Türkiye

Published on Ağustos 12th, 2023

0

Adana’da İHD’nin Cumartesi Anneleri ile dayanışma eylemi yine yasaklandı: 39 kişi gözaltına alındı

İHD Adana Şubesinin, Cumartesi Anneleri ile dayanışma için yapmak istediği açıklamaya polis müdahale etti. 4’ü avukat 39 kişi gözaltına alındı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesinin, Galatasaray Meydanı’ndaki eylemleri yasaklanan ve haftalardır hukuksuz gözaltı uygulamasına maruz bırakılan alınan Cumartesi Anneleri’nin 959’uncu buluşmasına destek için yaptığı eyleme polis müdahale etti. 4’ü avukat 39 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan yurttaşlar polis tarafından darbedildi.

Geçen haftaki eylemde gözaltına alınan Av. Mengücek Gazi Çırtırık, AYM kararlarını tanımayan bir iktidardan güç alan bir polis şiddeti ile karşı karşıya olunduğunu belirterek “Bu süreçten çıkmak için toplumsal muhalefetteki dağınıklığın giderilmesi gerekir” dedi.

“PARKTA BULUNAN YURTTAŞLARA DA MÜDAHALE EDİLDİ”

Yasağın hukuki bir zemini olmadığını söyleyen İHD yöneticileri ve Adana’dan çeşitli sendika ve kurumlardan oluşan yurttaşlar İnönü Parkı’nda toplandı. Polis çembere aldığı yurttaşları darbederek gözaltına aldı. Parkta gözaltılara tepki gösteren yurttaşlar da polis müdahalesiyle karşılaştı. Kolluk güçleri parkta oturan yurttaşları da zorla parktan dışarı çıkardı.

Parka gelen Adana Barosu Avukat Hakları Komisyonu Başkanı Av. Volkan Hüseyin Ertem de parktan uzaklaştırılmaya çalışıldı.

“KORKU VE YILDIRMA POLİTİKASI”

Adana Barosu Eski Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, bu yasaklamaları siyasi iktidarın hazımsızlığı olarak belirtti. Barışçıl gösteri hakkına en ağır şekilde şiddet sergileyerek müdahale edildiğini ifade eden Çıtırık, “Türkiye’de AYM kararlarını, AİHM kararlarını tanımayan bir siyasi iktidar tarafından yönetiliyoruz. Artık parkın gölgesinde oturan insanlara bile müdahalesini yönelttiği bir olay yaşadık. Bunlar son derece tehlikeli ve vahim gelişmeler. Bu Türkiye’de faşizmin ayak seslerinin çok daha hızlandığını göstermektedir. Baskı, korku ve yıldırma ile toplumun her kesimini ciddi bir şekilde mesaj verilmeye çalışılmaktadır” dedi.

“AYM KARARLARINI TANIMAYAN BİR YÖNETİM İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Çıtırık, “AYM Cumartesi anneleri ile ilgili iki kez karar verdi. Verdiği kararlarda toplantı ve yürüyüş hakkının başvurucularının haklarının ihlal edildiğine Anayasa hükümleri ile birlikte karar verdi. Bu kararları idareye de gönderdi. Normalde o yürüyüşlerin, basın açıklaması yapacak olanların bu haklarını kullanabilmesi için gerekli pozitif yükümlülükleri yerine getirmesi gereken kolluk kuvvetleri, aksine baskıyı copu her türlü kötü muameleyi sergilediğini görmekteyiz. Eğer bugün bu polis bu şiddetini arttırıyorsa güvendiği yer ülke yönetiminin en başıdır. Güvendiği yer Ben AYM, AİHM kararını tanımıyorum’ diyen Cumhurbaşkanlığı siteminin başıdır” ifadelerini kullandı.

“TOPLUMSAL MUHALEFETTEKİ DAĞINIKLIĞI GİDERMEK GEREKİR”

Türkiye’nin bu sürecin içerisinden çıkabilmek için toplumsal muhalefet içerisindeki dağınıklığını gidermesi gerektiğini dile getiren Çıtırık, “Bu şiddet eyleminin gerçekleştirenlerle yargıda hesaplaşmamız da gerekiyor. Bu sürecin takipçisi olacağız. Türkiye bir gün bu pervasızlığı gösterenlerin hepsiyle yargı önüne hesaplaşacaktır” dedi.

Gözaltına alınanlar arasında İHD Adana Şube Başkanı Av. Yakup Ataş, İHD Merkez Yöneticisi Av. İlhan Öngör, İHD Yöneticileri Belgin Işık, Havin Ölmez, Aziz Sarı, Osman Filiztek, Teberdar Elik, Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya, SES Adana Şube Başkanı Dr. Enis Akyüz, Haber Sen Adana Şube Başkanı Ahmet Aydoğan, Tüm Bel Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Çelik, HDP İl Eş Başkanı Helin Kaya, HDP Yöneticileri Saniye Seçgin, Taylan Çelik, Nezir Algel,  Nihat Doğaner,  Çetin Eye, Nuran Özdeş, Ahmet Akdoğan, Aydın Varol, Şükran Efetürk, Osman Güven, Nimet Tekin, Emek Partisi Üyesi Av. Tugay Bek, TİP İl Başkanı Hakan Çayan, Adana Çevre Platformu Sözcüsü Yaşar Gökoğlu, Zeki Sekin, Hamit Çelik, Helin Yaşar, Hüseyin Karabulut, Onurcan Gürbüz, Ahmet Kaya bulunuyor.

Gözaltı aracından fotoğraf paylaşan Av. Tugay Bek, sıcak hava koşullarında klima çalıştırılmadan keyfi biçimde araçta tutulduklarını belirtti.

AYM KARARINI UYGULAYIN

polis müdahalesi
Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel

İHD’nin engellenen basın açıklamasında okumak için hazırladığı basın metni şu şekilde:

“Gözaltına alındıktan sonra varlıkları inkar edilen, akıbetleri karanlıkta bırakılan sevdiklerimizin başına neler geldiğini öğrenmek için 28 yıldır mücadele ediyoruz. 28 yıldır, başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere ağır hak ihlalleri için cezasızlığın sona erdirilmesi ve hesap verebilirliğin sağlanmasını talep ediyoruz.

28 yıldır, tüm baskılara göğüs gererek adalet hakkını, hakikat hakkını ve ihlallerin tekrarına karşı toplumun güvencelere sahip olma hakkını savunuyoruz.

28 yıldır, taleplerimizde ısrar ediyoruz çünkü devlet, bu topraklarda yaşanan kitlesel ve ağır hak ihlallerini soruşturmak, suçların faillerini yargılamak ve cezalandırmak yönündeki hukuki yükümlülüğünü yerine getirmiyor. İktidarlar değişse de inkar ve cezasızlık siyaseti hiç değişmiyor.

Bu siyasetin sonucu olarak gözaltına alındıkları andan itibaren devletin koruması altında bulunan sevdiklerimize ne olduğu, nerede oldukları karanlıkta kalmaya devam ediyor. Kayıp ailelerinin ve insan hakları savunucularının kayıplara ulaşma ve hakikati ortaya çıkartma çabaları da engelliyor.

Bizi engelleyenler aslında Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olma yoluna girmesini engelliyor. Hukukla bağlı, keyfiyete yer olmayan yönetim anlayışının ülkemizde egemen olmasını engelliyor. “Haklarım var, insanlık onurum var!” diyerek itiraz eden yurttaşlık bilincinin yaygınlaşmasını engelliyor.

Biliyoruz: bizim haklı ve meşru taleplerimizin gerçekleşmesi Türkiye’nin demokratik hukuk devletine dönüşmesi ile mümkündür. Bu yüzden bizi susturmak istiyorlar. Bu yüzden her Cumartesi yüzlerce ağır silahlı, kalkanlı, coplu polisle karşımıza dikiliyorlar. Bu yüzden bize ‘ağır suçlu muamelesi yapıyorlar.

959. haftamızda bir kez daha devleti yönetenlere sesleniyoruz: AİHM ve AYM kararlarının yok sayılması, hukukun aşındırılması, içinin boşaltılması anlamına gelir. Bu bir topluma yapılacak en büyük kötülüktür. Bu kötülüğe son verin. Anayasanın emredici hükümlerine uyarak Ocak ve Yoleri kararlarını derhal uygulayın. Tüm zulmünüze karşı bir kez daha söylüyoruz: 28 yıllık bir emekle her santimine hakikatin hafızasını nakşettiğimiz Galatasaray bizimdir.

13 Ağustos 1993’te İstanbul’da gözaltında kaybedilen Erdoğan Şakar’ı, 15 Ağustos1992’de 2 Mardin Derik’te gözaltında kaybedilen Necat Türk, Ridda Yavuz ve Serhat Bilen’i ve tüm kayıplarımızı unutmayacağız. Kayıplarımızdan da, insan haklarına dayanan demokratik bir hukuk devleti talebimizden de vazgeçmeyeceğiz.”

(Evrensel)

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑