Published on Nisan 9th, 2021
0Boğaziçi Üniversitesi mezunları, davaya müdahil olmak istiyor
Üniversite mezunları; akademisyenler, öğrenciler ve öğrenci aileleri ile birlikte, sonuç alana kadar mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi.
Boğaziçi Üniversitesi mezunları, akademisyenlerin Prof. Dr. Melih Bulu‘nun rektör olarak atanmasının iptaline ilişkin Danıştay’a açtıkları davaya müdahil olmak için verdikleri dilekçede, “Rektörlerin akademik kadroların ve üniversite yöneticilerinin kurumsal özerklik ve kurum içi demokrasi temelinde belirlenmesi” talebinde bulundular.
Boğaziçi
Üniversitesi mezunları, Boğaziçi akademisyenlerinin rektör atamasının
iptali talebiyle Danıştay’a açtıkları davaya müdahil olmak için dilekçe
verdiler.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın
imzaladığı kararnameyle, Melih Bulu’nun anti-demokratik, tepeden inme
bir şekilde atanmasının üniversitesinin kurumsal özerkliği ve akademik
özgürlüğe zarar verdiği vurgulanan dilekçede, “Boğaziçi Üniversitesi
mezunları olarak, toplumsal sorumluluklarımız dahilinde, kamu yararını
da gözeterek özgür ve demokratik bir toplum ve üniversite için hukuki
süreçlere müdahil olmayı görevimiz kabul ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Rektör atamalarının, Türkiye’de yaşanmakta olan otoriterleşmenin, artan siyasal baskının, toplumsal barış ve çeşitliliğe karşı engellemelerin bir parçası, dolayısıyla tüm üniversitelerin ve toplumun zararına bir uygulama olarak görüldüğü belirtilen dilekçede, talepler şu şekilde sıralandı;
“Rektörlerin tüm üniversitelerde, çoğulcu, katılımcı müzakere süreçleriyle belirlenmesi, bu bağlamda Melih Bulu’nun istifası,
Akademik kadroların ve üniversite yöneticilerinin kurumsal özerklik ve kurum içi demokrasi temelinde belirlenmesi,
Boğaziçi
Üniversitesi’nin akademik kurullarının ve senatosunun iradesini yok
sayarak gece yarısı kararnamesi ile açılan iki fakülte kararının iptali,
Akademisyenlerin ve öğrencilerin hedef gösterilmesinin ve tutuklanmasının; polis şiddetinin, kampüs içindeki polis varlığının ve çevresindeki ablukasının son bulması,
BÜLGBTİ+ kulübü dahil, hiçbir öğrenci topluluğu faaliyetinin engellenmemesi, Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu CİTÖK’e dokunulmaması,
Boğaziçi Üniversitesi’nin bir bileşeni olan biz mezunların üniversite yerleşkelerine girişlerindeki engellerin derhal ve koşulsuz kaldırılması,
Din, dil, ırk, mezhep, etnik köken, fikir, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim, yaş, her türlü engellilik ve diğer nedenlerle ayrımcılığa yer vermeden, herkese adil ve eşit davranılması!“
Akademisyenler, öğrenciler ve öğrenci aileleri ile birlikte, sonuç alana kadar mücadeleye
devam edeceklerini belirterek, “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz! Boğaziçi susmayacak.” ifadelerini kullandı.
(T24)