Sömürgecilik

Published on Mart 17th, 2021

0

Saldırı sürüyor: HDP’ye kapatma davası açıldı

Hazır bekleyen AKP’li Yargıtay başsavcısı Bekir Şahin, Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürmesinden hemen sonra, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) dava açtı. İddianame Yüksek Mahkeme’ye gönderildi.

Parti kapatma davası açan başsavcı Şahin, yazılı açıklamasında, ‘demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarından olan siyasi partilerin, toplumun ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sunmayı amaçlayan kurumlar olduğunu’ belirtti. 

‘Siyasi partilerin bu amaçlarını evrensel ve demokratik hukuk kuralları çerçevesinde barışçıl yollarla gerçekleştirmelerinin esas olduğunu’ vurgulayan Şahin, ‘bununla birlikte Anayasa’nın 68/3. fıkrasında ve Siyasi Partiler Yasası’nın 90’ıncı maddesinde, siyasi partilerin faaliyetlerini Anayasa ve kanun hükümleri çerçevesinde sürdürmeleri gerektiğinin düzenlendiğini’ aktardı.

Yine Anayasa’nın 14’üncü maddesinde, temel hak ve hürriyetlerden hiçbirinin, ‘Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlayan’ faaliyetler biçiminde kullanılamayacağının öngörüldüğünü ifade eden Şahin, şunları kaydetti:  “Anayasanın 69’uncu maddesinin 6’ıncı fıkrasında ve Siyasi Partiler Yasası’nın 103’üncü maddesinde, bir siyasi partinin Anayasa’nın 68’inci maddesinin 4’üncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak bu nitelikteki fiillerin işlendiğinin ve odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verileceği belirtilmiş, fıkranın devamında da bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin tüm organlarınca zımnen veya açıkça benimsendiği, yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılacağına işaret edilmiştir.” 

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne referans verildi

Başsavcı Şahin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, ‘herkesin barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkı’na sahip olduğunun belirtildiğini, aynı maddenin 2’nci fıkrasında ise ‘bu hakların kullanılmasına, ulusal ve kamusal güvenliğin korunması, kamu düzeninin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla kanunla kısıtlama getirilebileceği ilkesinin kabul edildiğini’ ifade etti.Reklam

Şahin, açıklamasında şöyle devam etti: “Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, terörün kınanmamasını dahi siyasi partilerin kapatılması için yeterli bir gerekçe olarak kabul etmiştir. Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik ilkeler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır. 

Bu bağlamda, Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından, adı geçen siyasi partinin kapatılması Anayasa Mahkemesinden talep edilmiştir.” 

Süreç

Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay başsavcılığının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanıyor. Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebiliyor.

Yargıtay başsavcısı tarafından açılan dava üzerine Mahkeme, bir siyasi partinin Anayasa’nın 69’uncu maddesinde sayılan hallerden ötürü kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10’unun oyuyla karar verebiliyor.

Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun davanın mahiyetine uygun hükümleri uygulanmak suretiyle dosya üzerinden Genel Kurulca inceleniyor ve kesin karara bağlanıyor.

AYM Başkanı raportör görevlendirecek

Bu aşamadan sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, raportör görevlendirecek.

Başkanın görevlendirdiği raportör ilk inceleme raporunu hazırlayarak Başkanlığa sunacak. Sonrasında kabulüne karar verilmesi halinde iddianame ve ekleri HDP’ye gönderilerek, usul ve esasa ilişkin savunmaları alınacak.

HDP’nin yasal süre içinde ön savunmasını vermesi gerekiyor. Bu sürenin uzatılması için yapılabilecek başvuruyu Anayasa Mahkemesi karara bağlayacak.

Ön savunmanın ardından Bekir Şahin, esas hakkındaki görüşünü sunacak. Bu görüş HDP’ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak.

Bütün bu sürecin ardından davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay başsavcılığı gerekse davalı HDP ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.

Raporun Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü Arslan toplantı için bir gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.

HDP hakkındaki kapatma davasını 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak.

Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay başsavcısı ile ilgili siyasi partiye tebliğ edilecek ve Resmi Gazete’de yayımlanacak. 

(Diken, Avrupa Demokrat)

Tags: , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑