“Sizi Kürt kimliğinizden dolayı değil, yasak sembollerden yargılıyoruz”

Heilbronn derneğinin eşbaşkanları ve yönetimdeki diğer kişiler olmak üzere 5 kişinin yargılandığı dava sonuçlandı.

Avrupa Demokrat – Gül Güzel (Stuttgart)

Stuttgart Eyalet Yüksek Mahkemesinde 5 Kürt siyasetçinin yargılandığı dava 5. Celsede sona erdi. 28 Ekim 2022’de yapılan 5. Duruşma ile nihayi karar verilerek, Kasım ayında yapılması planlanan duruşma Mahkeme heyeti Hakimi Dr. Wünsch tarafından iptal edildiği açıklandı.

İddia edilen suç mekanının Heilbronn Kürt Kültür Derneği olmasına rağmen yargılama Stuttgart Eyalat Yüksek mahkemesinde görüldü. Heilbronn derneğinin eşbaşkanları ve yönetimdeki diğer kişiler olmak üzere 5 kişinin yargılandığı dava verilen para cezalarıyla sonuçlandı.

Verilen para cezaları Heilbronn’dan Stuttgart’ta kadar yağan para yağmuruna dönüştü. Yapılan soruşturma, araştırma ve izlenen video çekimlerinin yanında dinlenen telefonlarda suç teçkil edecek hiç bir ibare tespit edilmemesine rağmen, Sait Ö.: 2.400 €, Lokman K.:2.400€, F.: 1.500 €, R.: 600 €, Gülüstan Ö.: 500 € olmak üzere toplam 7.400 € işlenmeyen ama dernekler yasasına göre suç sayılan iddialara verilen ceza oldu. Bu cezalara Avukatlar ve mahkeme masfraflarını da eklersek herhalde büyük bir meblağ miktarı kürtlerin işlemediği sadece kimliklerinden dolayı mağdur edilme cezaları oldu. Bu davayı izleyenlerde, Ulusalcılar Kürt halkını mağdur etmekte birbiriyle yarışıyor intibasını uyandırdı.

Görülen dava meşhur Düsseldorf davasına benziyordu. Savcı ve hakimin yaptığı mütaalalarda da zaten bu dava defalarca örnek alındı. 1988 de Almanya’da tutuklanan Hüseyin Çelebi, Duran Kalkan ve diğerleri PKK ve Abdullah Öcalan bağlamında yargılanmak istendiler. Ancak bu insanları yargılamak için o zaman yasal hiçbir zemin yoktu. Savcılık Kürt tutukluları neye göre suçlayacağını, ceza vermeyi talep edeceğini bilemiyordu. Bu dava ile o zaman da toplumun Kürt özgürlük mücadelesine karşı nefret etmesi için uğraşılmıştı. Tutukluların bir suça dahil edilip, cezalandırılması için o zamanki içişleri bakanı Manfred Kanther tarafından 26 Kasım 1993’te PKK ve diğer 35 kurum ve kuruluşlar da hemen geçerli olmak üzere yasak örgütler listesine alındı ve yargı da buna dayanarak, tutuklu kürt siyasetçilerine cezalar verdi. Aradan geçen 20 yıldan sonra 28 Ekim’de Stuttgart’ta yargılanmaya çalışılan Kürt siyasetçilerine de aynı tutum uygulandı, ’’suçunuz PKK, KCK ve A.Öcalan bayrak ve sembollerini yaptığınız programda sahneyi süslendirmek için kullanmanız!’’ denildi.

Savcı ile Hakim ceza vermekte hemfikir oldu

Yargılanmak istenen Kürt aktivistlerine ceza vermek için önce Savcı, ardından Hakim mütalaasını okudu. Biz dinleyenler için iki yargıçtan aynı şeyleri dinlemiş olduk. Çünkü hakim sadece Savcının talep ettiği ceza ve suçlamaları tekrarladı ve ardından Sait Ö. Lokman K.ya daha önce sicilleri temiz olması gözönünde tutularak 80 günlük cezanın para cezasına çevrilmesi ve diğer 3 kişiye de aynı yöntemle, 60 ve 50 gün arası para cezaları verilirken, ‘’Biz sizleri Kürt kimliğinizden dolayı değil, sadece Dernekler yasasına istinaden kullandığınız yasak bayrak ve sembollerden dolayı cezalandırıyoruz’’ denildi.

Zaman aşımına uğramasına birkaç hafta kalan dava

Yapılan duruşmalarda 2016, 2017 ve 2018 yıllarında yapılan salon programları baz alınarak suçlama yapıldı. Ancak önce savcı, ardından hakim § 86 A (dernekler yasası- yasak semboller) ve § 20 (cezanın kişinin gelirine göre ayarlanması) verdiği cezayı açıklarken ek olarak, ’’bayan Gülüstan Ö. 2016 eyleminden dolayı yargılanıyor. Ama 3-4 hafta sonra bu dava zaman aşımına uğrayacağı için düşecekti. Yani bayan Gülüstan Ö. eğer hamileleiğinden dolayı hasta olduğu için doktordan rapor alıp, mahkemeye ibraz etseydi; bugün bu duruşma olmaz ve 4 hafta sonraya ertelenirdi. Böylece bayan Gülüstan Ö. ve diğerleri bu davada yargılanmayacaklardı!’’ demesi tabii ki dava avukatlarının da biraz daha fazla para kazanmak için kendi mesleklerine ihanet etme anlamına geldiği için salondaki dava izleyicileri içinde büyük tepkiye, eleştiriye neden oldu.