İnsan Hakları

Published on Mart 10th, 2022

0

TSP: Devrimci tutsaklarla dayanışmayı yükseltelim!

Tutsakların Sesi Platformu (TSP), “Devrimci tutsaklarla dayanışmayı yükseltelim!” başlığıyla yaptığı açıklamada, “Emperyalist-kapitalist ideolojinin tüm insanlık için yaratmak istediği yalnızlık duygusu ve karamsarlığına karşı dünyanın her yerindeki devrimci tutsakları sahiplenerek onların dışarıdaki sesi, soluğu olarak bu ablukayı parçalayabiliriz.” dedi.

TSP açıklamasını aynen yayımlıyoruz:

Devrimci tutsaklarla dayanışmayı yükseltelim!

1920’de Komintern tarafından kurulan Kızıl Yardım Örgütü, 1923 yılında Paris Komünü’nün kuruluş günü olan 18 Mart’ı uluslararası politik tutsaklarla dayanışma günü ilan etti.

Emperyalist-kapitalist sistem koşullarında dünyanın pek çok ülkesinde devrimci, ilerici ve anti-faşist tutsak sayısı artmaktadır. Egemenlere karşı mücadele sürdürenlere yönelik en ağır cezalar verilmekte ve onların iradeleri teslim alınmaya çalışılmaktadır.

İşgalci İsrail devleti, Filistin’de başta Ahmed Saadat olmak üzere çok sayıda Filistinli tutsağa insanlık dışı uygulamalarıyla bilinmekte.  ABD emperyalistlerinin gizli hapishaneleri ve Guantanamo hapishanesindeki işkenceleri unutulmadı. Yine şu anda hasta olan Mumia Abu Jamal, 1981 yılından beri ABD’de zindanda tutulmaktadır. Fransa’da ise 1984 yılından beri Lübnanlı devrimci Georges Abdullah hapishanede ve şartlı tahliye edilmesi gerekirken, tahliye edilmiyor. Uzun yıllardır tutsak edilen Peru Aydınlık Yol örgütünün lideri Abimael Guzman hasta olmasına rağmen serbest bırakılmayarak ölüme terk edildi ve 11 Eylül 2011’de yaşamını yitirdi. Hindistan’da çok sayıda devrimci tutsağın yanında hasta olan Kisan Da ve Sheela Marandi bulunmaktadır. Avrupa’nın bazı ülkelerinde çok sayıda göçmen devrimci tutsak edilerek özgürlükleri ellerinden alınmıştır.  Türkiye’de ise, 1999 yılında tutsak edilen PKK lideri Abdullah Öcalan İmranlı adasında en ağır tecrit koşullarında yaşamaktadır.

Faşist Türk devleti, yurtsever, devrimci-demokratik muhalefete ve onun öncülerine dönük fiziki tasfiye, politik olarak ezme konsepti kapsamında devrimci politik tutsakları özel hedef durumuna getirdi.

Halklarımıza, emekçilere bir yandan her an gözaltı, zindana atılma korkusu yaşatılırken diğer yandan hapishanelerde kazanılmış her türlü insani ve politik kazanımları gasp edilerek hem tek tek devrimci öncüleri hem de onların varlık koşulu olan kolektif örgütlülüklerinin dağıtılması hedefleniyor. Yine, yeni bir uygulama olarak devrimci tutsakların iradesini kırmak için infazları yakılarak daha uzun süre tutsak kalmaları sağlanıyor. Pandemi bahane edilerek tutsakların görüş, mektup, kendi aralarında sohbet ve sağlık hakları kısıtlanarak tecrit uygulaması yoğunlaştırılıyor.

Türkiye hapishanelerinde 605’i ağır hasta olmak üzere 1600 civarında hasta tutsak vardır. Hasta tutsaklar faşist rejimin kendi hukukuna göre salıverilmeleri gerekirken, devrimci tutsaklara karşı düşman hukuku Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla uygulanarak hasta tutsaklar ölüme terk ediliyor. Yakın zamanda 11 hasta tutsak yaşamını yitirdi.

Emperyalist-kapitalist ideolojinin tüm insanlık için yaratmak istediği yalnızlık duygusu ve karamsarlığına karşı dünyanın her yerindeki devrimci tutsakları sahiplenerek onların dışarıdaki sesi, soluğu olarak bu ablukayı parçalayabiliriz.

Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!

Devrimci tutsaklara özgürlük!

Hapishanelerde tecride son!

Tutsakların Sesi Platformu (TSP)

10 Mart 2022

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑