Zeytin yaprağının sağlığımızdaki yer ve önemi

Her şeyden önce sağlık

Gül GÜZEL

Zeytin ağacın dalı barış sembolü olmakta devam ederken, meyvesi olan zeytin ve zeytinyağı gibi, yaprağı da sağlık açısından çok değerli; şifalıdır. Zeytin yaprağının sağlığımıza o kadar çok faydaları vardır ki, saymakla bitmez.

Örneğin, bağışıklık sistemimizi güçlendirir, karaciğeri onarır, mikropları öldürerek hastalıkları tedavi eder. Zeytin yaprakları doğal antibiotik vazifesini de görerek, kalp-damar sistemimizi korur. Aynı şekilde kanser hastalıklarına karşı koruma oluşturur.

Zeytin yaprakları mikropları öldürerek, bağırsak sistemimizi ve solunum yollarımızın çalışmasını düzenler; karaciğerimizi korur. Yapılan araştırmalarda zeytin yaprağının karaciğer yağlanmasını azaltıcı etkisi tespit edilmiştir. Bundan dolayı, alkole bağlı karaciğer yağlanmasına engel olur.

E ve C vitaminlerine benzerlik göstererek kalp ve damar sağlığına koruyucu etki gösteriyor. Bu koruyucu etkinin kan yağlarını ve damarlarda plakların birikimini azalttığı ve kalp kaslarının hasarlanmasını geciktirdiği tespit edilmiştir.

Zeytin yaprağı antioksidan içeriği ile hücrelerin genetik hasarlanmasını önleyerek tümör oluşumuna karşı koruyucu etki sağlıyor. Sinir hücrelerini Alzheimer ve Parkinson hastalıklarından koruyor.

Zeytin yaprağı insülin direncini düşürerek şeker hastalarının yaşam kalitesini yükseltir. İnsülin direnci olanların sabah akşam tarçın ile birlikte zeytin yaprağı çayı içmesi tavsiye edilir.

Zeytin yaprağının, Hepatitis B gibi virüslere karşı etkisi olduğu da biliniyor. O yüzden ‘’anti kanserojenik’’ etki gösterir. Mikroorganizma büyümesini engeller.

Yapılan araştırmalarda zeytin yaprağında bulunan maddelerin, cildin üst katmanlarını geçerek güneş yanığına, erken yaşlanmaya ve cilt kanserine neden olan UVB ışınlarına karşı koruyucu görevi gördüğü tespit edilmiştir. Bu yüzden yakın gelecekte cilt ve göneş koruyucu kremlerinde zeytin yaprağını göreceğiz.

Araştırmalar neticesinde zeytin yapraklarıyla hazırlanan çayın antioksidan aktiviteyi %22 artırdığı ve böylece bağışıklık sistemini güçlendirdiği görülmüştür.

Zeytin yaprakları kalp damarlarındaki kanın akışını arttırır, kanın pıhtılaşmasını düzenler, kan dolaşımını rahatlatır. Böylece kalp rahatsızlıklarını ve kalp krizlerini önler; ‘Oleuropein’ ismindeki madde içeriği ile kalp sağlığını korumada da etkilidir. Zeytin yaprağı ile hazırlanan çay, hidrojen peroksit dediğimiz DNA’ya zarar veren bileşeni yok eder. İçerisinde bulundurduğu vitaminler ve mineraller, sinir hücreleri için genetiksel bozuklukları düzeltir.

Tansiyonu düşürür ve vücuttan ödemi atar. Kan şekerinin hızla yükselmesini engeller, tokluk kan şekerini düşürür.

Zeytin yaprağı çayı kanın pıhtılaşmasını önler ve kalp krizi riskini azaltır. Yapraklardan hazırladığınız çay ile kaşıntı, yara, kızarma gibi cilt problemlerini ortadan kaldırabilirsiniz. Üstelik çok kısa sürede!

KULLANIŞ ŞEKLİ:

Zeytin yaprağı çay olarak içilebildiği gibi, sirkesi de yapılabilir ve yemeklerin içine eklenerek de tüketilebilir.

Çayı: 4-5 zeytin yaprağı, 1 adet kabuk tarçın, 1 dilim kabuklu limonun üzerine kaynatılan 0,5 litre suyu döküp 5 dakika demlenmeye bırakılır. Bu şekilde hazırlanan çaya istek doğrultusunda karanfil de eklenebilir. Sıcak veya soğuk şekliyle günde 2-3 bardak içilebilir. Çay yapımında limon yerine mandalin kabuğu da kullanılabilir.

Zeytin Yaprağı Çayını Kimler İçemez?

Tansiyon ve kalp ilacı kullanan kişilerin zeytin yaprağı çayını içmesi önerilmez.Son zamanlarda safra kesesinde oluşan bir taş rahatsızlığınız varsa, zeytin yaprağı çayından uzak durmalısınız.
Ayrıca gebelik ve emzirme döneminde de çayın doktor onayı ile beraber tüketilmesi uygun görülür.
6 yaşın altındaki çocukların zeytin yaprağı çayı içmesi önerilen bir durum değildir.

Zeytin Yaprağı Zararları ve Yan Etkileri

Bitki çayları ilaç ile beraber etkileşime girebilir. Bu etkileşim sonunda ise aniden kan şekerinin yükselmesi ya da düşüşü yaşanabilir.
Kas gevşetici ve rahatlatıcı olması yönüyle gebelik döneminde düşük riskini meydana getirebilir. Kullanmak isteyenler doktor ile görüşmelidir.
Emziren annelerin ise süt miktarını etkileyebilir.