Güncel

Published on Ekim 26th, 2022

0

HDK 7. Genel Meclis Toplantısı Sonuç Bildirgesi yayımlandı

7. Genel Meclis Toplantısının Sonuç Bildirgesini açıklayan HDK, üçüncü yol perspektifinin her zamankinden daha elzem olduğu kaydedildi. Devrimci politikayı, demokratik mücadeleyi eş güdümlü, birbirini ötelemeksizin ele almak ve yürütmenin önemine dikkat çekilen bildirgede, mücadelenin yükseltileceği belirtildi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 7. Genel Meclis Toplantısının Sonuç Bildirgesi yayımlandı. 23 Ekim tarihinde gerçekleşen toplantıda siyasal durum değerlendirilmesi yapıldı.

Devam eden savaşların hatırlatıldığı toplantıda, savaşların yayılmasının silahlanma ve savaş bütçelerinin giderek büyümesinin çalışan sınıfların milli gelirden aldıkları payın hakim sınıflar tarafından sürekli küçültülmesi anlamına geldiği kaydedildi. Bu politikaların bir yandan demokratik hak ve özgürlükler alanının daralmasına yol açarken diğer taraftan mevcut rejimlerde otoriterleşme eğilimlerini güçlendirdiği, kendisini “demokratik dünya” ilan eden Batı sistemi içinde sağ popülist, faşist partilerin güç kazandığına dikkat çekilen bildirgede, “Batı bloku, otoriter rejimlerin baskıcı politikalarına, sistematik insan hakları ihlallerine, hukuksuzluklarına kayıtsız kalabiliyor” denildi.

HDK, ülke ve bölge genelinde yürütülen savaşlara karşı ortak mücadelenin zemini olma çabasında ısrarcı olacaklarını kaydetti.

İran, Irak, Suriye ve Türkiye devletlerinin Kürt halkı karşısında aldığı tutumun benzer olduğu belirtilen bildirgede, İranlı kadınların öncülüğünü ve İran halkının direnişini enternasyonal dayanışmanın gereği olarak selamladı.

AKP-MHP faşist blokunun kimyasal silah kullanımını üst düzeyde reddetmek zorunda kaldığını, yetkili kurulların incelemesine açarak yanıtlamak yerine demokratik kamuoyunu, insan hakları savunucularını, kimyasal kullanım şüphesi tespiti yapan bilim insanlarını Şebnem Korur Fincancı örneğindeki gibi sorgulayanları tehdit ettiği hatırlatılan bildirgede, kapitalist sistemin ekosistemler üzerindeki saldırısının dünyadaki yaşamı yok oluş ile karşı karşıya getirildiği kaydedildi. Bildirgede, “AKP-MHP iktidarı küresel kapitalist düzenden farklı bir yol izlemiyor. Enerji ihtiyacı bahanesiyle yaşam alanlarına saldırıyor, ormanları, dereleri, denizleri rant uğruna yok ediyor, ülkeyi Avrupa’nın plastik atık alanına çevirmiş durumda. Şırnak kırsalında iki yıldır süren ağaç kıyımı, ormansızlaştırma ve göçe zorlama ekolojik kırımı özel savaş politikaları olarak karşımıza çıkartıyor” denildi.

Tecridin giderek derinleştiğinin altı çizilen bildirgede, “Tüm bunlarla birlikte iktidarın İmralı’da sürdürdüğü mutlak tecrit karşısında yürütülen mücadele ve girişimler yok sayılırken, Türkiye cezaevlerinde gerek ceza infaz yasası ile gerek hasta tutsaklar üzerindeki ağırlaştırılmış tutum sonucu işkence ve ölüm haberleri gelmeye devam ediyor. Tecrit, ülke genelindeki tüm hak arama taleplerinin zor yoluyla bastırılması olarak toplumsal yaşama yansırken en son yürürlüğe konan sansür yasası ile de çeşitli biçimlerle topluma daha derinden nüfuz etmeye devam etmektedir” ifadeleri kullanıldı.

Savaş karşıtlığının devam edeceği kaydedilen HDK 7. Genel Meclis Sonuç Bildirgesi şöyle devam etti: “İktidarın ekonomik krizden çıkış konusunda herhangi bir politikası yoktur. Bütün hesapları Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak ve parlamento seçimlerinde olası kayıplarını azaltmak yönündedir. Bunu sağlamak için sosyal konut projesi, Milli Emlak’ın elindeki gayrı menkullerin satışı, vergi affı, icra borçlarının bir bölümünü devletin üstlenmesi, EYT ve şu anda zaten yapılan karşılıksız para basma işine hız vermek yürüttüğü palyatif önlemlerdir. Asgari ücrete ve kamu alanındaki maaşlara yüksek zamlar seçim bütçesinden öte anlam taşımamaktadır.

Tam da AKP-MHP ittifakının tek adam rejiminin tasfiyesine bir başlangıç olabilecek Cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerinin yaklaştığı dönemde HDP’nin bütün saldırılara ve kuşatmalara rağmen varlığını koruması ve seçmen desteğini büyütmesi çok kıymetlidir. HDP’nin merkezinde olduğu Emek ve Özgürlük İttifakının oluşturulması da ayrıca önem taşımaktadır. Sistem içi muhalefetin, Millet İttifakı’nın, Emek ve Özgürlük İttifakı olmaksızın seçim güvenliğini sağlaması, seçim kazanması, iktidar olma durumunda bir geçiş dönemini kararlılıkla yönetmesi mümkün değildir. Bu anlamıyla HDK, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın başarısı için çaba harcayacaktır.

Üçüncü yol perspektifimiz bugün her zamankinden daha elzemdir. Gerek devrimci politikayı, gerekse de demokratik mücadeleyi eş güdümlü, birbirini ötelemeksizin ele almak ve yürütmek önemlidir. Üçüncü Yol; toplumun siyasallaşması görevini bizlere yükleyen, siyasetin bürokrasiden kurtuluşu ve toplumsallaşması açısından seçimleri de aşan yönüyle ve hakkıyla ele alınmalıdır. Bu perspektif zeminini HDK’de bulmuş, geliştirilmek ve bir gerçekliğe kavuşturulmak için uzun erimli mücadele stratejisinde ısrar olarak bizleri beklemektedir. Tüm bu değerlendirmeler ışığında HDK olarak mücadeleyi yükseltmekte kararlı olduğumuzu bir kez daha deklare ediyor ve tüm demokratik muhalif güçleri ortak mücadele zemininde buluşmaya davet ediyoruz.” (avegkon.com)

Tags: ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑