de hayıflanıyor: Bin yıllık devlet geleneğinde ve yüz yıllık Cumhuriyette nasıl böyle bir yönetici ve böyle işler oluyor, diye.

Aslında şaşırmamak gerek. Çünkü:

1-Başyücelik sisteminin sonucu bu,

2-Sanki memlekette bu işi layıkıyla yapacak emniyet ve asker kökenli insanlara kıran mı girdi? Olmaz! Niye? Çünkü filim çevirmek istenirse, her önemli mevkiye filimciler bulunmalı…

Hadi yıllarca çevirdiniz filimleri. Belki de bu son filiminiz olacak. Filmin yarısında aktör değiştirilir mi? Değiştirilmez de yönetmenin aktörü bu kadar ayağa ve dile düşerse ne yapar ulu manitu? O şahsı harcar! Gerçi, eskiden böylelerini harcamak için şuh kadın kullanılırdı… Niyeyse o yola başvurulmadı! İyi de harcanan kişinin can havliyle ne yapacağı belli olmadığından; ben yandım, sen de yan! derse, ne olacak? O zaman iki yol var:

1-Ya, aktörün tutulmuş olan diğer dosyaları da önüne atılır,

2-Ya da, danışman yapılıp gemi azıya alınır.

***

İş bu noktaya gelince eskiyi hatırladım. Eskiden çalıştığım firmada bölge müdürüyüm. Farklı sektörden gelerek o sektörde hızlı büyümeye çalışıldığı için diğer firmaların eskilerinden, daha doğrusu şutlanmışlarından üst yönetim oluşturuldu ki körpe firmayı ak günlere taşısınlar!

Adamlar işi biliyor ama hırlı değiller, üstelik sicilleri de bozuk. Baştaki yöneticide kendi ekibini kurma hastalığı var. Oh ne güzel; patron versin parayı, sen takımını kur, borunu öttür! Yalnız, patron da uyanık, çekirdekten yetişmiş. Bir gün aradı beni telefonla. Dedi ki: Ben bu adamı gönderecem, ne dersin? Ben, dinozor yöneticilerin içerisinde en genciyim. Gerçi reklam mottomuz Genç, dinamik, uzman kadro! Üst düzey yöneticilerin birlikte çekilmiş olduğu fotoğrafın altında bu ibare yazıyor. Hepsi torun sevecek yaşta ama genç, dinamik! Neyse, o genç kafamla:

Abi, bu yaşlı tilki firmaya zarar verir, deyince patron bastı küfrü tilkiye!

Hayır, bence bir süre maaşını ver, o sırada ellerini-kollarını kesersin!

İşte böylece, bizim firmanın ali kıran baş kesen yöneticisi oldu danışman! Bu yöntem tuttu; sonraki harcanacak yöneticilerin ismi danışman veya koordinatör oldu. O zamandan beri nerede bir danışman veya koordinatör ünvanlı birini görsem bir gülme gelir bana, elimde değil!

***

2016’dan başlayarak Cengiz Türüdü ile yaptığımız Diyaloglar’da zaman zaman ilgili konularda;

Bir daha devletin, Türkiye’nin böyle bir siyasal İslam sistemi ile karşılaşmaması için, geleneksel muhafazakârlığın dışında uç bir eğilim olan siyasal İslamcı  seçeneğin tekrar iktidarı hedeflemesini engellemek için, devlet-düzen bunları gönderirken, bunları cezalandırırken; bunları maskara ederek, rezilleştirerek, bunları iyice itibarsızlaştırarak gönderecek ve bir daha bunların büyük ölçüde ikinci kez iktidar seçeneği olması engellenmiş olacaktır. Düzenin operasyonlarının bu yönde gelişeceğini düşünüyorum.” *tespiti yapılmış ve devlette yapılan her şeyin kaydının tutulup dosyalandığı vurgulanmış ve Poulantzas’ın Egemen sınıflar farklı fraksiyon ve klanlardan oluşur, belirlemesine değinilmişti. İşte bugün geldiğimiz noktada, devlette tutulan bu dosyaların malum kişiye servis edilmesiyle dosyalar savaşı da mı başladı? Bunun yanıtını yakın zamanda tam olarak almış olacağız.

***

Bizim cenahın bazılarında böyle durumlarda ne o, ne bu yaklaşımını politika sanan bir yapı var. Onlar bugün de yine ne mafya, ne diktatörlük türü bir slogan icat edip kendi dışlarına seslenmezler umarım. Ülke ve toplumun yesinler birbirlerini rahatçılığına ihtiyacı yok. İhtiyaç: İlk önce gündeme müdahale edip lağımın merkezini göstermektir…

Kolombiya’daki Temblores insan hakları örgütünden Lina Herrera diyor ki:

-Dünyanın, narko-paramiliter devletin; yerlileri, yoksulları, kadınları ve gençleri öldürdüklerini bilmesi için dışarıda sesimiz olmanıza ihtiyacımız var.

Evet, bugün de ülkemizde yurttaş olan herkesin, ülkenin sokulduğu lağım çukurundan çıkartılması için sesini yükseltmeye, başta çocuklarımız için ihtiyaç var. Bu ülkenin çocuklarına herkesin borcudur bu!

Bir de devletin, Cumhuriyetin ilk yıllarından beri peydahlayıp semirttiği büyük sermayedarlar var. Devlet, ülke elden gidiyor; kimi sömüreceksiniz? Ülkeyi lağım bastı, anosmi(koku körlüğü) mi oldunuz? Bir laf etsenize, siz bilirsiniz; gazetelere ilan vererek hükümet düşürmeyi. Kârınız riske girmediği sürece çıtınız çıkmıyor…

Anlaşılıyor ki devlet içinde zamanında tutulmuş olan dosyalar dosyacıbaşları tarafından tellallara servis ediliyor, edilecek.

Ülkedeki manzara buyken; ses çıkartmayanlar, hele maç bitsin, yenen tarafı alkışlarız, diyenler; sizin de çeteleniz tutulur, ona göre!

 Bir yoklama da biz yapalım mı!

*19 Kasım 2017/ Hayat Üzerine Diyaloglar/Cengiz Türüdü-Naim Kandemir/Notabene Yayınları.


Naim Kandemir – 21 Mayıs 2021

Tags: ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑