Yazarlar

Published on Temmuz 10th, 2020

0

Devrimci belediyelere vahşi saldırının tam 40 yıl önceki ilk uygulaması: Fatsa – Doğan Özgüden

Türkiye’de seçilmiş Kürt belediye başkanlarını ard arda görevden uzaklaştırılıp yerlerine kayyum atama, o da yetmezmiş gibi tutuklayıp zindana atma uygulaması, Tayyip diktasından yıllarca önce, 12 Eylül darbesinden de önce, AP’li Süleyman Demirel’in başbakan, Kenan Evren’in genelkurmay başkanı olduğu Temmuz 1980’de Karadeniz’in Fatsa Belediyesi’nde başlamıştı.

Devrimcilerin bağımsız adayı Fikri Sönmez’in diğer bütün partilerden daha fazla oy alarak 1979 yılında belediye başkanı olmasından sonra, Fatsa’da yaşam hızla değişmeye başlamıştı. Kurulan halk komiteleri aracılığıyla halkın belediye yönetimine doğrudan katılımı sağlanmış, her iki ayda bir büyük halk toplantıları düzenlenir, ilçenin sorunları elbirliğiyle giderilir olmuştu. Fatsa’nın yıllar sürer denilen çamur sorunu, halkın katılımı ve desteğiyle birkaç ay gibi kısa bir sürede ortadan kaldırılmıştı.

Bütün bu gelişmeler, Fatsa’da hayatın son derece kısa bir sürede ve gözle görülür bir şekilde değişmesi, üstelik tüm bunların halkın her kesiminin onayının ve desteğinin alınarak gerçekleştirilmesi, egemen sınıfın temsilcilerini ve siyasetçilerini dehşete düşürmüştü. “Fatsa’da komünist işgal!” ya da “Fatsa’ya pasaportsuz girilemiyor!” gibi yalan haberlerle kamuoyunu Fatsa’ya karşı yönlendirmeye çalıştılar.

Buna karşılık Fatsa’da bütün partilerin temsilcileri bu alçakça iftiraları reddediyor, “Tüm Türkiye’deki çatışma ortamı bizde yoktur. Herkese insan muamelesi yapılmaktadır. Kimse kimseyi zorlamıyor. Huzur ve güven içinde yaşamımızı elbirliğiyle sürdürüyoruz. Bizi rahat bırakın!” diyorlardı.

Çevre ilçelerden Fatsa’ya heyetler gelmeye, duyduklarını yerinde incelemeye başlamışlardı. Bütün bunlar artık egemenler için fazlasıyla dayanılmaz olmuştu, çünkü Fatsa artık bir örnek teşkil ediyordu. Dönemin başbakanı Demirel “Bırakırsanız yüz Fatsa daha çıkar” diyerek korkusunu ve niyetini açıkça ifade ediyordu. Fatsa’yı bir örnek olmaktan çıkartacaktı. Bunun için ilk iş olarak Türkeş’e “Başbuğum” diye mektuplar yazan MHP’li faşist Reşat Akkaya’yı Ordu’ya vali atadı. Akkaya, çok kısa bir sürede tümü faşistlerden oluşan ekibini kurdu.

Demirel, 9 Temmuz günü bir demeç vererek, “küçük terör odaklarının kurutulacağını” söyledi. Üstelik bir süre önce Çorum’da yaşanan katliam, gözleri faşistlerin üzerine çevirmişti. Dikkatleri başka yere çekmek isteyen Demirel’in “siz Çorum’u bırakın, Fatsa’ya bakın!” diyerek düğmeye basmasıyla birlikte Fatsa, Erzincan ve Sarıkamış’tan getirilen askeri birlikler tarafından kuşatıldı.

11 Temmuz 1980 günü “Nokta” adı verilen operasyon başladı. Bir mekanize piyade taburu, jandarma komando birliği, il alay komutanlığı takviye birlikleri, Ordu, Konya, Erzincan, Samsun emniyet müdürlüğü ekipleri zırhlı araçlar eşliğinde Fatsa’ya girdiler. Ayrıca iki hücumbotu da denizde hazır bulunduruldu. Operasyonda yüzleri maskeli faşist muhbir kullanıldı. Bu faşistlerin bir kısmının kimliği sonradan açığa çıktı ve çoğunun hakkında tutuklama kararı bulunduğu anlaşıldı.

Sokağa çıkma yasağı konulan Fatsa askerler ve faşistler tarafından mahalle mahalle, ev ev, oda oda arandı. İnsanlar kadın erkek ayırımı yapılmadan hakaretlere uğradı, dövüldü, işkenceye uğradı. Maskeli faşist muhbirlerin işaret ettiği kişiler derhal gözaltına alındı. Gözaltına alınanların sayısı kısa sürede 400’e yaklaştı.

Ordu valisi Reşat Akkaya’nın yönetiminde yürütülen operasyonda başkan Fikri Sönmez de gözaltına alınanlar arasında idi. Sönmez tam dokuz ay önce belediye başkanı seçilmiş, bu dönemde Fatsa tabiri caizse altın çağını yaşamıştı. Bu dönem, Nokta Operasyonu’yla birlikte kan ve zulümle sona eriyordu. 

Nokta Operasyonu yalnızca Fatsa ile sınırlı kalmadı, Ordu’nun diğer ilçe, kasaba ve köylerinde de benzeri uygulamalar sürdürüldü.

Bu dönemde onlarca köy ve kasabaya karakollar kuruldu, binlerce insan işkence, dayak, jandarma dipçiğinden geçirildi. Polislerin denetiminde seyyar işkence timleri oluşturuldu, Fatsa dışındaki ilçelerde de işkence tezgâhları çalıştırıldı.

Kenan Evren’in başını çektiği 12 Eylül darbesiyle birlikte Nokta Operasyonu tüm Türkiye’ye yayıldı ve binlerce kişi tutuklandı, hapse atıldı, işkence geçirildi. Fikri Sönmez de hapiste kötü yaşam koşullarına dayanamayarak 4 Mayıs 1985’te yaşama veda etti.


Doğan Özgüden – 10.07.2020

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑